Blog
' Karşı' Karma Resim,Heykel ve Seramik Sergisi
" Bak! Dünya renkler içinde!
Bu güzel dünya içinde
Sevin sevinebilirsen,
İnsanlığın haline karşı. "
Renkler İçinde Bir Sergiyle Doğumunun 100. Yıldönümünde Orhan Veli’yi Anarken …
Nezih Başgelen
Sokaktaki adamın söyleyişini şiir dizelerine taşıyarak Türk şiirindeki geleneksel yapıyı temelinden sarsan, Orhan Veli, 36 yıllık kısa yaşamına unutulmaz şiirlerinin yanı sıra hikâye, deneme, makale ve çeviri alanında birçok eser sığdırmış bir yazarımız.
Melih Cevdet ve Oktay Rifat ile birlikte edebiyatımızda yenilikçi Garip akımının kurucusu olan Orhan Veli Kanık, 13 Nisan 1914'te Boğaziçi’nde Beykoz'a bağlı Yalıköy’de doğmuş, 1950’nin 10 Kasım'ında geldiği Ankara'da belediyenin kazdığı bir çukura düşüp başından yaralandıktan iki gün sonra döndüğü İstanbul’da 14 Kasım günü geçindiği beyin kanamasından kurtulamayarak çok genç bir yaşta aramızdan ayrılmıştır. 17 Kasım 1950'de Rumelihisarı Aşiyan Mezarlığı'na defnedilmiştir. 1988’de Rumelihisarı sahilindeki parka konan heykelinde Orhan Veli, elinde bir kitap, hemen arkasında ise bir martı ile çok sevdiği Boğaziçi'ni seyretmektedir.
Eserleriyle döneminin edebiyat dünyasında büyük tartışmalara neden olan Orhan Veli özellikle yazdığı "Yazık Oldu Süleyman Efendi'ye" mısrası ile çok popüler olmuş Nurullah Ataç'ın deyişi ile bu "vapurlara, tramvaylara, kahvehanelere kadar" girmiş ve bir deyim niteliği kazanmıştır. Kısa süren yaşamına karşın çok yoğun, üretken iz bırakan bir edebiyat birikimi oluşturan ünlü şairimizin bu özelliği hakkında Oktay Rifat "Orhan Fransız şairlerinin birkaç nesillik şiir macerasını kısacık ömründe yaşadı. Türk şiiri onun kalemi sayesinde Avrupa şiiriyle atbaşı geldi." ve "Birkaç neslin belki arka arkaya başarabileceği bir değişmeyi o birkaç yılın içinde tamamladı." sözleriyle tanımlamaktadır.
1941 yılında, arkadaşlarıyla birlikte çıkardıkları Garip adlı şiir kitabında , hece ve aruz ölçülerini kullanmayı reddederek yalın bir anlatımla şiir dilini konuşma diline yaklaştırdığı şiirleriyle Garip akımının doğmasına sebep olmuş, bu akım özellikle 1940-1950 yılları arasında Cumhuriyet dönemi şiirinde büyük etki yaratmıştır. Orhan Veli şiirimize getirdiği yenilikler , sıradışı tarzıyla çok yadırganmış, sert eleştirilmiş, belirli kesimlerce küçümsenmiş, zaman zaman aşağılanmasına karşın öte yandan da sürekli ilgi odağı olmuş ölümünden sonra ise toplumun geniş kesiminde O’na karşı büyük bir ilgi, sevgi ve hayranlık oluşmuştur. Sait Faik Abasıyanık da Orhan Veli'yi bu açıdan "üzerinde en çok durulmuş, zaman zaman alaya alınmış, zaman zaman kendini kabul ettirmiş, tekrar inkâr, tekrar kabul edilmiş; zamanında hem iyi hem kötü şöhrete ermiş bir şair" olarak tanımlamaktadır.
Kısa süren hayatını , şiirine göre yaşayan, şiir dilini konuşma diline yaklaştıran Türk Edebiyatının unutulmaz siması Orhan Veli’yi doğumunun 100. Yıldönümünde Arkeopera’da …. Sanatçının eserlerinden oluşan anlamlı bir sergiyle anmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >