Blog

Ağu8

100 Milyon Yıl Önceki İlk Çiçek Nasıl Görünüyordu?

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Biseksüelbitkitohumçiçekmanolya



100 Milyon Yıl Önceki İlk Çiçek Nasıl Görünüyordu?...

Yazar:  Tarih: 7 Ağustos 2017

Yeni bir çalışma çiçeklerin son 140 milyon yıl içindeki evrimini yeniden canlandırıyor ve en erken çiçeklerin nasıl görünmüş olabileceğine ışık tutuyor.

F: Christine / Fotolia

13 farklı ülkeden, Royal Holloway ve London Üniversitesi gibi okullardan 36 araştırmacı, ‘eFLOWER projesi’nin sonuçlarını bildirdi. Projenin sonuçları arasında en şaşırtıcı olanı, önceleri ortaya atılan fikirlerin hiçbiriyle uyuşmayan, canlı bütün tohumlu bitkilerin temel evrim modellerine ve çiçeklerin erken evrimine ışık tutan yeni bir orijinal ata çiçek modeliydi.

Bu yeni çalışmaya göre, çiçeklerin atası, aynı anda dişi (karpel) ve erkek (stamen) bölgelerine sahipti ve biseksüeldi; üçlü setler halinde taçyaprağına benzer çeşitli organ dizilişlerine (iç içe döngülere) sahipti.

Günümüzde çiçeklerin yaklaşık %20’si bu tarz ‘üçlü’ dizilişlere sahip, ama onların sayıları daha az; zambakların iki, manolyaların üç gibi.

Çalışmayı Hervé Sauquet ile birlikte düzenleyen ve University of Vienna’da profesörlük yapan Jürg Schönenberger şöyle diyor: ”Bu sonuçlar, çiçeklerin evrimiyle ilgili düşünülmüş ve öğretilmiş her şeyin doğruluğunu sorgulatıyor!”

Uzun süredir çiçeklerin atalarının organlarının spiral bir düzende dizildiğine inanılıyordu.

”Sonuçların tamamı elimize geçtiğinde önce bir afalladım, sonraysa aksine çok mantıklı olduklarını fark ettim,” diyor çalışmaya liderlik eden ve Fransa’daki Université Paris-Sud’da doçentlik yapan Hervé Sauquet. ”Çiçeklerin erken evrimini bu şekilde düşünen hiç kimse olmamıştı ama modellerimizin ortaya koyduğu yeni senaryo sayesinde artık çoğu şey kolaylıkla açıklanabilir hale geldi.”

Çalışmada, çiçeklerin yapısı hakkındaki bilgileri, tohumlu bitkilerin DNA temel alınarak oluşturulan evrim ağacı hakkındaki son bilgiler birleştirilirken eşi benzeri görülmemiş bir uluslararası çaba gösterildi.

”Böylesine başarma isteği gösteren bir projenin parçası olmak inanılmaz bir deneyim oldu. eFlower projesi için kaydetmemiz gereken veri göstergelerinin sayısı en başta biraz gözümüzü korkuttu ama sonralarında işbirlik isteyen çabaların ne kadar değerli olduğunu gösterdi,” diyor Royal Holloway Biyoloji Bilimleri Fakültesi’nden Emily Bailes.

En az 300.000 türüyle tohumlu çiçekler (angiospermler), dünyadaki en çok çeşide sahip bitki grubu olma unvanını taşıyorlar.

İnsanların gıda, ilaç ve başka birçok amaçla kullandıkları neredeyse bütün türleri içlerinde barındırıyorlar. Buna rağmen, tohumlu bitkiler sadece 140 milyon yıl önce, bitkilerin evriminin geç bir döneminde, dinozorlar döneminin sonuna doğru ortaya çıktılar. O zamandan beri de göz alıcı bir şekilde çeşitlendiler.

Yine de hiç kimse işin ‘nasıl olduğu’ konusunu tam olarak bilmiyor. Tohumlu bitkilerin – özellikle de çiçeklerin kökeni ve erken evrimleri, Charles Darwin’in Kretase dönemindeki hızlı yükselmeyi ”felaket bir gizem” diye adlandırmasından 140 yıl sonra bile hala biyolojinin en büyük gizemlerinden biri olmaya devam ediyor.

Yeni çalışma, çiçeklerin evriminin erken evrelerine ışık tutuyor ve ilk defa çiçek türlerinin olağanüstü çeşitliliğini açıklayabilen basit ve akla yatkın bir senaryo ortaya koyuyor.

 

Science Daily. 2 Ağustos 2017.

Makale: Sauquet, H., von Balthazar, M., Magallón, S., Doyle, J. A., Endress, P. K., Bailes, E. J., … & Chomicki, G. (2017). The ancestral flower of angiosperms and its early diversification. Nature Communications, 8, ncomms16047.

www.Arkeofili.com

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için