Blog
2.000 Yıl Önce İsviçre’deki Köprü, Kelt Kurbanların Üstüne Çökmüş
1960’ların sonlarında Thielle Nehri’nin yakınlarında demir ve bronzdan silahlar, çanak çömlek, iki düzine insan ve hayvan iskeleti ile birlikte ahşap bir köprünün parçalara ayrılmış parçaları keşfedildi.
Yaren Kırdök - www.arkeofili.com
Yeni bir çalışmaya göre günümüz İsviçre’sinde 2.000 yıl önce çöken bir köprü, Kelt kurbanlarının üstüne yıkılmış olabilir.
Yıkılmış köprü, 1960’larda Thielle Nehri’nde keşfedildi. C: Archeo26, CC BY-SA 4.0, via Wikimedia Commons
Batı İsviçre’deki küçük bir köprü 2.000 yıl önce çöktüğünde 20 insan, 3 inek ve 2 atın bedeni enkazın altında kalarak birbirine karıştı. Fakat bu olayın feci bir sel sonucu mu yoksa özenle hazırlanmış bir ritüel kurbanının sonucu mu olduğuna dair sorular, onlarca yıl boyunca arkeologların kafasını kurcaladı. Şimdi ise iskelet travması ve genetik analizini kullanan yeni bir çalışma, cevabın bu iki seçenekten biri olmayabileceğini gösteriyor.
1960’ların sonlarında Thielle Nehri’nin yakınlarında demir ve bronzdan silahlar, çanak çömlek, iki düzine insan ve hayvan iskeleti ile birlikte ahşap bir köprünün parçalara ayrılmış parçaları keşfedildi. Çıkarılan insan iskeletlerinden büyük bir kısmı yetişkin erkeklere aitti; bunlardan bazıları, MÖ 135’te inşa edilen köprünün kirişlerinin altındaydı. Gerçekleşen bir selin köprünün çöküşünü tetiklemiş ve bu ölümlere sebep olmuş olma ihtimali bulunsa da başka bir olası yorum insanların ve hayvanların adak olarak sunulmasını içeren bir Kelt ritüeline yoğunlaşıyor.
Scientific Reports adlı dergide yayımlanan bir çalışmada araştırmacılar, alanda hem kurbanlar hem de köprü çöküşünün dahil olduğu karmaşık olaylar silsilesinin gerçekleşmiş olabileceğini gösteren çeşitli analiz teknikleri kullandılar.
Araştırmacılar, her bir kurbanın ölüm anındaki yaşını, cinsiyetini ve travmatik yaralarını tespit etmek için 20 insan iskeletini incelediler. Ölülerin birçoğunun erkek olduğunu ve bu insanlardan yarısının öldükleri zaman keskin olmayan bir cisimden kaynaklanan yaralara sahip olduğunu keşfettiler. Bununla birlikte yaraların birçoğu, herhangi bir çökmede beklenen uzuv yaralanmalarının aksine başkalarından kaynaklanan kafa travmasıyla ilişkili olan kafatası yaralanmalarıydı. Hayvan kalıntıları üzerinde gerçekleştirilen ek incelemeler, genelde kurban bağlamında görülen keskin travmalara dair hiçbir iz olmadığını açığa çıkardı; bu, köprünün kaza eseri çökmesine dair ihtimali güçlendiriyordu.
Ayrıca ekip, insan iskeletlerinden 11 tanesini tarihlemek için karbon-14 analizini kullandı; bunların hepsi MÖ 3 ila 1. yüzyıl arasından kalmaydı. Şaşırtıcı bir şekilde en eski iskelet, MÖ 361 ila 152 yılları arasına tarihlenirken en yenisi MÖ 167 ila MS 7 yılları arasına tarihleniyordu; bu durum, nehirde bulunan iskeletlerin oraya çok az da olsa farklı zamanlarda -yani kimisinin köprüyü yıkan kaza nedeniyle kimisinin ise şiddetli infaz nedeniyle- ulaştığını gösteriyordu.
Diğer bir deyişle köprünün altında kalan insanlardan bazıları aslında köprü yıkıldığında çoktan ölmüş olabilirdi.
Cornaux/Les Sauges köprüsünün sağlamken nasıl görünebileceğini gösteren bir sanatçı çizimi. C: Illustration by P. Roeschli, © Laténium – Archaeological Park and Museum, Neuchâtel
İnsanları daha yakından incelemek isteyen araştırmacılar, biyolojik olarak birbirleriyle bağlantılı olup olmadıklarını ve İsviçre’den başka bir yerde büyüyüp büyümediklerini anlamak için en iyi şekilde korunmuş 10 iskelete izotop ve DNA analizi uyguladı. Çekirdeklerinde farklı sayıda nötronlar bulunduran element varyasyonları olan izotoplar, içtikleri su ve yedikleri yemek vasıtasıyla insanların dişleri ve kemiklerinin bir parçası haline geliyor ve bireyin nerede büyüdüğüne dair ipuçları taşıyor.
Analiz, 10 kişiden 9’unun biyolojik anlamda erkek olduğunu ve hiçbirinin arasında yakın genetik ilişki bulunmadığını ortaya çıkardı. Dahası, kimyasal analiz bu insanların Batı veya Orta Avrupa’daki insanların soyundan geldiğini fakat bunlardan bazılarının hayatları boyunca epeyce yer değiştirmiş olduğunu gösterdi.
Kanıtların tümü birlikte ele alındığında muhtemelen MÖ 1. yüzyılın başlarında köprüde şiddetli ve ani bir kazanın meydana geldiği anlamı çıkıyor. İsviçre Bern Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nden araştırmacı ve çalışmanın eş başkanı Marco Milella, “Fakat köprünün kazadan önceye uzanan bir geçmişi vardı.” diyor ve ekliyor:
“Burası bir kurban mekanı olabilir; bu durum burada kazadan önce de bazı cesetlerin olabileceğini düşündürüyor. İki alternatiften sadece birini seçmek için hiçbir sebep yok.”
Live Science. 30 Haziran 2024.
Makale: Laffranchi, Z., Zingale, S., Indra, L. et al. (2024).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >