Sibirya’da bulunan 39.000 yıllık çok iyi korunagelmiş yünlü mamutun klonlanma olasılığı tartışmalara yol açtı.

39000 Yıllık Mamut Neredeyse Hiç Bozulmadan Korunmuş

2013 yılında Sibirya’nın bir adasında toprak yüzeyinden yukarıya doğru çıkmış iki diş sayesinde tespit edilip bulunan mamutun kürk ve gövdesinin sapasağlam bulunmuş olması bilim dünyasında büyük heyecan yaratmıştı. Hatta bulunduğu yerde buzlar altında öylesine güzel korunmuştu ki, bilim adamları bu kanın DNA örneği almak için yeterli olabileceğini söylüyorlardı.

Kan örneği alınabilen ilk mamut özelliğini yaşayan bu mamutun muhtemelen 40-50 yaşlarında olduğu düşünülüyor. Dişi olduğu belirlenen mamutun bir bataklığa ya da suya düştükten sonra kendisini kurtaramadığı ve hayatını kaybettiği öngörülüyor ve bu nedenden dolayı mamutun altta kalan kısımlarının neredeyse olduğu gibi günümüze ulaştığı, üst taraflarının ise başka hayvanlar tarafından yenmiş olabileceği düşünülüyor.

Mamutun Klonlanması Mümkün mü?

Tıbbi antropologlar Rus derneği başkanı Radik Khayrullin: “Edinmek üzere olduğumuz son sonuçların, bize bu mamutu klonlayabilmemiz için büyük bir şans tanıyacağına inanıyoruz. Fakat bu işlemi gerçekleştirebilmemiz için salt merak dışında gerçek bir bilimsel nedenimiz olması lazım ve böyle bir klonlama işlemi gerçekleşse bile doğacak olan mamut, 4.000 ila 10.000 yıl once yaşamış olan mamutlarla birebir aynı olamaz çünkü bu mamutun doğmasını taşıyıcı anne görevini vereceğimiz bir dişi fil yardımıyla yapmak zorundayız” dedi.

Radik Khayrullin: “Mamutun kanından elde ettiğimiz bilgilere göre mamutun doğal olmayan bir yolla öldüğünü ve 16-18 saat arası kıvrandığını anlıyoruz. Bunu vücudunun son şekli de doğruluyor. Bu mamutun bir buz deliğine düştüğünü ve geri çıkamadığını düşünüyoruz.”

Yakutsk’taki Mamut müzesi başkanı Semyon: “İlk bulduğumuzda bu mamutun 10.000 yıl öncesinden olduğunu düşünüyorduk fakat araştırmalarımız 40.000 yıllık olduğunu gösterdi. Bir günlüğüne mamutun bazı kısımlarındaki buzları çözdük, temizledik ve tekrar dondurduk. Buzlar çözüldüğünde en iyi korunan yerin gövde olduğunu anladık. Kırmızı yumuşak dokular, kaslar aynı yeni öldürülmüş bir hayvanınkine benziyordu. Fakat kokusu pek taze değildi. Her gün, her dakika bize bu mamut hakkında yeni bir bilgi sağlıyor. Herkes klonlamaktan konuşuyor fakat bunun uzun ve zorlu bir süreç olduğu gözardı edilmemeli. Mamutların ve fillerin evrim yolları çok uzun zaman önce ayrılmış. Bu yüzden çok özel bir klonlama işlemi uygulanması gerekiyor. Klonlamanın haricinde bu bilgiler bize mamut DNA’sını çözmek için oldukça yardım edecektir ve çok fazla veri elde edebileceğimiz nükleer DNA’sını deşifre etmemizi mümkün kılacaktır. Mamutların kan sistemini, kaslarını ve vücut işleyişlerini öğrenmek için bu son derece iyi bir fırsat. Mamutlar hakkındaki en ince detayları bile anlamamız mümkün gözüküyor. Belki de bulduklarımız bilime çok büyük katkı yapacak fakat bunları konuşmak için henüz çok erken. Söz konusu klonlama işlemi, çok uzun bir vadeli bir hayal ” dedi.

(kaynak : Arkeofili)