Meksika’daki Zultépec-Tecoaque’teki kazılarda su deposunda bulunan yüksek rütbeli bir kişiye ait 800 yıllık iskelet, “pulque” isimli alkollü içeceğe dair bir tanrı olduğunun kanıtlarını sunuyor. Kazılar İspanyolların işgalinden hemen önceki dönemde, 1200-1521 yılları arasında bölgede yaşayan Acolhua halkının yaşamına ışık tutuyor.
Su deposunda yüksek rütbeli kişiye ait iskelet dışında, olası pişirme izleri taşıyan bir çocuk iskeleti ve birçok değerli eşya da bulundu. Eşyalar arasında bronzdan yapılmış bir taht, ve Aztek tanrısı Ometochtli’nin (İki Tavşan) işaretini taşıyan olağanüstü bir silindir taş bulunuyor.
Fakat araştırmacıları şaşırtan, böyle yüksek rütbeli bir kişinin, normalde önemli kişilerin gömüldüğü kentteki törensel ve kutsal merkeze değil, 100 metre uzağına gömülmüş olması oldu.
Kazı başkanı Enrique Martínez Vargas, “Acolhua insanları bu 130 cm çapındaki su depolarını yağmur suyunu depolamak için kullanıyordu, çünkü diğer su kaynakları kıttı. Bugüne kadar 13 su deposu kazdık, fakat ilk defa bu kadar önemli bir kişinin depoların birine gömüldüğünü görüyoruz. Depoda bulduğumuz kişi, Ometochtli işareti sayesinde tespit edilebildi. Ometochtli işareti, bir tavşan resmiyle temsil edilen, pulque (alkollü içecek) ve sarhoşluk tanrısıyla ilişkilendirilir.
Vargas, “Bu bölgenin yüksek oranda pulque içkisi üretimiyle ünlü olduğunu da belirtmek gerekir. Ometochtli 400 tavşan tanrısından sadece biri. Fakat burada daha önce sadece Mayahuel, yani agav bitkisi tanrısının işaretini bulmuştuk. Ometochtli ile birlikte pulque tanrısının kanıtını bulmuş olduk” diyor.
Su deposuna gömülen kişi 25 yaşında ve 1.60 cm boyunda bir erkekti. Gelecek araştırmalar en başta ölüm nedeni hakkında bilgiler verecek. Vargas “Bu bölgede ortaya çıkarılan en önemli kişi olması nedeniyle keşif, İspanyol işgali öncesi dönemde bu tür gömütler hakkındaki düşüncelerimizi değiştiriyor”
Araştırmacıların “gömüt su deposu” olarak adlandırmaya başladığı su deposunda pulque karafları gibi başka eşyalar da bulundu. Fakat bunların hiçbiri yine depoda bulunan, birinde belirgin pişirme izleri görülen en az üç farklı çocuğa ait omur ve kaburga kemikleri kadar rahatsız edici değildi.
Arkeolog Bertha Flores “Çocuğun bu şehirde yamyamlığa kurban gittiğine yüzde yüz emin olamayız, çünkü kemikler başka bir yerden getirilmiş olabilir. Kemikleri inceledikten sonra bunu öğrenebileceğiz” dedi.
milenio.com, Mexico News Daily
Arkeofili.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >