Blog
Anadolu’nun Gizemli Halkı Frigler: Prof Dr Brian Rose Röportajı
Frigler, uzun yıllar boyunca Anadolu’da hüküm sürmüş olsa da Anadolu’nun gizemli halkı olarak anılıyor, çünkü haklarında nispeten çok az şey biliyoruz.
Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com
Yakın zaman önce UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kaydedilen Gordion ve Anadolu’nun gizemli halkı Frigler hakkında merak edilenleri kazı başkanı Prof. Dr. Brian Rose ile konuştuk.
Bronz Kazan, yaklaşık MÖ 740. Gordion, Tümülüs MM. C: MoCT, Gen. Directorate of Cultural Heritage and Museums, Museum of Anatolian Civilizations (Ankara)
Frigler, uzun yıllar boyunca Anadolu’da hüküm sürmüş olsa da Anadolu’nun gizemli halkı olarak anılıyor, çünkü haklarında nispeten çok az şey biliyoruz. Ancak belki de günümüzde en ünlü figür, altın dokunuşa sahip olduğu söylenen Frig kralı Midas.
Ankara’nın Polatlı ilçesinde yer alan Friglerin başkenti Gordion, 2023 yılının Eylül ayında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kaydedildi. Gordion’daki ana yerleşim höyüğü, Sakarya nehri üzerinde, Yassıhöyük köy sınırları içerisinde yer alıyor. Site, Erken Tunç Çağı’ndan (MÖ 3. binyıl) Orta Çağ dönemine (MS 12. ila 13. yüzyıllar) kadar uzanan uzun bir yerleşim geçmişine sahip. Yine de Gordion, MÖ 12. yüzyılda bölgeye ilk gelen güneydoğu Avrupalı bir halk olan Friglerin siyasi ve kültürel başkenti olmasıyla tanınıyor. Frig kültürel varlığı MÖ 4. yüzyıla, yani 333 yılında Gordion’a gelen Büyük İskender’in fetihlerine kadar güçlü bir şekilde devam ediyor.
Frigler neden Anadolu’ya geldi, kullandıkları yazı çözüldü mü, kime ya da neye tapıyorlardı, onlara ait kaç tümülüs var, MM tümülüsünde kimin kalıntıları var, Kral Midas gerçekten dokunduğunu altına mı çeviriyordu, Gordion düğümü gerçekten var mıydı, Frigler neden yok oldu?
Anadolu’nun önemli uygarlıklarından olan Frigler ve onların Dünya Mirası Listesi’ndeki başkentleri Gordion hakkında en merak edilen soruları, 2007’den beri Gordion’da çalışan Prof. Dr. Brian Rose’a sorduk.
Prof. Dr. Brian Rose. C: Penn Museum
– Frigler kimdi? Anadolu’nun yerli halklarından mı oluştular yoksa Balkanlardan mı geldiler? Bunu destekleyecek hangi bilgilere sahibiz? Daha önce DNA çalışması yapıldı mı veya yapılması planlanan bir çalışma var mı?
Brian Rose (BR): Frigler MÖ 12. yüzyılda Balkanlar’dan Batı Orta Anadolu’ya göç ettiler. Kanıtlar seramik, mimari ve dilsel. Henüz DNA çalışması yapılmadı ama umarım yapılır.
– Anadolu’da uzun süre varlığını sürdüren Frigler hakkında bu kadar az bilgi sahibi olmamızın sebebi nedir? Araştırma eksikliği mi yoksa hayatta kalan az sayıda kalıntı mı?
BR: Gordion’dan Frigler hakkında çok şey biliyoruz, ancak diğer arkeolojik alanlardan pek fazla bilgimiz yok. Ancak Hacıtuğrul Frig bölgesi şu anda Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Bölüm Başkanı Bahattin Çelik tarafından kazılıyor ve yakında çok daha fazlasını öğreneceğiz.
Yassıhöyük Köyü. C: Penn Museum Gordion Project Archives
– Frig yazı sistemi hakkında ne biliyoruz? Tamamen çözüldü mü ve elimizde yeterli yazılı kayıt var mı? Bu yazıtlarda genel olarak ne tür şeylerden bahsediliyor?
BR: Frig dilinin büyük bir kısmı tercüme edildi ancak bilgilendirici yazılı kayıtlar çok fazla değil. Frig yazıtları genellikle kısa ve Yunanca, Hititçe ve Luvi dilindekiler gibi anlatımlar içermiyor. Midas Şehrindeki yazıtta Midas’tan wanax (kral) ve lawagetas (ordunun komutanı) olarak bahsediliyor.
– Frigler neden Orta Anadolu’yu merkez olarak seçmiş olabilirler? Burada merkezi otorite eksikliği mi vardı?
BR: Büyük bir avantaj, Küçük Asya’nın üçüncü en uzun nehri olan Sakarya (Sangarios) Nehri’ne yakınlığıydı.
C: Wikimedia Commons
– Friglerin Anadolu’ya getirdiği en önemli katkı sizce nedir? Anadolu’nun ilk kez Frigler sayesinde tanıştığı bir mimari, inanç sistemi, yönetim sistemi, teknoloji var mı? Frigleri detaylı ahşap işçiliğiyle tanımamızın nedeni, günümüze sadece ahşap eserlerinin gelmesi mi?
BR: Friglerin Anadolu’ya katkıları çok: en eski süslü çakıl mozaikleri; geometrik tasarımlarla özenle hazırlanmış tekstiller; ve dünyanın ayakta kalan en eski ahşap binasını da içeren en iyi ahşap işçiliği.
– Ekibinizle birlikte Gordion’da yürüttüğünüz kazılarda araştırma sorularınız neler? Burada ne tür arkeolojik kalıntılar buluyorsunuz? Günlük yaşamın kalıntıları mı yoksa yönetici sınıfın kalıntıları mı?
BR: Öncelikle şehir planını netleştirmeye odaklandık ama aynı zamanda MÖ 9. yüzyıldan 4. yüzyıla kadar kalenin savunma sistemlerini de inceledik. Uzaktan algılama sonuçlarımız şehrin tahmin ettiğimizden çok daha büyük olduğunu gösterdi. Ortaya çıkardığımız şehir kapıları Anadolu’nun en iyi korunmuş Demir Çağı şehir kapıları.
1957 yılında MM mezar odasının güney duvarında demir ayaklar üzerindeki büyük bronz kazanlar in situ olarak görülüyor. C: Penn Museum Gordion Project Archives
– Frig krallığının kurucusu Gordias ve birçok efsaneye konu olan Midas birçok kişi tarafından biliniyor. Anadolu’da uzun süre hüküm süren Friglerin neden sadece iki kralını biliyoruz?
BR: Daha fazla yazıtımız olsaydı daha fazla kral hakkında bilgi sahibi olabilirdik. En iyi bilgi kaynaklarımızdan biri Asur yıllıkları ve MÖ 7. yüzyılda Asur imparatorluğunun çöküşünden sonra bunlar durdu.
– Friglere ait kaç tümülüs biliyoruz? Bunlardan en ünlüsü olan MM tümülüsü kimin kalıntılarını içeriyordu? Başka tümülüsleri kazma planlarınız var mı?
BR: Yerleşimi çevreleyen 130 tümülüs olduğuna dair elimizde kanıt var. MM tümülüsünde muhtemelen Midas’ın babası Gordias olan 60-65 yaşlarında bir adamın kalıntıları bulunuyordu. 2019 yılında Ankara Müzesi ortaklığıyla 8. yüzyıla tarihlenen bir tümülüste kazı yaptık ve şu anda yayınlama aşamasındayız.
Kalkan Bronzlu Çift Pimli Fibula, yaklaşık MÖ 740 Gordion, Tümülüs MM. C: MoCT, Gen. Directorate of Cultural Heritage and Museums, Museum of Anatolian Civilizations (Ankara)
– Friglerin komşuları kimlerdi ve diğer uygarlıklarla ilişkileri nasıldı? Nasıl ortadan kayboldular?
BR: Frigler birçok güçlü grup tarafından kuşatılmıştı: Kuzeydoğuda Urartu, güneydoğuda Geç Hitit krallıkları ve batıda Yunanlılar ve Lidyalılar. Frigler MÖ 8. yüzyılda Assurlularla da çatışmalara girmişti. MÖ 3. yüzyılda bir grup Kelt, Frigya’ya girdi ve adı yavaş yavaş Galatia (Keltlere ithafen) olarak değişti.
– Gordion yakın zamanda UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kaydedildi. Bunun Gordion’u ve Frigyalıların tanınmasını nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz? Gordion’daki çalışmalar nasıl ilerleyecek?
BR: UNESCO kaydı, alanı gelecek yıllarda korumamızı kolaylaştıracak ve odak noktamız öncelikle mimari korumaya kayacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ve Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin desteği olmasaydı hiçbir ilerlememiz mümkün olmazdı.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >