Blog

Eki15

Angola Namib Sakinlerinin Benzersiz Bir Ata Soyu Var

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  AngolaAntik DNANamibPastoral



Angola Namib Sakinlerinin Benzersiz Bir Ata Soyu Var

Araştırmaları güney Afrika nüfus tarihine odaklanan Rocha, “Khoe-Kwadi dilleri, doğu Afrikalı pastoralistlerin tarihöncesi göçüyle bağlantılı.” diye ekliyor.

 

Buket Çağlayan - www.arkeofili.com

 

Yeni DNA çalışmaları, Angola Namib sakinlerinin diğer modern popülasyonlardan oldukça farklı olduğunu gösteriyor.

 

Angola’nın Namibe eyaleti Virei’deki Kuvale yerleşimi. C: Sandra Oliveira

Afrika, modern insanın doğduğu yer ve genetik çeşitliliğin en yüksek olduğu kıta. Antik DNA araştırmaları, yiyecek üretimi yayılmadan önceki Afrika’nın genetik yapısının belirli yönlerini ortaya çıkarmasına rağmen, DNA’nın korunmasıyla ilgili sorunlar, antik DNA’dan elde edilen bilgileri sınırladı.

Portekiz-Angola TwinLab’den araştırmacılar, modern popülasyonlarda ipuçları bulmayı umarak, farklı geleneklerin buluştuğu uzak, çok etnik gruptan oluşan bir bölge olan Angola Namib çölüne gitti. Çalışma Science Advances dergisinde yayımlandı.

Angolalı antropologlar Samuel ve Teresa Aço ile birlikte saha çalışmasına liderlik eden popülasyon genetikçisi Jorge Rocha, “50 yıldan fazla bir süre önce ortadan kaybolduğu düşünülen grupların yerini tespit edebildik.” diyor.

Ekibin karşılaştığı topluluklar arasında, bir zamanlar Kwadi olarak bilinen bir dili konuşan pastoral bir grup olan Kwepe de yer alıyordu. Saha çalışmasına katılan ve Kwadi dilini konuşan son iki kişiyle röportaj yapma olanağına sahip olan dilbilimci Anne-Maria Fehn, “Kwadi, Güney Afrika’daki toplayıcılar ve çobanlar tarafından konuşulan Khoe dilleriyle ortak bir atayı paylaşan bir klik diliydi.” diyor.

Araştırmaları güney Afrika nüfus tarihine odaklanan Rocha, “Khoe-Kwadi dilleri, doğu Afrikalı pastoralistlerin tarihöncesi göçüyle bağlantılı.” diye ekliyor.

Ekip ayrıca, güneybatı Afrika’nın baskın pastoral geleneğinin bir parçası olan Bantu dili konuşan grupların yanı sıra kökenleri yiyecek arama geleneğiyle ilişkilendirilen, komşu Kalahari halklarınınkinden farklı ve orijinal dillerinin kaybolduğu iddia edilen marjinal gruplarla da temasa geçti.

 

Angola’nın güneybatısındaki Namib çölü. C: Sandra Oliveira

Modern DNA araştırmaları, antik DNA çalışmalarını tamamlayabilir

Ekibin yeni çalışması, Angola Namib sakinlerinin diğer modern popülasyonlardan oldukça farklı olduğunu, ancak aynı zamanda kendi aralarında da oldukça yapılandırılmış olduklarını gösteriyor.

Doktora çalışması sırasında bu popülasyonlarla çalışan Bern Üniversitesi’nden araştırmacı Sandra Oliveira, “Anneden miras kalan DNA üzerine yaptığımız önceki çalışmalarla uyumlu olarak, genom çapındaki çeşitliliğin çoğu sosyo-ekonomik duruma göre ayrılıyor. Bu yerel çeşitliliğin ve küresel dışmerkezliliğin ne kadarının genetik sürüklenmeden (küçük popülasyonları orantısız bir şekilde etkileyen rastgele bir süreç) ve yok olan popülasyonların karışımından kaynaklandığını anlamak için çok çaba harcadık.” diyor.

Ekip, Namib çölündeki popülasyonlarda farklı sosyo-ekonomik statüye sahip komşu gruplar arasındaki farklılıklara katkıda bulunan genetik sürüklenmenin yüksek etkisinin yanı sıra, Kwadi dilini konuşanların torunları ve Namib Çölü’nün dışlanmış topluluklarının, yalnızca mevcut olan benzersiz bir Bantu Öncesi ataya sahip olduğunu gösterdi.

 

Kwadi dilini konuşan son iki kişi. C: Jorge Rocha

Güney Afrikalı toplayıcılarla ilgili ilk genom çapındaki çalışmalara katkıda bulunan ve bu çalışmaya dahil olan Mark Stoneking, “Önceki çalışmalar, Kalahari çölünde yaşayan toplayıcıların, mevcut tüm insanlardan ilk ayrılan atasal bir popülasyondan geldiğini ortaya çıkardı. Sonuçlarımız, yeni tanımlanan ataları sürekli olarak aynı ata soyuna yerleştiriyor ancak Namib ile ilgili ataların diğer tüm güney Afrika atalarından farklılaştığını, ardından kuzey ve güney Kalahari atalarının ayrıldığını da gösteriyor.” diyor.

Bu yeni bilgilerle araştırmacılar, Khoe-Kwadi konuşan pastoralistlerin ve Bantu konuşan çiftçilerin Güney Afrika’ya göçünden ortaya çıkan detaylı temas tarihlerini yeniden rekonstrükte edebilecekler. 

Dahası, çalışma, etno-dilsel çeşitliliğin yüksek olduğu, az çalışılmış bölgeleri hedefleyen modern DNA araştırmalarının, Afrika kıtasının derin genetik yapısını araştırmak için Antik DNA çalışmalarını tamamlayabileceğini gösteriyor. 


Max Planck Society. 22 Eylül 2023.

Makale: Oliveira, S., Fehn, A. M., Amorim, B., Stoneking, M., & Rocha, J. (2023).

 

 
 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için