Blog
Antalya Müzesi’nde bir Selçuklu kitabesi
Antalya Müzesi’nde bir Selçuklu kitabesi
Antalya, yalnız doğal güzellikleri, uçsuz bucaksız plajları ile değil, sahip olduğu onlarca antik yerleşim yerleri ile de Türkiyemizin belli başlı turizm merkezlerinden biridir. Her adımda, sizi yüzlerce yıl geçmişe götürecek bir olguya, bir esere rastlarsınız. Bunlardan biri de günümüzde Antalya Müzesi’nde sergilenen, bu sayfada fotoğrafını gördüğünüz Antalya surlarına ait bir Selçuklu kitabesidir. Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’ın oğlu 2. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırıldığı, üzerindeki yazıdan anlaşılan Antalya Kalesi’ne ait bu burç kitabesi, 3.10 metre genişliği, 3.22 metre yüksekliği ve müthiş taş işçiliği ile sıradan bir kitabe sınıfına hiç girmez.
32 MERMER PARÇA
Mermer ve taşın birlikte kullanıldığı kitabe, tek bir levha olmayıp birleştirilmiş parçalar halinde, 32 adet mermer bloğun üst üste istiflenmesiyle beş satır halinde oluşturulmuştur. Ortası mermer ve çerçevesi taş kullanılarak meydana getirilen burç kitabesi üzerinde kabartma olarak “Zengin düğümü” adı verilen bezemeler yer alır. Kitabenin yazılı olduğu mermer blokların bazılarının arka yüzlerine işlenmiş süslemelerden, bunların Bizans devrine ait yapıdan alındığı sanılmaktadır. Kitabenin yazıları kabartma olarak, Sülüs tarzıyla ve Arapça harflerle mermere işlenmiştir. Kitabenin Türkçesi şöyledir: “Bu mübarek burcun yapımını Yüce Sultan, Şahlarşahı, milletlerin efendisi, dünya sultanlarının sultanı, Arap ve Acem sultanlarının efendisi, ufukların bekçisi, Giyâse’d-(Dünyâ ve’)ddîn, Allahın her iki dünyadaki gölgesi, fetihler babası, Halife’nin ortağı, Keykubat oğlu Keynhüsrev 642 senesinde emretti. (M. 1244-45)
İKİNCİ KEZ FETHEDİLDİ
5 Mart1207 tarihinde I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından Anadolu Selçuklu topraklarına katılan Antalya şehri, beş yıl sonra çıkarılan bir iç isyanla kaybedilmişti. Şöyle ki; Sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrev, 5 Mart 1207’de Antalya’yı fethettiği zaman, Kıbrıs’tan gelen kuvvetlerin başındaki Gautier de Montbeliard’ı da esir etmişti. Ancak sonradan onu affedip serbest bıraktı. Bunun üzerine bu kumandan, 1212 yılında Kıbrıslıların yardımıyla Hıristiyan halkı isyana teşvik ederek, Antalya üzerine yeni bir sefer düzenledi ve kenti zapt ederek, bütün Türkleri kılıçtan geçirdi. Böylece kent, 4 yıl için Gautier de Montbeliard’ın idaresinde kaldı. Ancak düşmanın bu durumu uzun sürmedi. Selçuklu Sultanı İzzeddin Keykavus savaşarak, 23 Ocak 1216 tarihinde şehri kalıcı olarak geri aldı ve başta Gautier de Montbeliard da olduğu halde bütün Hıristiyanları öldürdü. Kentin Bizans tarihi böylece son buldu. Türkler kendilerine 1212 yılında ani baskınla yapılan katliamı hiçbir zaman unutmadı. İstila ve iç ayaklanmalara karşı Kaleiçi’nde, mahalleleri birbirinden ayıran surlar inşa ettiler. Şehrin ana giriş kısmını, kendi kontrolleri altına alarak Rumları, mahalle sınırlarına çektikleri bu iç kale surları arkasında tutma yoluna gittiler. Kaleiçi’nde, var olan surları da güçlendirdiler. Anadolu Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev, ayrıca Kaleiçi’ni çevreleyen burçlara adını taşıyan kitabeler yaptırarak, bu toprakların Türk yurduna ait olduğunu tüm düşmanlarına duyurdu..
TOPHANE BURCUNDAYDI
Kitabe, Anadolu Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından, Antalya Kalesi burçlarına konulan, onlarca kitabeden yalnızca biridir. Antalya Kalesi’nde ikinci büyük bir isyan 1811 yılında, Antalya Mütesellimi Hacı Mehmet Ağa’nın oğlu İbrahim Bey tarafından çıkarılmış, karadan ve denizden yapılan girişimlere rağmen, kalenin bir türlü alınamayışı, Osmanlı Devleti’ni iki-üç yıl boyunca bir hayli uğraştırmıştı. Bir daha böyle bir isyan yaşanmasını önlemek amacıyla, Antalya Kalesi’nin ilk yıkımı 1914 yıllarında başlanmıştı. Daha sonraki yıllarda bu yıkım zaman zaman sürdü. Yıkılan kale surları içinde yer alan, bugünkü Tophane Çay Bahçesi’nin arkasındaki burç da o yıllarda yıkıldı. Üzerindeki II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in 32 parçadan oluşan görkemli kitabesi, Antalya Asar-ı Atika (eski eser) sorumlusu Süleyman Fikri Erten
(http://www.sabah.com.tr)
Kaynak: http://arkeokultur.com/antalya-muzesinde-bir-selcuklu-kitabesi/
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >