Mısır’da Abusir Nekropolü’nde yürütülen çalışmalar, Eski Krallık Dönemi’nin (MÖ. 2686–2181) önemli kraliçelerinden birinin keşfedilmesine ve bu dönemde kadının rolü hakkında bilgi edinmemize yardımcı oluyor.

55 yıldır Çek arkeologlar tarafından yürütülen kraliçe mezarı kazısında son bulgular ve ilerleyen çalışmalar sonucunda gizemli kraliçenin ardındaki perde aydınlanmaya başladı. Araştırmacılar aynı zamanda mezarın Eski Krallık ailesi için oldukça önemli olduğunu belirttiler.

Araştırmacıların başındaki isimlerden olan Miroslav Barta, anıt mezarda yatan kraliçenin beşinci hanedanın bir üyesi olduğunu saptadıklarını belirtti.

Mezarın içindeki yazıtlardan okunabildiği kadarıyla kraliçe hem kralın karısı, hem de kralın annesi olarak betimlenmiş. Mezar odasının üzerindeki yazıtlarda ise “Khentkaus” yani en soylu ruhun sahibi anlamına gelen bir epitetin taşıyıcısı olarak betimlenmesi kendisinden önce bu epitetle anılan diğer kadınlar gibi önemli bir kraliçe olduğunun anlaşılmasını sağlamış.

Kraliçe Büyük İhtimalle Kral Raneferef’in Karısı

Araştırmacılar mezarının yakınlığıyla ilişkili olarak Kraliçe Khentkaus III’ün Kral Raneferef’in karısı olabileceğini öne sürüyorlar. Mezarda yürütülen çalışmalar aynı zamanda Eski Mısır’da kadının rolünün anlamaya da oldukça yardımcı olacağa benziyor. Kazı başkanlarından biri olan Salim İkram “Kadınlar eski krallıkta güç ve prestijin simgesiydiler ve kraliçeler bunun önemli temsicileriydi” dedi.

Mezar Yazıtları Kraliçenin Hayatını İki Ana Evrede Anlatmakta

Kraliçenin hayatının öyküsü mezar yazıtında anlatılmakta ve hayatı yazıtlarda iki ana evreye bölünmüş durumda. İlk evrede kralın karısı olarak bir kraliçe, ikinci evrede olasılıkla Kral Menkauhor’u doğuran yani dünyaya bir erkek çocuk getiren bir anne.

Bu yılın başlarında yürütülen çalışmalarla mezarın kalibre bir tarihle MÖ. 2450’e tarihlendiği belirlenmiş.

Mezar odasında ise 24 adet kireçtaşı kap ve 4 adet bakır alet keşfedilmiş. Buna ek olarak arkeolojik bağlam doğrultusunda kraliçeye ait olduğu düşünülen küçük kemik parçaları da ele geçirilmiş.

Araştırmacılar için bulmacanın bir parçası olan bu buluntu. Gelecekteki araştırmalara ve gizemli Mısır tarihine önemli katkı sağlayacağa benziyor. (Kaynak: Arkeofili)