Blog
Antik Yunan Olimpiyatları Ödülü: Panathenaik Ödül Amforası
İtalya’nın Vulci bölgesine ait olan bu ödül amforası, Yunanistan’ın Arkaik dönemine, MÖ 530 civarına tarihleniyor.
Begüm Bozoğlu - www.arkeofili.com
Antik Yunan Panathenaik Oyunlarında kazananlara altın madalya yerine, Atina zeytinyağı ile doldurulmuş pişmiş toprak kaplar verilirdi.
Atletizm antik Yunanların yaşamında büyük önem taşıyordu. MÖ 776 yılında Olympia’da başlayan Olimpiyat oyunları, bundan sonra her dört yılda bir tanrı Zeus onuruna düzenlenerek bin yıldan fazla bir süre devam etti. (C: The Metropolitan Museum of Art)
İtalya’nın Vulci bölgesine ait olan bu ödül amforası, Yunanistan’ın Arkaik dönemine, MÖ 530 civarına tarihleniyor.
Koşucuların Olimpiyat Oyunlarında yarışmasından yüzyıllar önce, atletler her dört yılda bir Atina’da düzenlenen bir atletizm festivali olan Panathenaik Oyunlarına katılırlardı.
Harvard Sanat Müzeleri’ne göre, yarışmacıların altın, gümüş ve bronz madalya aldığı günümüz Olimpiyatlarının aksine, antik çağda kazanan her sporcu, üzeri kendi sporunun resimleriyle süslenmiş ve içi değerli Atina zeytinyağı ile doldurulmuş düzinelerce pişmiş toprak vazo ile ödüllendiriliyordu.
Metropolitan Sanat Müzesi’ne göre Olimpiyat şampiyonlarına verilen zeytinyağı ödülü, Atina’nın hamisi Athena’nın kutsal bahçelerinden geliyordu. Journal of Olympic History’ye göre ise genel olarak antik Yunanlar zeytin ağaçlarını “kutsal” olarak görüyorlardı ve zeytin ağaçları, gökyüzü tanrısı ve daha sonra Olimpiyatların tanrısı olan Zeus’u sembolize ediyordu.
MÖ 6. yüzyıla gelindiğinde, panhellenik – (pan, yani “tüm” ve hellenikos, yani “Yunan”) – oyunları Delphi, Nemea, Isthmia ve Olympia’da düzenleniyor ve periodos ya da “devre” oyunları olarak adlandırılıyordu. Atina’dakiler gibi pek çok yerel oyun bu dört oyundan esinlenilerek modellendi.
Bu amforada, “Panathenaik Oyunları’nın bilinen en eski etkinliği” olan koşu yarışındaki beş koşucu yer alıyor. Southern Utah Üniversitesi’ne göre atletler, fiziklerinin rakiplerinin gözünü korkutabileceğini düşündükleri için tamamen çıplak olarak yarışıyorlardı.
British Museum’a göre, 62 santimetre boyundaki amfora, konuların siluet halinde tasvir edildiği siyah figürlü çömlekleriyle tanınan anonim bir sanatçı olan “Euphiletos Ressamı”na atfediliyor ve arabacıların, okçuların ve boksörlerin yer aldığı diğer kaplarla birlikte, galiplere verilen pek çok ödülden yalnızca biri.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >