Blog

Aydın’ın Didim ilçesinde, iki gündür devam eden, Aydın Anıtlar Kurulu, Alman Kazı Başkanlığı ve çeşitli üniversitelerin mimarlık, şehir planlaması, sanat tarihi uzmanlarının katılımıyla gerçekleşen  “Apollon Tapınağı ve Çevresi Planlama Sorunları” konulu çalıştay tamamlandı. Toplantının ardından çalıştay raporunu okuyan Doç. Dr. Deniz ÖZKUT, kültürel mirasın geçmişi ve bugünü birbirine bağladığını, bu yüzden çok önemli olduğunu belirterek,

Bu çalıştayda kültürel miras değerlerinin sürekliliğinin sağlanması ve bu anlamda tarihi değerlerin korunmasının çok önemli olduğu konuşuldu. Didim tarihi anlamda çok zengin bir yerleşim yeridir. Farklı dönemler var. Bu farklı dönemlere ilişkin kültür katmanların bir arada görülmesi ve bir bütünlük sağlanması amaçlanmaktadır.

açıklamasında bulundu.

Hedef  Kentsel Arkeolojik Sit ve Turizm Alanı

Çalıştay’a bürokrasi kanadından da oldukça destek var. Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz ATABAY, Apollon Tapınağı’nda kazıların yüzyıldır devam ettiğini ve bu tarihi ören yerinde halen iki yüze yakın yerleşik bir halkın günlük yaşamını olağan seyrinde sürdüğüne değinerek,

Eski adı ile Yoran’da günlük yaşam devam ederken arkeolojik kazı çalışmalarına da herhangi bir engel yok ve devam ediyor. Apollon Tapınağı’nda ve çevresinde çok büyük çaplı bir kazı çalışmaları da görülmemektedir. Kazılar genelde lokal odaklı şeklinde yapılmaktadır. Bu alanın “Kentsel Arkeolojik Sit ve Turizm Alanı” olarak değerlendirilerek geniş çaplı planlı bir çevre düzenlemesinde herhangi bir mahsur görmüyorum.

dedi.

Didim Kültür Mirası Koruma Derneği Başkanı Mustafa ŞENTÜRK de kazı çalışmaları bir yandan devam ederken, Osmanlı Dönemi’nden günümüze kalan tarihi evlerin restorasyonunun yapılarak turizme kazandırılması gerektiğini ve ören yerinin Kentsel Arkeolojik Sit ve Turizm Alanı” olmasını istediklerini söyledi.

Yerli halkın da konuyla ilgili istekleri var. Yoran halkının yerlisi olan Muhammet Koca isimli vatandaş, 1924 yılında Yunanistan ile yapılan mübadele sonucu büyük dedesine ait olan tarihi taş ev ve avlunun virane olduğunu, dedesine ait anıları yaşatmak istediğini ancak yıllardır sit alanı ve birçok mirasçısı olması nedeniyle hiçbir onarım yapamadıklarını söyledi.