Blog
Araştırmacılar, bir Budist tapınağına ait en büyük antik kafeteryalardan birinin kalıntılarını ortaya çıkarmış olabilir
Bu son çalışmada araştırmacılar, tapınak arazisinin kuzeydoğu kesiminde bulunan, her biri yaklaşık 70 santimetre büyüklüğünde büyük temel taşlarını ve bu taşlar çıkarıldığında geride kalan delikleri keşfettiler.
www.arkeonews.com
Araştırmacılar , Yamashiro Kokubunji tapınağının bulunduğu yerde çığır açıcı bi keşifte bulunarak Nara Dönemi’nden (710-784) kalma en büyük antik kafeteryalardan biri olduğuna inanılan şeyi ortaya çıkardılar. Kyoto prefektörlük eğitim kurulu, 4 Şubat'ta bulguları duyurarak bu sitenin tarihi önemine ışık tuttu.
Başlangıçta rahipler için bir yemek hazırlama ve yemek alanı olarak inşa edilen kalıntılar, İmparator Shomu’nun (701-756) emriyle kurulan Yamashiro Kokubunji tapınağının yerinde bulunmaktadır . Bu tapınak, imparatorun birkaç Kokubunji eyalet tapınağının inşasını görevlendirmesiyle, Japonya genelinde Budizm'i tanıtmak için daha geniş bir girişimin parçasıydı.
Yamashiro Kokubunji tapınağı, Shomu tarafından kurulan Kuni-kyo başkentinin taşınmasının ardından imparatorluk sarayının yeniden inşası olarak inşa edilmiştir. Tapınak alanı geniştir ve doğudan batıya yaklaşık 275 metre ve kuzeyden güneye 330 metreyi kaplar. Önceki arkeolojik çalışmalar, bir salon ve bir pagoda da dahil olmak üzere çeşitli yapıları ortaya çıkarmıştır, ancak son bulgular özellikle dikkat çekicidir.
Bu son çalışmada araştırmacılar, tapınak arazisinin kuzeydoğu kesiminde bulunan, her biri yaklaşık 70 santimetre büyüklüğünde büyük temel taşlarını ve bu taşlar çıkarıldığında geride kalan delikleri keşfettiler. Bu bulgular, doğudan batıya 38,1 metre ve kuzeyden güneye 10,8 metre ölçülerinde önemli bir binanın varlığını düşündürmektedir.
Kyoto Eyaleti, Kizugawa'daki Yamashiro Kokubunji tapınağındaki muhtemelen kafeteryanın kalıntıları. Kredi: Kenji Şimizu
Ek olarak, daha önceki kazılar yeni keşfedilen alanın güneyinden uzanan bir koridor ortaya çıkardı ve bu da araştırmacıların kafeteryanın tapınak kompleksindeki diğer yapılarla bağlantılı olduğuna inanmalarına yol açtı. Bu mimari düzen, Nara'daki Todaiji ve Saidaiji tapınaklarındaki benzer bulgularla örtüşüyor ; bu tapınaklarda da kuzey-güney yönünde kafeteryalar ve bağlantı yapıları bulunuyordu.
Kyoto Üniversitesi'nde arkeoloji alanında emekli profesör ve antik tapınaklar konusunda uzman olan Mahito Uehara, son kalıntıların muhtemelen mutfak veya depolama alanı olarak kullanılan binaların kalıntıları olduğunu belirtti. Bu bulgunun önemini vurguladı ve bunun Japonya'da bir Kokubunji tapınağının kafeterya düzeninin yeniden inşa edilebildiği ilk örnek olduğunu belirtti.
Sitenin tarihi bağlamı daha fazla merak uyandırıyor. İmparator Shomu tarafından inşa edilen Kuni Sarayı, salgın hastalıklar ve savaşlarla dolu çalkantılı bir dönemde başkent olarak hizmet vermesi için tasarlanmıştı. 740 yılında Heijokyo’dan (Nara) şimdiki Mikanohara, Kamo-cho'ya taşındıktan sonra, yeni başkent sadece dört yıl sonra terk edildi. Bunun ardından, ana saray salonunun bulunduğu yer, eski saray salonunu ana salonu olarak kullanan Yamashiro Kokubun-ji tapınağı olarak yeniden kullanıldı.
Bugün, Yamashiro Kokubun-ji'nin kalıntıları, hem ana salonun hem de temel taşlarının boyutuna göre başlangıçta yedi kat yüksekliğinde olduğuna inanılan pagodanın taş temellerini hala sergiliyor. Bu keşif, yalnızca tapınağın tarihi önemine dair anlayışımızı zenginleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda Nara Dönemi'nin mimari ilerlemelerini de vurguluyor.
Kapak Resmi Kredisi: Yamashiro Kokubunji tapınağı. Naracity
By Leman Altuntaş
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >