Blog
Arkeologlar, Roma İmparatorluğu'nun Tetrarşi Dönemi'nden Kalma Nadir Bir Sınır Taşı Keşfettiler ve Üzerinde İki Bilinmeyen Yer Adı Bulundu
İlk olarak Roma İmparatoru Diocletian tarafından uygulanan vergi reformlarının bir parçası olarak kara sınırlarını işaretlemek için kullanıldı.
www.arkeonews.com
Kuzey Celile'de , Metula'nın yaklaşık 1,2 mil güneyindeki Tel Avel Beit Ma'akha'daki kazılar, dikkate değer bir bulgu ortaya çıkardı: Tetrarşi döneminden kalma nadir bir Roma sınır taşı. Taş, antik toprak mülkiyeti, bölgesel yerleşim düzenleri ve imparatorluk idari prosedürleri hakkında bilgi sunuyor.
Dikkat çekici buluntu, İmparator Diocletian dönemindeki Roma İmparatorluğu'nun idari uygulamalarına ışık tutuyor ve bölgedeki toprak sınırlarının organizasyonu, toprak mülkiyeti ve yerleşim düzenleri hakkında ayrıntılar ortaya koyuyor. Dahası, keşif, daha önce bilinmeyen iki yer adı da dahil olmak üzere Roma Levant'ının tarihi coğrafyası ve sosyo-ekonomik ortamına dair yeni bakış açıları sağlıyor.
İlk olarak Roma İmparatoru Diocletian tarafından uygulanan vergi reformlarının bir parçası olarak kara sınırlarını işaretlemek için kullanıldı. Bu antik bazalt taşı daha sonra Memlük döneminden kalma bir yapıda yeniden kullanıldı.
Keşif, 2022 yılında Hebrew Üniversitesi Arkeoloji Enstitüsü'nden Prof. Naama Yahalom-Mack ve Dr. Nava Panitz-Cohen ile Azusa Pacific Üniversitesi'nden Prof. Robert Mullins liderliğinde yapıldı. Dr. Avner Ecker ve Prof. Uzi Leibner, Yunan harfleriyle yazılmış bazalt levhayı çözdüler. Araştırma, Palestine Exploration Quarterly dergisinde yayınlandı .
Metin, Diocletianus'un MS 3. yüzyılın sonlarında Tetrarşi olarak bilinen bir yönetim sistemi kurduğu sırada uyguladığı mali ve bölgesel reformlara ilişkin anlayışımızı geliştiriyor.
Tetrarşik sınır taşının orijinal yeri bilinmiyor ancak boyutu ve ağırlığı göz önüne alındığında, muhtemelen buluntu noktasına yakındı. Taş sağlam ve 101 cm uzunluğunda, maksimum 48 cm genişliğinde ve 20-23 cm kalınlığındadır.
Başlangıçta Roma Tetrarşisi döneminde (İmparator Diocletianus tarafından MS 293'te Roma İmparatorluğu'nu iki imparator, augusti ve onların genç meslektaşları ve belirlenmiş halefleri, caesares arasında bölerek yönetmek için başlatılan kısa ömürlü bir sistem) köyler arasındaki tarımsal sınırları belirlemek için yazılmış olan buluntu, Memlük dönemine ait bir tesiste ikincil olarak kullanılmıştır.
Yazıtta daha önce tanımlanmamış iki köy adı olan Tirthas ve Golgol keşfedildi; bunlar 19. yüzyılda Batı Filistin Araştırması'nda bulunan antik yerler olabilir. Burada ilk kez adı geçen bir imparatorluk araştırmacısı veya "censitor" da levhada belirtiliyor. Bu işaretleyiciler, Roma Yakın Doğu'sunun ekonomik manzarasında toprak sahipliğinin ve yerleşim düzenlerinin önemini vurguluyor ve Diocletian'ın MS 3. yüzyılın sonlarında başlattığı kapsamlı vergi reformlarını yansıtıyor.
Başlangıçta köyler arasındaki tarımsal sınırları işaretlemek için tasarlanan bu işaret, Tetrarşi'yi karakterize eden idari yeniden yapılanmanın fiziksel bir hatırlatıcısıdır. Roma İmparatorluğu bu dönemde iki kıdemli imparator (augusti) ve iki kıdemsiz meslektaşı (caesares) tarafından yönetiliyordu ve dört bölgeye ayrılmıştı.
Yazıtın ikincil kullanımda dahil edildiği bir Demir Çağı kalesi ve Memlük dönemi kurulumu. Kredi: Robert Mullins.
Prof. Uzi Leibner, “Bu keşif, Tetrarşi döneminde Roma İmparatorluğu'nun titiz idari yeniden örgütlenmesinin bir kanıtıdır,” dedi. “Böyle bir sınış taşı bulmak , yalnızca eski toprak mülkiyeti ve vergilendirmeye ışık tutmakla kalmıyor, aynı zamanda yaklaşık iki bin yıl önce bu karmaşık sistemlerde yol alan bireylerin yaşamlarına somut bir bağlantı sağlıyor.”
Dr. Avner Ecker, "Bu bulguyu özellikle heyecan verici kılan şey, daha önce bilinmeyen iki yer isminden ve yeni bir imparatorluk araştırmacısından bahsedilmesidir. Görünüşte küçük keşiflerin bile bölgenin sosyo-ekonomik ve coğrafi tarihine dair anlayışımızı nasıl önemli ölçüde artırabileceğinin altını çiziyor." diye ekledi.
Abel Beth Maacah sınır taşı, bölgede bulunan 20'den fazla sınır taşından oluşan eşsiz koleksiyonu tamamlıyor ve yerel yerleşim düzenleri ile imparatorluk politikaları arasındaki etkileşimi gösteriyor.
İbrani Üniversitesi
Kapak Görseli Kredisi: İsrail Eski Eserler Kurumu
By Oğuz Büyükyildirim
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >