Blog
Bakanlığın dikkatine: Rhodiapolis’te Restorasyon Skandalı
Bakanlığın dikkatine: Rhodiapolis’te Restorasyon Skandalı
Antalya’nın Kumluca ilçesinde bulunan Rhodiapolis antik kentinde restorasyon skandalı yaşanıyor. 2015 yılında antik kentin tiyatrosu ve kazılarda bulunan ünlü hayırsever Opramoas anıtında başlatılan restorasyonun hatalı olduğu ortaya çıkınca çalışmalar durduruldu. Adeta yeni inşa edilmiş bir yapıya dönüştürülen anıtın sökülmesi gündeme gelirken, hem yüklenici firma hem de Antalya Rölöve ve Anıtlar Bölge Müdürlüğü yetkilileri “restorasyonda sorun yok ” görüşünü savundu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından AKP’li Kumluca Belediyesi’ne tahsis edilen antik kentteki inşaat çalışmasında Suriyeli işçilerin çalıştırıldığı iddialarına yanıt veren Belediye Başkanı Hüsamettin Çetinkaya ise “Haberim yok, araştırayım ” dedi. Son yıllarda gittikçe artan restorasyonlara tepki gösteren arkeolog ve rehber Ümit Işın, Rhodiapolis, Andriake, Patara ve benzeri yerler dahil bu tür antik yapıları yeniden inşa etmenin, yeniden ayağa kaldırmanın çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Birincisi, para israfı. Buraya harcanacak para, dağlarda ‘turist gitmiyor’ diye bekçisi olmayan, korunamayan ve kaçak kazılarla tahrip olan binlerce kente aktarılabilir ” diye konuştu.
KÜLTÜR BAKANLIĞI’NCA KUMLUCA BELEDİYESİ’NE TAHSİS EDİLDİ
Kültür Bakanlığı ile yapılan protokol ile Rhodiapolis’in ören yerinin işletmesi Kumluca Belediyesi’ne devredildi. Protokol, 1892’de keşfedilen ve 2006 yılında başlatılan arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkarılmaya başlanan antik kentin AKP’li Kumluca Belediyesi tarafından işletilmesini, gişe gelirinin ise restorasyon ve çevre düzenlemesi çalışmalarında kullanılmasını öngörüyordu. Kumluca’nın yaklaşık 2,5 kilometre kuzeyinde yer alan tepede kurulan ve Likya uygarlığının önemli kentlerinden biri kabul edilen Rhodiapolis’te Akdeniz Üniversitesi tarafından yürütülen kazılarda M.S II. yüzyılda yaşadığı belirlenen ünlü hayırsever Opramoas’ın adına inşa edilen anıt, önemli buluntulardan biri olarak kayıtlara geçti.
RESTORASYON İHALESİ, TATVAN MERKEZLİ ‘ER-BİL’ FİRMASINA VERİLDİ
Ancak Kültür ve Turizm eski Bakanlarından Ertuğrul Günay döneminde Kumluca Belediyesi ile yapılan bir protokol ile ilçeye oldukça yakın olması nedeniyle ilçenin tanıtım yüzü olarak görülen Rhodiapolis’in işletmesi belediyeye verildi. Bunun üzerine kolları sıvayan Kumluca Belediyesi, ören yerinin çevre düzenlemesi, karşılama merkezi ve restorasyon çalışmaları yapmak üzere harekete geçti. Nisan 2014’te Bitlis-Tatvan merkezli ‘Er-Bil İnşaat A.Ş’ adında bir şirkete, yaklaşık 1 milyon 445 bin lira bedelle ihale edilen restorasyon çalışmalarına, yapılan ön hazırlıkların ardından Mart 2015’te başlandı.
(opramoas anıtı restorasyon sonrası)
HATALAR OLDUĞU ANLAŞILINCA RESTORASYON DURDURULDU
Ancak çalışmalar ilerledikçe antik kentin tiyatrosu ile ünlü Opramoas anıtını kapsayan restorasyonun sorunlu ilerlediği anlaşılınca çalışmalar durduruldu. Ardından bir bilim heyeti oluşturularak çalışmalar yerinde incelendi. İddiaya göre tiyatro ve Opramoas anıtının restorasyonunda yanlışlıklar tespit eden bilim kurulu, 2016 yılı sonlarında anıtın sökülmesi yönünde bir rapor hazırladı ve yetkililere sundu.
(Restorasyon sonrası tiyatro)
İŞÇİLER BAŞLARINDA UZMAN OLMADAN ÇALIŞIYOR
Restorasyon skandalının ortaya çıkmasının ardından 31 Mart 2017 tarihinde ziyaret ettiğimiz Rhodiapolis antik kentinde, durdurulmuş olmasına karşın restorasyon çalışmalarının tiyatroda devam etmesi dikkat çekti. Yapılan restorasyonla Opramoas anıtı ve tiyatro adeta yeni inşa edilmiş bir yapı görünümüne kavuşurken, tiyatroda inşaat malzemeleri ile çalışan işçilerin alanı terk edip hızla uzaklaşması akıllara soru işaretleri getirdi. Çalışmalar sırasında herhangi bir uzman ya da sorumluya rastlamadığımız Rhodiapolis antik kentinde Suriyeli işçilerin çalıştırıldığının iddia edilmesi üzerine konuyla ilgili yetkililerin bilgisine başvurduk.
YÜKLENİCİ FİRMA YETKİLİSİ: ‘SURİYELİ İŞÇİ ÇALIŞTIRMIYORUZ’
Restorasyon çalışmalarını üstlenen Er-Bil İnşaat A.Ş yetkilisi Bilal Tunç, “Bizde Suriyeli işçi çalışmıyor. Orada iki tane firma var. Biri benim firmam, restorasyon işi yapıyor. Bir de çevre düzenlemesi ve karşılama merkezini yapan firma var. Biz prensip olarak Suriyeli işçi çalıştırmıyoruz ” dedi.
‘BİZE VERİLEN PROJE DOĞRULTUSUNDA İMALATLARIMIZI YAPTIK’
Durdurulan restorasyonla ilgili sorularımızı da yanıtlayan Er-Bil İnşaat A.Ş yetkilisi Bilal Tunç, şunları söyledi: “Restorasyonla ilgili bir sorun yok. Yazıtlı taşların yerleriyle ilgili bir sıkıntı var. Bize verilen proje doğrultusunda biz imalatlarımızı yaptık. Çalışmayı durdurdular. Bir bilim heyeti kurulmuş, biz de anıtla ilgili onlardan haber bekliyoruz. Bunun dışında restorasyon tekniği ile alakalı firmamızca bir sıkıntı yok. Bunu bilim heyeti de Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü de biliyor. ”
‘AÇIKLAMA YAPMAYA YETKİLİ DEĞİLİM’
“Firma sahibi olsam da açıklama yapmaya yetkili değilim ” diye konuşan Tunç, “Sonuçta bu bir devlet işi. Bunu yaptıran ve kontrolünü üstlenen bir kurum var. Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü, Kumluca Belediyesi ve Kültür Bakanlığı. Gerekli açıklamaları onların yapması gerekiyor ” diye konuştu.
‘DAHA ÖNCE ASPENDOS KÖPRÜSÜNÜ RESTORE ETTİK’
Daha önce tarihi eser restorasyonu yapıp yapmadıklarına ilişkin sorumuza da yanıt veren Tunç, “Türkiye’nin bir kaç yerinde köprü yaptık. Bunlardan bir tanesi de Aspendos’da bulunan tarihi köprü. Ayrıca Mostar (Saraybosna) köprüsünün restorasyonunu da yaptık ” dedi.
RÖLÖVE VE ANITLAR MÜDÜRLÜĞÜ: ‘BURASI BİZİM ALANIMIZDA DEĞİL’
Antalya Rölöve ve Anıtlar Bölge Müdürlüğü yetkilisi ise Rhodiapolis’teki restorasyon skandalıyla ilgili önce “Burası bizim alanımızda değil, Kumluca Belediyesi’ne tahsisli ” dedi, ardından ise restorasyonla ilgili bir sıkıntı olmadığını savundu. OHAL döneminde olunduğunu ve konuyu Antalya Valiliği’nin yakından takip ettiğini söyleyen yetkili, ödeneği ayrılan restorasyon çalışmalarının devam ettiğini belirterek, şunları söyledi:
‘HİÇ BİR SIKINTI SÖZ KONUSU DEĞİL, DÖRT TANE TAŞIN YERİ DEĞİŞECEK’
“Sadece projenin revize edilmesi söz konusu. Dört tane taşın yeri değişecek. Yıkılıp yeniden yapılma diye bir şey söz konusu değil. Opramoas anıtında da çalışmamız devam ediyor, hiç bir sıkıntı söz konusu değil. Geçmişte, 1980’li yılarda yapılan bir uygulama söz konusu. Onun dışında şu anki aşamada sadece belli bölümlerde yeniden tamir yapılması planlandı. Şu anki proje revize edildi. En kısa sürede tekrar hayata geçecek. Şu anda bir sorun yok. Geçmiş yıllarda olan sorunlar bunlar. ”
‘RÜZGÂR O YAPI ÜZERİNDE OLUMSUZ ETKİ YARATMIŞ’
Restorasyon çalışmalarının ne zaman tamamlanacağına ilişkin sorularımıza da yanıt veren Antalya Rölöve ve Anıtlar Bölge Müdürlüğü yetkilisi, “Uzun bir süre devam edecek. Anıtta geçmişte yapılan işler var, onlar şu anda toparlandı geldi, o yazılı taşlar tekrar elden geçti. Bu şekilde devam ediyor. Bir de bu tür haberler tarihi eserlerimize zarar veriyor. Eserler basına konu olunca müdahale şansında da çok büyük sıkıntılar doğuyor. Herkes bir şey konuşuyor ve proje kalıyor. Restorasyon zaten gelişmiş bir sanat. Orası iklimi çok zor olan bir yer. Yıllar boyu rüzgar o yapı üzerinde olumsuz etkiler yaratmış. Şimdi onun etrafını da aynı orijinal dokuya benzer bir yapı kütlesiyle yeniden ele alıp 2018-2019’da onarımı planlanmakta ” ifadelerini kullandı.
BELEDİYE BAŞKANI ÇETİNKAYA: ‘BAZI SIKINTILAR ORTAYA ÇIKTI’
Kumluca Belediye Başkanı Hüsamettin Çetinkaya ise restorasyon çalışmalarında belirli bir noktaya gelinmesinin ardından bazı sıkıntıların ortaya çıkmasıyla yeniden değerlendirileceğini söyledi. Restorasyon için yeniden bir rapor hazırlandığını dile getiren Çetinkaya, konunun 11 Nisan tarihinde Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun gündemine geldiğini belirterek, “Opramoas anıtındaki restorasyonda yanlışlıklar olduğu, etrafının bu haliyle çevrilip düzeltilince ziyarete açalım gibi bir karar çıktığını sanıyorum. Çalışmalar bu aşamada. Müteahhit’e ‘şunu yap’ dediler, yaptı ” diye konuştu.
KARŞILAMA MERKEZİ ÇALIŞMASINDA DA SORUNLAR VAR
Antik kentteki her türlü çalışmanın koruma kurulunun onayladığı projeler doğrultusunda gerçekleştirildiğini dile getiren Çetinkaya, karşılama merkezi ve çevre düzenlemesiyle ilgili de bir sorun olduğuna dikkati çekerek, “Buradaki çalışmalarda müteahhitte bir gecikme var. Biz işi bitirtmeye çalışıyoruz. Kaynağın yüzde doksanı valilikten geliyor, yüzde onunu biz karşılıyoruz. Çalışmanın 2016’da bitmesi gerekiyordu ancak müteahhit beceremedi, iş çok uzadı. Ben yıllardır ihale yaparım ilk defa böyle bir müteahhit ile karşılaştım. Özel sektör olsa subjektif değerlendirmeler yapabilirsiniz. Daha önce yaptığı işlere bakarsınız, buna göre karar verirsiniz. Ama devlet işinde objektif kriterlere göre yazılı belgelere bakılıyor. Belgeleri tamamsa ihaleyi alıyor ” ifadelerini kullandı.
Antik kentteki çalışmalarda Suriyeli işçi çalıştırıldığı yönündeki iddialarla ilgili sorumuza da yanıt veren Çetinkaya, “Ben bunu bilmiyorum. Bir araştırayım ” diye konuştu.
ARKEOLOG ÜMİT IŞIN: ‘RESTORASYONA HARCANAN PARA KORUMAYA AYRILMALI’
Kültür mirasını ‘turizme açalım’ söylemiyle son yıllarda antik kentlerde ardı ardına yapılan restorasyonlara tepki gösteren arkeolog ve rehber Ümit Işın, “Oysa buralar zaten turizme açık yerler. Rhodiapolis, Andriake, Patara ve benzeri yerler dahil bu tür antik yapıları yeniden inşa etmenin, yeniden ayağa kaldırmanın çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Birincisi, para israfı. Buraya harcanacak para, dağlarda ‘turist gitmiyor’ diye bekçisi olmayan, korunamayan ve kaçak kazılarla tahrip olan binlerce kente aktarılabilir. Mesela İdebessos, Rhodiapolis’ten daha az önemli değil. Bu para oraya aktarılabilir ” diye konuştu.
TURİSTLER RESTORE EDİLEN YAPILARI OTEL SANIYOR
Her şeyi koruyacak kadar çok zengin olunması durumunda bile restorasyon yapmanın yine de yanlış olduğuna dikkat çeken 30 yıllık arkeoloji ve doğa rehberi Ümit Işın, “Bence antik bir yapıyı sadece koruma amaçlı ayağa kaldırırsınız. Örneğin Andriake’deki Granarium’u (Restore edilen tahıl deposu), Patara’daki bulevterion’u (meclis binası olarak kullanılan odeon), restore edildiğinden beri rehberlik ettiğim hiç bir turistin beğendiğini görmedim. Bana ‘Bu otel mi? Bu yepyeni binayı Patara’nın içine kim dikmiş?’ diyorlar. Eğer turist ise konu, turistin tepkisi bu şekilde ” görüşünü dile getirdi.
(Opramoas anıtının Yeniden yıkılması gündemde)
‘O PARALARI TANITIMA AYIRSALAR, DAHA KALİTELİ TURİST GELİR’
Restorasyon skandalıyla gündeme gelen Rhodiapolis’teki Opramoas anıtının Likya tarihinde çok önemli bir anıt olduğunun altını çizen arkeolog-rehber Ümit Işın, “Bu anıtı olduğu gibi temizleyerek, bir çökme ve yıkılma tehlikesi varsa onu koruma altına alarak muhafaza edebilirsiniz. Yeni baştan yapmanın bilime bir hizmeti yok. Neticede bilim onu bir kağıt üzerine çizer, daha da yetmezse küçük bir modelini yapar. Ama siz bu binayı turist için yeniden yapıyorsanız, turist de bundan hoşlanmıyor. Yani benim gezdirdiğim hiç bir turistin hoşlandığını görmedim. Niyeyse bürokratlarımız, politikacılarımız ve bazı arkeologlarımız böyle bir yanlış fikre kapılmışlar. Biraz da belediyelerin talebiyle belki de. Benim belediyelere naçizane tavsiyem, paraları varsa gidip oralarda restorasyona harcayacaklarına o kenti olduğu gibi muhafaza etsinler. O paraları da gidip dünyadaki bütün fuarları tek tek dolaşarak Kumluca’yı ve Rhodiapolis’i tanıtmaya ayırsınlar. Daha kaliteli ve daha çok turist gelmiş olur ” dedi.
‘2 BİN YILLIK TAŞ YENİSİYLE YAN YANA KOYDUĞUNUZDA ÇATIŞIYOR’
Rehberliğini yaptığı turistlerin, antik kentleri doğal atmosferi içinde daha büyüleyici bulduklarına işaret eden Işın, 1970’li yıllarda restore edilerek ayağa kaldırılan Efes’in simgelerinden biri olan ünlü Celsus kütüphanesinin bugün milyonlarca lira harcanarak yeniden sökülmesinin gündeme geldiğini belirterek, şöyle konuştu: “Çünkü antik taş ile yeni taş zaman içinde birbirinden farklı çalıştığı için çatışıyorlar ve çok büyük hasarlar ortaya çıkıyor. 2 bin yıllık bir taşın yanına getirip yepyeni bir taşı koyuyorsunuz. Bir de hepimiz şunu biliyoruz ki bu işi yapanlar öyle uzmanlaşmış kadroları olan firmalar değil. İhaleyi kimin tanıdığı, akrabası var ise onlar kazanıyorlar. Başlarında bu işi bilen insanlar yok. Doğru dürüst mühendisleri, mimarları, restoratörleri yok. Kimse çıkıp da ‘hayır var’, demesin. ”
‘TURİZM İÇİN BUNLAR YAPILMAZ’
“Bence arkeolog arkadaşlarımızın restorasyonlar konusunda belediyeleri ve bürokratları ikna etmeleri gerekir ” görüşünü dile getiren arkeolog Ümit Işın, “Bunlar turizm için yapılmaz. Ama bunlar rant için yapılıyorsa o zaman daha çok itiraz etmeleri gerekir. Ben biliyorum ki bir çok arkeolog arkadaşımız bunlardan asla rant elde etmiyorlar ama isimleri karışıyor. Hiç suçları yokken bu tür restorasyon çalışmalarında soruşturmalara maruz kalıyorlar. Bir arkeoloğun işi tiyatro kazıp restorasyon yapmak değil, bilim yapmaktır. Tehlikedeki binaları korumaya almaktır. Bilakis kazarak tehlikede olmayan bir binayı tehlikeli hale sokmak değildir ” dedi.
(RESTORASYON SONRASI)
(http://www.turizmhaberleri.com)
Kaynak: https://arkeokultur.com/bakanligin-dikkatine-rhodiapoliste-restorasyon-skandali/
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >