Blog
Belgeselciler, batık Nazi denizaltısının peşinde
Arkeoloji Sanat Yayınları - Yaşar İliksiz - Eğitmen Tarihçi Yazar
Şehir efsanelerine göre U-bot olarak adlandırılan Nazi Denizaltılarından biri 2. Dünya Savaş sırasında Amerika'dan Almanya'ya tonlarca altın kaçırırken batmıştı. Yaklaşık 40 yıl önce bir defineci o denizaltıyı bulduğunu iddia etmişti. Belgeselciler yıllardır bu iddianın peşimde. Şimdi History Channel ekibi o denizaltıyı su altı kameraları ile görüntülemeye çalışıyor.
Şehir efsanelerine göre U-bot olarak adlandırılan Nazi Denizaltılarından biri 2. Dünya Savaş sırasında Amerika'dan Almanya'ya tonlarca altın kaçırırken batmıştı. Yaklaşık 40 yıl önce bir defineci o denizaltıyı bulduğunu iddia etmişti. Belgeselciler yıllardır bu iddianın peşimde. Şimdi History Channel ekibi o denizaltıyı su altı kameraları ile görüntülemeye çalışıyor.
Altın Küre ve Emmy ödüllü bir film yapımcısı ve yönetmen olmasına rağmen daha çok Matrix film serisinde canlandırdığı Morpheus rolüyle tanınan Laurence Fishburne, şu günlerde History Channel için hazırladığı History's Greatest Mysteries (Tarihin En Büyük Gizemleri) belgeseliyle gündemde.
History's Greatest Mysteries belgesel dizisinin yeni bölümü sualtı arkeolojisine odaklanan bir gizeme odaklanıyor ve defineci Roger Miklos'un İngiltere'nin denizaşırı topraklarında bulduğunu iddia ettiği bir Nazi U-Botunu sualtı kamerası ile görüntülemeyi amaçlıyor.
U-bot (U-boat) Almanca denizaltı anlamına gelen "Unterseeboot" kelimesinden kısaltılmış ve zamanla Alman Denizaltılarını tanımlamak için kullanılır hale gelmiş bir tarihi terim.
U-botlar (U-boats) olarak bilinen Alman denizaltıları, 2. Dünya Savaşı boyunca Atlantik Okyanusu'ndaki gemilerin kabusu olmuş ve savaş gemilerinin dışında, Avrupa ile Amerika arasında seyahat eden çok sayıda kargo gemisini de batırmıştı. Müttefik Kuvvetler bir süre sonra Nazi denizaltıları ile mücadelede kendilerini geliştirdiler ve pek çok U-botu tahrip etmeyi başardılar.
U-botlar, Nazi lideri Adolf Hitler'in emrinde ölümcül bir silah olmasının yanı sıra, kaçakçılık operasyonlarında da kullanılmıştı. Savaş yıllarında Amerika'dan Avrupa'ya, savaştan sonra ise Avrupa'dan Amerika'ya değerli yük kaçıran denizaltılar vardı. Bazı ipuçlarını değerlendiren bilim adamları, silahlardan arındırılan denizaltıların, sanat eserleri ve altın kaçakçılığı yapmak için kullanıldığını tahmin ediyor.
Şehir efsanelerine göre 'hayalet Alman Denizaltıları" olarak adlandırılan bu U-botların bir kısmı tonlarca altın taşıyordu. Bu efsanelerin en ünlüsü 115 metrelik SS Minden adlı U-bottu. 6 Eylül 1939 günü Brezilya'nın Rio de Janerio kentinden demir alan ancak 24 Eylül'de İzlanda açıklarında sulara gömülen U-bot, iddiaya göre, Almanya'nın Güney Amerika'dan topladığı tonlarca altını taşıyordu ve Nazi Almanyası'nın lideri Adolf Hitler, gemi mürettebatına “İngilizler sizi fark ederse gemiyi batırın” emri vermişti.
Laurence Fishburne'in belgeselinin gündeme taşıdığı U-bot da onlardan biri...
1981 yılında; defineciliği ile meşhur Roger Miklos adlı bir kaşif, Atlas Okyanusunun Karayipler bölgesinde Turks ve Caicos Adaları takımadalarının açıklarında okyanus tabanında Adolf Hitler'in kayıp denizaltılarından birini keşfettiğini ve içinin altın dolu olduğunu iddia etmişti. 2. Dünya Savaşında kullanılan, taşıdığı yükü depolamak için dizaynı değiştirilmiş bir gemi bulduğundan söz eden ve 4 yıl önce ölen defineci Roger Miklos'un keşif anını anlatan arşiv görüntüleri de belgeselde yer alıyor.
“Tarihin En Büyük Gizemleri” belgesel dizisi bu iddianın gerçekliğini araştırmak için 40 yıllık deneyime sahip dalgıç ve kaşif Mike Fletcher ve hazine avcısı Roger Miklos'un eşinin elindeki belgelerden ve ipuçlarından yararlanıyor.
2018'de vefat eden Roger Miklos tarafından toplanan belgelere erişim izni alan Mike Fletcher, “Gemiler altın taşıyordu. Altından kastımız savaş sırasında kaybolan her türlü değerli malzeme. Milyarlarca dolar değerinde kişisel eşya yağmalandığını biliyoruz. Bunların bir kısmının, Avrupa'dan kaçırılmak amacıyla denizaltılara yüklenmiş olması kesinlikle mantıklı. Yaşarken altınla dolu denizaltılardan birini keşfettiği iddiasıyla ortalığı karıştıran Roger Miklos da aslında Kristof Kolomb'un 1492'de 'Yeni Dünya'yı keşfi sırasında kullandığı gemilerden daha sonra bu civarda Pinta'nın enkazını arıyordu. İşin kötüsü Bay Miklos, şaşırtıcı keşfinin tam yerini asla açıklamadı, ancak yerinin bulunmasını sağlayacak bir ipucu bıraktı: "45 fit yüzdüm, iki arka pervane kanadını gördüm, kumda inip çıkmaktan dolayı adeta cilalanmış gibi pırıl pırıl parlıyordu. Devasa bir zeplin gibi görünen şeyin yüzgeçleri vardı. Ve birden 'kutsal inek'in üstünde durduğumu fark ettim"
Belgeselcilerin çektiği görüntülerde neler olacağını herkes kadar su altı arkeologları da merakla bekliyor.
----------------------------------------------------------------
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >