Blog
Bilim İnsanlarına Göre Mars’taki Mirasımız Korunmalı
Araştırmacılar, bu tür araçların yanı sıra Mars’taki diğer insan faaliyetlerinin, iniş alanlarının ve enkazın, uzay keşiflerinin arkeolojik kaydının bir parçası olarak korunması gerektiğini savunuyor.
www.arkeofili.com
Bilim insanları, robotik araçları ve iniş alanlarını korumanın gelecekteki arkeologlara büyük katkı sağlayacağını belirtiyor.
NASA’nın Perseverance Mars gezgini tarafından çekilen bir selfie. Kızıl gezegendeki faaliyetler “türümüzün uzay keşfi mirası’nın bir parçası olmalı” C: NASA/JPL-Caltech/MSSS
Bugün bir Demir Çağı kulübesinin izleri ya da bir Roma kılıcının kalıntıları nasıl heyecan yaratıyorsa, geleceğin arkeologları da bir gün Mars tozunu bir NASA rover’ının üzerinden temizleyip hayranlık duyabilirler.
Araştırmacılar, bu tür araçların yanı sıra Mars’taki diğer insan faaliyetlerinin, iniş alanlarının ve enkazın, uzay keşiflerinin arkeolojik kaydının bir parçası olarak korunması gerektiğini savunuyor.
“Bu materyallerin tamamı, araç izleri ve hatta bu ekipmandan atılmış parçalar, türümüzün Güneş sistemindeki ilk adımlarının materyal kaydını temsil ediyor” diyor Kansas Üniversitesi’nden Dr. Justin Holcomb.
Nature Astronomy dergisinde yazan Holcomb ve meslektaşları, doğal aşınma, meteorit çarpmaları, beklenmedik kazalar, uçuşlar ya da yakın alan iniş olaylarının bu “uzay mirasını” tehdit ettiğini belirterek, gelecekte olası bir tahribatın kalıcı olacağını vurguluyor.
“Koruma amacıyla özel görevler düzenlememize gerek yok, yalnızca önceki görevlerdeki hasarları en aza indirecek şekilde yeni görevler tasarlamalıyız” diyor Holcomb. Bununla birlikte, Dünya’da olduğu gibi bazı durumlarda projelerin belgelenmesi yapıldıktan sonra devam edebileceğini de ekliyor.
Araştırma ekibi, Mars yüzeyindeki insan yapımı materyallerin “uzay çöpü” olarak değerlendirilmesinin ve hem Mars’ın çevresine hem de gelecekteki görevlere zarar verme riski taşıyıp taşımadığının incelenmesi gerektiğini belirtiyor. Ancak bu eşyaların korunması gerektiğini, çünkü bunların türümüzün uzay keşfi mirasını belgelediğini savunuyorlar.
Bu, bir dönemin çöpünün başka bir dönemin hazinesi haline gelmesine ilk örnek olmayacak: Günümüz arkeologları sıklıkla atalarımızın yarattığı çöp yığınlarını kazıyor.
Holcomb, “Nasıl ki türümüz bir zamanlar Afrika’dan ayrıldıysa, şu anda Dünya’dan ayrılma sürecine başlıyoruz” diyor. “Her bir yayılma olayı, türümüzün uzun göç tarihindeki önemli anları temsil ediyor. Geriye bırakılan materyaller — Tanzanya’daki el baltaları ya da Mars’taki rover’lar olsun — tarihimizin materyal izlerini oluşturuyor. Koruma çabalarının, bu tarihin gelecek nesiller için doğru bir şekilde belgelenmesini sağlayacağını düşünüyoruz.”
Sistematik Kayıt Eksikliği
Holcomb ve meslektaşları, Birleşmiş Milletler’in uzaya gönderilen nesnelerin kaydını tuttuğunu, ancak Mars’taki uzay mirasını belgelemek ve haritalamak için sistematik bir yaklaşım bulunmadığını söylüyor.
Ekibin endişeleri Mars’ın ötesine de uzanıyor. Uzay mirası, Apollo 11’in Tranquility Base iniş alanını (Neil Armstrong ve Buzz Aldrin’in 1969’da Ay’da ilk adımlarını attığı yer) ve SSCB’nin 1970’te Venüs’e başarıyla iniş yapan Venera 7 görevini de içeriyor.
Holcomb ve ekibi yalnız değil: 2019’da Avrupa Uzay Ajansı’nın o zamanki başkanı Prof. Jan Wörner, Tranquility Base’in özel bir miras statüsü kazanması gerektiğini savunmuştu. “Tüm insanlık alanlarındaki kilometre taşlarını korumalıyız, buna uzay da dahil” demişti.
Ne Korumalı, Ne Korumamalı?
Kraliyet astronomu Prof. Martin Rees, bu tür alanların korunması ve robotik araçların korunarak Mars yüzeyinde bırakılmasının önemli olduğunu belirtiyor. “Müzelerde replikaları olabilir, ancak gerçek şeyler özeldir” diyor.
Bununla birlikte, Rees her şeyin korunması gerektiğini düşünmüyor. “Yüzeye dağılmış enkazı toplamak için çaba sarf etmekten yana değilim” diyor. “Ancak kirliliği önlemek için daha fazla enkaz eklenmesinden kaçınılması önemli.”
Oxford Üniversitesi’nde gezegen materyalleri üzerine doçent olan Dr. Jon Wade, Ay ve Mars’a gönderilen birçok nesnenin insanlık tarihinden daha uzun süre dayanacağını belirtiyor. Ancak Wade, tanık bulunmamasının, bir uzay mirası alanının gelecekteki faaliyetlerle zarar görüp görmediğini bilmenin zor olacağı anlamına geldiğini söylüyor. Ayrıca, Dünya’da olduğu gibi, ekonomik gerekçelerin uzayda miras alanlarını yok edecek projeler için öne sürülebileceğini de ekliyor.
“Bilimin bu alanları nasıl koruyacağımıza dair bir bakış açısı olmadığını, bunun daha geniş bir kültürel soru olduğunu ve bir grubun en iyisini bildiğini varsaymaması gerektiğini savunuyorum” diyor Wade.
“Öte yandan, Mars’taki şeyler kısa vadede turist akınına uğrayacak bir tehlikede değil. Açıkçası, Mars güneş sisteminin en kötü barı gibi — boş, soğuk, kuru ve atmosferden yoksun. Bu yüzden şahsen orayı ziyaret etmeye pek hevesli değilim”
The Guardian. 16 Aralık 2024.
Makale: Holcamb, J., et al. 2024. The emerging archaeological record of Mars. Nature Astronomy.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >