Blog
Bir Assurolog, 2.700 Yıllık Arkeolojik Gizemi Çözmüş Olabilir
Antik Mezopotamya veya modern Irak ve komşu bölgeler, Babillilere, Assurlulara, Sümerlere ve diğerlerine ev sahipliği yapıyordu ve bugün, bol miktarda günümüze ulaşan çivi yazılı metinler aracılığıyla araştırılıyorlar.
www.arkeofili.com
Uzun zamandır uzmanların kafasını karıştıran 2.700 yıllık tapınaktaki semboller, bir Assurolog tarafından çözülmüş olabilir.
Fransız kazıcı Victor Place tarafından yayınlanan, kartal ve boğa sembollerinin 19. yüzyılın sonlarına ait çizimleri. C: New York Public Library
“Gizemli semboller” dizisi, Assur kralı II. Sargon (MÖ 721-704) tarafından yönetilen, bugünkü Irak’ın Khorsabad bölgesindeki antik Dur-Šarrukin kentindeki çeşitli yerlerdeki tapınaklarda görülüyordu.
Beş sembolden (aslan, kartal, boğa, incir ağacı ve sabandan) oluşan dizi, modern dünyaya ilk kez 19. yüzyılın sonlarında Fransız kazıcılar tarafından yayınlanan çizimler aracılığıyla duyuruldu. O zamandan beri sembollerin ne anlama gelebileceğine dair birçok fikir ortaya çıktı.
Bunlar, imparatorluk gücünün yansımaları olarak anlaşılan ve kralın adını temsil ettiğinden şüphelenilen Mısır hiyeroglifleriyle karşılaştırıldı.
Assurolog Dr. Martin Worthington, 26 Nisan’da Amerikan Doğu Araştırmaları Okulları Bülteni’nde yayınlanan bir makalesinde yeni bir çözüm öneriyor. Worhington, beş sembole (aslan, kartal, boğa, incir ağacı ve saban) ilişkin Assurca kelimelerin, “Sargon” (šarginu) adının Assurca biçimini belirten sesleri doğru sırayla içerdiğini ileri sürüyor.
Bazen aynı arkeolojik alan, sembollerden yalnızca üçünü (aslan, ağaç, saban) içeriyor ve Dr. Worthington, benzer ilkelere uyarak yine “Sargon” adını yazdığını ileri sürüyor.
Dr. Worthington, “Antik diller ve kültürler üzerine yapılan araştırmalar her şekil ve boyutta bulmacalarla doludur, ancak Antik Yakın Doğu’da tapınak duvarlarında gizemli sembollerle karşılaşmak pek sık görülen bir durum değil” diyor.
Fransız kazıcı Victor Place tarafından yayınlanan, ağaç ve saban sembollerinin 19. yüzyılın sonlarına ait çizimleri. C: New York Public Library
Dahası, Dr. Worthington’a göre beş sembolün her biri bir takımyıldız olarak da anlaşılabilir. Dolayısıyla aslan, aslan burcunu, kartal ise kartal takımyıldızını temsil ediyor. (Bizim takımyıldızlarımız büyük ölçüde Yunanlar aracılığıyla Mezopotamya’dan miras kaldı, dolayısıyla çoğu aynı).
Dr. Worthington, “Beş sembolün amacı, Sargon’un adını sonsuza dek göklere yerleştirmekti. Bu, kralın adını ölümsüz kılmanın akıllıca bir yoluydu. Ve elbette, gösterişli bireylerin binaların üzerine isimlerini yazmaları fikri eski Assur’a özgü değil.” diyor.
Antik Mezopotamya veya modern Irak ve komşu bölgeler, Babillilere, Assurlulara, Sümerlere ve diğerlerine ev sahipliği yapıyordu ve bugün, bol miktarda günümüze ulaşan çivi yazılı metinler aracılığıyla araştırılıyorlar. Yazı muhtemelen MÖ 3.400 civarında orada icat edilmişti. Yani, Sargon’un yetkilileri, bunun farkında olmasalar da, yeni yazılı semboller tasarlarken, Mezopotamya’nın bin yıl önceki tarihini yansıtıyorlardı.
Dr. Worthington, “Teorimi kanıtlayamam, ancak hem beş sembollü dizi hem de üç sembollü dizi için işe yaraması ve sembollerin aynı zamanda kültürel açıdan uygun takımyıldızlar olarak anlaşılabilmesi bana oldukça anlamlı geliyor. Bütün bunların rastlantı olma ihtimali -kelime oyununu bağışlayın- astronomiktir” diyor.
Fransız kazıcı Victor Place tarafından yayınlanan aslan sembolünün 19. yüzyılın sonlarına ait çizimleri. C: New York Public Library
Dr. Worthington, Babilliler, Asurlular ve Sümerler de dahil olmak üzere eski Mezopotamya’nın dilleri ve medeniyetleri konusunda uzman.
“Günümüz Irak’ı ile İran’ın, Türkiye’nin ve Suriye’nin bir kısmını kapsayan bu bölge genellikle “medeniyetin beşiği” olarak anılır. Şehirlerin ve imparatorlukların doğduğu yerdir ve hikayesi insanlık tarihinin büyük bir bölümünü oluşturur.”
“Mezopotamya’nın altmışlı sayma alışkanlığı nedeniyle bugün saatte 60 dakikamız var ve İbrahim’in (dünyanın üç büyük dininin merkezi figürü) Mezopotamya’nın Ur kentinden geldiği söyleniyor.”
“Bulmaca çözmek (ya da çözmeye çalışmak) özellikle eğlenceli bir iş ama genel olarak Mezopotamya çalışmaları, insan toplumlarının büyük bir bölümünün ve kültürel başarıların karmaşıklığını ve çeşitliliğini anlamak gibi daha büyük bir amaca sahip.”
Trinity College Dublin. 3 Mayıs 2024.
Makale: Worthington, M. (2024).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >