Blog

Nis29

Bizans ve Erken İslam Yerleşimlerinde Ticari Bağcılık

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Antik DNABağcılıkİsrailŞarapÜzüm



Bizans ve Erken İslam Yerleşimlerinde Ticari Bağcılık

Güney İsrail’in Negev Yaylalarında yapılan kazılar, eski bağcıların yüzyıllar boyunca kurak bir ortamda sürekli olarak çok çeşitli üzümler üretebildiğini ortaya koyuyor.

Zeynep Şoray - www.arkeofili.com

Araştırmacılar, 4. ila 9. yüzyıllar arasına tarihlenen Bizans ve Erken İslam yerleşimlerinde ticari ölçekte bağcılığı ortaya çıkardı.


Avdat arkeolojik alanının bir görünümü. C: Wikimedia Commons

“Kayıp bir Negev Yaylası çöl üzümünden elde edilen antikDNA, Geç Antik Çağ şarap soyunu ortaya koyuyor” başlıklı makalede araştırmacılar, antik çeşitleri, günümüz Yunanistan’ında ve Güney Levant’ta yetiştirilen üzümlerle ilişkilendiriyor.

Güney İsrail’in Negev Yaylalarında yapılan kazılar, eski bağcıların yüzyıllar boyunca kurak bir ortamda sürekli olarak çok çeşitli üzümler üretebildiğini ortaya koyuyor.

Üç alanda kazılan asma çekirdeklerini incelemek için genom çapında dizileme ve radyokarbon tarihleme kullanıldı. Genetik çeşitliliğe sahip asma çekirdekleri, tarımsal verimliliği artırmaya ve zorlu bir ortamda gıda güvenliğini sağlamaya yönelik antik yetiştirme stratejilerine dair ipuçları sağlıyor.

Örnekler Tel Aviv Üniversitesi, Kopenhag Üniversitesi ve York Üniversitesi’ndeki özel antik DNA tesislerinde işlendi. Antik DNA sonuçlarına genomik tahmin analizi uygulayan araştırmacılar, en eski asma çekideğini MS 8. yüzyıla tarihlemeyi başardı.

Üst ve Sağ: Bu çalışma için işlenen antik ve modern örneklerin coğrafi konumları ve bölgenin yıllık yağış verileri. Sol Alt: Avdat arkeolojik alanının havadan görünümü. Ok, analizlerde kullanılan beş arkeolojik örneğin çıkarıldığı yeri gösteriyor. C: Pnina Cohen et al. (2023).

Başka bir üzüm çeşidinin modern bir Yunan çeşidiyle ilişkili olduğu ve bir zamanlar Bizans İmparatorluğu’nda ticareti yapılan birkaç tarihi şarapla bağlantılı olduğu bulundu. Bu bulgular, tarihi Bizans ticaret ağlarına ve Levant çeşitlerinin klasik Ege coğrafyasına genetik katkısına ışık tutuyor.

Yazarlar, binlerce şaraplık üzüm çeşidinden sadece 11 Avrupa kökenli çeşidin (Cabernet Sauvignon, Chasselas, Chardonnay, Grenache, Merlot, Monastrell, Pinot Noir, Riesling, Sauvignon Blanc, Syrah ve Ugni Blanc) dünya çapındaki şaraplık üzüm bağlarının üçte birinden fazlasını kapsadığına dikkat çekiyor. Bu seçkin üzümler, belirli iklim koşulları altında nispeten dar coğrafi bölgelerde yetiştiriliyor ve yazarlar bu durumun şarapçılık sektörünü küresel ısınma gibi stres faktörlerine maruz bıraktığını öne sürüyor.

Yeni çalışma, 2020 yılında yayımlanan ve dünya çapında ortalama sıcaklıklarda 2°C’lik bir artışın mevcut bağcılık alanlarının yarısında fazlasında asma yetiştiriciliğini harap edeceğini ortaya koyan “Çeşitlilik, bağcılık bölgelerini iklim değişikliği kayıplarından koruyor” başlıklı bir çalışmaya atıfta bulunuyor.

Bu çalışma, çeşitlerin çoğaltılması veya tamamen farklı bölgelerde veya üklelerde yetiştiriciliğin bu kaybın çoğunu nasıl azaltabileceğini gösterse de, yetiştiricilerin yüzyıllardır güvendiği iklimin hızla değişiyor olması bağcılık için giderek artan bir tehdit.

Çalışmanın yazarları, kurak iklimlerde yetişen antik çekirdeklere bakarak, sıcak ve kurak bölgelerde yetişen ve genellikle yüzyıllar boyunca korunan endemik asma soylarının, klasik şaraplık üzüm çeşitlerine bir alternatif sunabileceğini öne sürüyor.


Makale: Pnina Cohen et al. (2023).

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için