Blog
Çin’de Bulunan 2.200 Yıllık Görkemli Mezar, Bir Krala Ait Olabilir
Çin Ulusal Kültürel Miras İdaresi (NCHA) yetkililerine göre, mezar Chu devletinde şimdiye kadar bulunan en büyük ve en karmaşık mezar ve dönemin koşullarına daha fazla ışık tutacak.
Zeynep Şoray - www.arkeofili.com
Mezara kimin gömüldüğü bilinmiyor, ancak bir uzman bunun muhtemelen Chu devleti hükümdarı olduğunu söylüyor.
Wuwangdun mezarı, ahşap nesnelerin ağaç reçineleri ve balmumlarının dekoratif bir karışımıyla kaplanmasıyla yapılan çok sayıda “lake eşya” eseriyle özellikle dikkat çekici. C: Anhui Kültürel Kalıntılar ve Arkeoloji Araştırma Enstitüsü
Bir uzmanın yaptığı açıklamaya göre, Çin’in doğusunda bulunan 2.200 yıllık süslü bir mezar, Çin’in Savaşan Devletler döneminde üstünlük için yarışan yedi güçlü krallıktan biri olan Chu devletinin hükümdarına ait olabilir.
Çin Ulusal Kültürel Miras İdaresi (NCHA) yetkililerine göre, mezar Chu devletinde şimdiye kadar bulunan en büyük ve en karmaşık mezar ve dönemin koşullarına daha fazla ışık tutacak.
Arkeologlar, Çin’in Anhui eyaletindeki Huainan şehri yakınlarında yer alan Wuwangdun’daki mezarı kazmak için son dört yıllarını harcadılar. Arkeologlar kazı alanında lake eserler, bronz ritüel kapları ve müzik aletlerinin yanı sıra 1.000’den fazla yazılı karakterin bulunduğu merkezi bir tabut da dahil olmak üzere 1.000’den fazla kültürel kalıntı ortaya çıkardı.
Radyokarbon tarihleme ve diğer analizler, mezarın Chu devletinin son dönemlerine, Qin devletinin etkisi altına girdiği MÖ 220’li yıllara ait olduğunu gösteriyor.
Uzmanlar, mezardan çıkarılan eserlerin arkeolog ve tarihçilerin antik Chu devletinin siyasetini, ekonomisini ve kültürünü daha iyi anlamalarına yardımcı olacağını söylüyor. C: Anhui Kültürel Kalıntılar ve Arkeoloji Araştırma Enstitüsü
Qin, Çin’in kraliyet Zhou hanedanı Qin, Han, Wei, Zhao, Qi, Chu ve Yan’ı takip eden yedi Savaşan Devlet arasında nihayetinde galip gelen taraftı ve daha sonra ülkenin birleşmesi resmi olarak modern Çin’in başlangıcı olarak kabul ediliyor.
Arkeologlar mezarın, bir kaç on yıl sonra Qin hanedanlığı altında birleşik Çin’in bir parçası haline gelen Chu krallığının son dönemlerine ait olduğunu söylüyor. C: Anhui Kültürel Kalıntılar ve Arkeoloji Araştırma Enstitüsü
Geniş Mezar
Kazıları yürüten Anhui Eyaleti Kültürel Kalıntılar ve Arkeoloji Enstitüsü’nden arkeolog Xicheng Gong, yaptığı açıklamada, mezarın tarihinin feodal Chu sisteminin dağılmasından önceki kritik bir döneme denk geldiğini söylüyor.
“Elde edilen bulgular Chu devletinin siyasi, ekonomik, kültürel, teknolojik ve sosyal koşullarına dair genel bir resim sunabilir” diye belirten Gong, arkeologların Chu’nun birleşik Çin’in bir parçası haline gelişine dair anlayışlarını da geliştirebileceğini sözlerine ekliyor.
Çin Ulusal Arkeoloji Merkezi’nde kazılara katılan araştırmacı Zhiguo Zhang, arkeologların ortaya çıkarılan kalıntıları korumak için alanda inşa edilen düşük oksijenli özel bir laboratuvarda çalıştıklarını söylüyor.
Arkeologlar mezardan aralarında lake eserler, bronz ritüel kapları ve müzik aletlerinin de bulunduğu 1.000’den fazla kalıntı çıkardı. C: Anhui Kültürel Kalıntılar ve Arkeoloji Araştırma Enstitüsü
Geleneksel kayıt yöntemlerine ek olarak, ekibin mezarın katmanlarının hassas bir üç boyutlu modelini oluşturmak için dijital tarama, ölçme ve haritalama kullandığı, tabutun kapağında yazılı karakterlerin ise kızılötesi görüntüleme teknolojisi ile kaydedildiği belirtiliyor.
Ekip mezarın henüz yalnızca üçte birini kazdı ve orada kimin gömülü olduğunu şimdilik belirleyemedi.
“Wuwangdun mezarındaki kazı ve koruma çalışmaları eş zamanlı olarak yürütülecek ve mezarın arkeolojik değerinin açık ve kapsamlı bir şekilde ortaya konması için çeşitli bilimsel ve teknolojik önlemler kullanılacak.”
Buluntuların arasında, daha önce hiçbir Çin mezarında görülmemiş, lake kaplardan yapılmış birkaç baş heykeli de yer alıyor. C: Anhui Kültürel Kalıntılar ve Arkeoloji Araştırma Enstitüsü
Chu Kralı
Ancak mezarda gömülü kişinin kimliği tam bir gizem olmayabilir. Kazı raporunun yayınlanmasından bu yana bir uzman, mezarın muhtemelen feodal Chu devletinin kralına ait olduğunu söylüyor.
Almanya’daki Heidelberg Üniversitesi’nde arkeolog ve sanat tarihçisi olan ve kazılarda yer almayan Margarete Prüch, kısa süre önce Kore’ye yaptığı bir geziden döndüğünü ve orada akademisyenlerle mezar hakkında tartıştığını söylüyor.
MÖ 202 yılında Chu toprakları Qin hanedanının halefleri olan Han hanedanının egemenliği altına girmiş ve MÖ 194 yılında bir başka Han vasal devleti olan Yan, Kore’nin kuzey kesiminin kontrolünü ele geçirmişti. Bu nedenle bu döneme ait Çin mezarları Kore’de çok önemli.
Bazı durumlarda, hassas desenlerle detaylandırılmış bu ahşap kasede olduğu gibi, boyalı yüzeyleri korumak için şeffaf cila kullanılmış C: Anhui Kültürel Kalıntılar ve Arkeoloji Araştırma Enstitüsü.
Prüch, yaptığı açıklamada mezarın muhtemelen MÖ 262-238 yılları arasında hüküm süren Chu kralı Kaolie’ye ait olduğunu söylüyor.
“Gerçekten de Chu kültürünün şimdiye kadarki en eksiksiz ve en büyük mezarlarından biri olan bu mezarın yapısı ve gömülü objeler olağanüstü ve alana dair yeni ve taze yaklaşımlar getirecek”
Mezarın, başta daha önce hiçbir Çin mezarında bulunmayan cilalı kafa heykelleri olmak üzere pek çok “harika” lake eşyasıyla öne çıktığını da sözlerine ekliyor.
Live Science. 26 Nisan 2024.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >