Blog
Denisovalılar, Tibet Platosunda 160.000 Yıl Hayatta Kalmış
Şimdi ise araştırma ekibi, Denisovalıların yaşadığı bilinen iki yerden biri olan yüksek rakımlı Tibet Platosu’ndaki Baishiya Karst Mağarası’nda bulunan 2.500’den fazla kemiği inceledi.
Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com
Deniz seviyesinden 3.280 metre yükseklikte bir Tibet mağarasında bulunan kemikler, burada binlerce yıl boyunca eski bir insan grubunun hayatta kaldığını gösteriyor.
Antropojenik olarak değiştirilmiş faunal örneklerin ve kemik aletlerin örnekleri.
Denisovalılar; Neandertaller ve Homo sapiens ile aynı zamanda ve aynı yerlerde yaşamış, soyu tükenmiş eski bir insan türü. Arkeologlar şimdiye kadar yalnızca bir avuç Denisovalı kalıntısı keşfetti. Soylarının ne zaman tükendiği de dahil olmak üzere onlar hakkında çok az şey biliniyor, fakat hem Neandertaller hem de Homo sapiens ile çiftleştiklerini gösteren kanıtlar mevcut.
Şimdi ise araştırma ekibi, Denisovalıların yaşadığı bilinen iki yerden biri olan yüksek rakımlı Tibet Platosu’ndaki Baishiya Karst Mağarası’nda bulunan 2.500’den fazla kemiği inceledi.
Yeni analizlerde yeni bir Denisovalı fosili tespit edildi ve bu türün yaklaşık 200.000 yıl öncesinden 40.000 yıl öncesine kadar Tibet platosunda (buzul çağı dahil) değişken iklim koşullarında hayatta kalma becerisine sahip oldukları anlaşıldı.
Reading Üniversitesi’nden çalışmanın ortak yazarlarından biri olan Dr. Geoff Smith, “Denisovalıların çeşitli hayvan türlerini avladığını, kestiğini ve yediğini tespit edebildik. Çalışmamız, Denisovalıların hem yüksek rakım koşullarına hem de değişen iklimlere karşı davranışları ve adaptasyonları hakkında yeni bilgiler ortaya koyuyor. Bu olağanüstü insan türünün davranışlarını henüz yeni anlamaya başlıyoruz.” diyor.
Diyet çeşitliliği
Baishya Karst Mağarası’ndaki kemik kalıntıları çok sayıda parçaya bölündüğü için kimlik tespiti yapılmasını önlüyordu. Ekip, kemik kalıntılarının hangi türden geldiğini belirlemek için hayvanlar arasındaki kemik kolajeni farklılıklarından yararlanan yeni bir bilimsel yöntem kullandı.
Lanzhou Üniversitesi’nden Dr. Huan Xia, “Kütle Spektrometresi (ZooMS) ile Zooarkeoloji, sıklıkla gözden kaçırılan kemik parçalarından değerli bilgiler çıkarmamıza olanak tanıyarak insan faaliyetlerine ilişkin daha derin bir anlayış sağlıyor.” diyor.
Araştırma ekibi kemiklerin çoğunun bharal olarak bilinen mavi koyunun yanı sıra yabani yak’lar, tek tırnaklılar, soyu tükenmiş yünlü gergedan ve benekli sırtlana ait olduğunu belirledi. Araştırmacılar ayrıca dağ sıçanları gibi küçük memelilere ve kuşlara ait kemik parçalarını da tespit ettiler.
Lanzhou Üniversitesi’nden Dr. Jian Wang, “Mevcut kanıtlar, mağarayı iskan edenlerin ve iskanları boyunca kendilerine sunulan tüm hayvan kaynaklarını verimli bir şekilde kullananların herhangi bir insan grubu değil, Denisovalılar olduğunu gösteriyor.” diyor.
Parçalanmış kemik yüzeylerinin ayrıntılı analizi, Denisovalıların kemiklerden et ve kemik iliğini çıkardığını gösteriyor, fakat aynı zamanda insanların bunları alet üretmek için hammadde olarak kullandığını da gösteriyor.
Yeni bir Denisovalı fosili
Bilim insanları ayrıca bir kaburga kemiğinin, bir Denisovalı bireye ait olduğunu da tespit etti. Kaburganın bulunduğu katman 48.000 ila 32.000 yıl öncesine tarihleniyordu. Bu da bu Denisovalı bireyin, modern insanların Avrasya kıtasına yayıldığı bir zamanda yaşadığını ima ediyor.
Sonuçlar, Denisovalıların iki soğuk dönemde yaşadıklarını, aynı zamanda Orta ve Geç Pleistosen dönemleri arasındaki daha sıcak bir buzullararası dönemde de yaşadıklarını gösteriyor.
Kopenhag Üniversitesi’nden Dr. Frido Welker, “Fosil ve moleküler kanıtlar birlikte, Baishiya Karst Mağarası’nın bulunduğu Ganjia Havzası’nın, yüksek rakımına rağmen Denisovalılar için nispeten istikrarlı bir ortam sağladığını gösteriyor.” diyor.
“Şimdi Tibet Platosu’ndaki bu Denisovalıların neslinin ne zaman ve neden tükendiği sorusu ortaya çıkıyor.”
University of Reading. 3 Haziran 2024.
Makale: Xia, H., Zhang, D., Wang, J. et al. (2024).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >