Blog

Ağu21

Diyarbakır Zerzevan Kalesi’nde büyük keşif!

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  DiyarbakırZerzevan KalesiRoma dönemiMithrasMithras diniyeraltı tapınağı



Diyarbakır Zerzevan Kalesi’nde büyük keşif!

Kalesi’nde yürütülen kazılarda, daha önce ortaya çıkarılan Roma dönemi  Mithras dinine ait yeraltı tapınağı, kapatılan gizli geçit ve yaklaşık 400  kişinin barınabileceği bir yeraltı sığınağının yanı sıra bu yıl 4 yer daha  bulundu.

İlçeye 13 kilometre uzaklıktaki Demirölçek Mahallesi yakınlarında,  Roma İmparatorluğu döneminde “askeri yerleşim” olarak kullanılan Zerzevan  Kalesi’nde Kültür ve Turizm Bakanlığı, Diyarbakır Müzesi, Valilik, Büyükşehir  Belediyesi, Çınar Kaymakamlığı, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) ve  Dicle Üniversitesinin katkılarıyla 2014 yılında başlatılan kazı çalışmaları  sürüyor.

60 dönümlük alan üzerinde 12-15 metre yüksekliğinde ve bin 200 metre  uzunluğunda sur kalıntısı, 21 metre yüksekliğinde gözetleme ve savunma kulesi,  kilise, yönetim binası, konutlar, tahıl ve silah depoları, yeraltı ibadethanesi,  sığınaklar, kaya mezarları, su kanalları ile 54 su sarnıcı bulunan kale, tarihe  ışık tutuyor.

Kazı çalışmalarını inceleyen Çınar Kaymakamı İsmail Şanlı, AA  muhabirine yaptığı açıklamada, kazı çalışmalarının bölgedeki olaylara rağmen  kesintiye uğramadan devam ettiğini söyledi.

Bölge turizmine katkı sağlamak düşüncesiyle yola çıktıklarını aktaran  Şanlı, kazı süresince çıkan eserlerin kendilerini memnun ettiğini belirtti.

“HİNDİSTAN’TAN ZİYARETÇİLER GELDİ”

Zerzevan Kalesi’nin bölge turizmine katkı sağlayacağını vurgulayan  Şanlı, şöyle konuştu:

“Kale kendi başına sahip olduğu eserler sayesinde insanlar kaleyi  görmeye geliyor. Bu durum bölgemiz için önemli bir gelişmedir. Son çalışmalarda  ortaya çıkan Mithras tapınağı nedeniyle Hindistan’dan ziyaretçiler geldi.  Diyarbakır surları 5 bin metredir. Kalenin surları da bin 500 metredir. Burası  tarih ve turizm açısından önemlidir. Kaleden öte, doğu ile batı kültürlerinin  kesiştiği ve kaynaştığı izlenimini de vermektedir. Doğu ve batı medeniyetinin  Diyarbakır üzerinde verdikleri tarihi mücadelede aşılması gereken ilk durak  olduğu ortaya çıkmıştır. Diyarbakır, İslam orduları tarafından fethedilmeden önce  ele geçirilmesi gereken bir kaleymiş. Bu nedenle insanlığın ortak kültürel mirası  konumundadır. Çıkan eserler de bu durumu zaten göz önüne çıkartmaktadır.”

“20 BİNDEN FAZLA ZİYARETÇİ UĞRADI”

Şanlı, kalede yapılan kazılarda, Roma döneminde bin 700 yıllık Mithras  dinine ait yeraltı tapınağının bulunmasının ardından bir haftada 20 binden fazla  ziyaretçinin kaleyi gezdiğini aktardı.

Kaleyi ziyaret eden çocukların tarih ve kültür bilincinin  geliştirilmesi için Arkeo Park Projesi hazırladıklarını anlatan Şanlı, Kültür ve  Turizm Bakanlığı ile Birleşmiş Milletlerin (BM) bu projeye destek verdiğini ifade  etti.

Kalenin, projelerin ve altyapı çalışmalarının da tamamlanmasının  ardından ziyaretçiler için son derece güzel bir mekan haline geleceğini söyleyen  Şanlı, şöyle devam etti:

“Zerzevan Kalesi’ni tur operatörleri programlarına dahil etmeye  başladı. Yapılan çalışmaların karşılığını almak güzel. Kale bizim ortak  tarihimiz. Bu tarihin hem parçasıyız hem de varisiyiz. Yaptığımız çalışmalarda  dil, din, kültür ve inanç farkı gözetmeksizin bu eserlerin emanetçisi olduğumuzu  ortaya koyuyoruz. Burada var olan eserlerin temsil ettiği kimlik insanlığın ortak  kimliğidir. Türkiye Cumhuriyeti bu eserlerin hem varisi hem de emanetçisi olarak  üzerine düşen görevini yerine getiriyor.”

“KALENİN Anadolu’YA AÇILAN KAPI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ”

Kalenin tarihçesi hakkında bilgi veren Dicle Üniversitesi (DÜ)  arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Aytaç Coşkun da,  Diyarbakır ve bölgede Roma dönemine ait tarihin öğrenilmesi açısından kazıların  önemli olduğunu belirtti.

Anadolu’nun en iyi korunan garnizonu olduğunu ve ilkleri burada  yaşadıklarını aktaran Coşkun, bölgenin tarihi ve turizmi açısından önemli bir  askeri yerleşim alanı olduğunu kaydetti.

Coşkun, kalede yer üstü ve yeraltında yaptıkları çalışmalar kapsamında  önemli eserler ortaya çıkardıklarını anımsatarak, şöyle dedi:

“Kale Diyarbakır ve Mardin sınırında olduğu için yerli ve yabancı  turistlerin ilgisini çekiyor. Kalenin ziyaretçileri de oldukça fazla. Hem sur  içinde hem de sur dışında kazı çalışmalarımız devam ediyor. Buranın tamamen  ortaya çıkarılması için yaklaşık 50 yıla kadar çalışma yürütülecek. Kazılar uzun  süreceği için 3 kuşak burada çalışmaya devam edecektir. Zerzevan Kalesi’nin  Anadolu’ya açılan kapı olduğunu düşünüyoruz.”

Kalede kazı çalışmaları sırasında birçok yeni yapı ortaya  çıkardıklarını kaydeden Coşkun, su kanalı, askerlerin kaldığı konutlar, kaya  mezarları ve kilisenin gün yüzüne çıkarıldığını aktardı.

Kalede yeraltında çıkan eserlere ilişkin bilgi veren Coşkun,  konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Zerzavan Kalesi’nde yer üstünde ve yeraltında da şehir vardır.  Yeraltında 3 yıl önce, bin 500 yıl önce kapatılan gizli bir geçit, yeraltı  kilisesi, 400 kişinin barınabileceği yeraltı sığınağı ve son olarak Mithras  tapınağını bulduk. Bu yıl yaptığımız çalışmalarda yeraltına bulunan 4 yer daha  tespit ettik. Bu yapılar tamamen kapalı kazılması lazım. Bu yeraltındaki şehrin  de ortaya çıkarılmasını amaçlıyoruz. Şu ana kadar yeraltında birçok yerleşim  yerinin olduğunu biliyoruz. Yeraltına birçok su sarnıcı, tahıl deposu ve ibadet  için kilise bulduk. Yerleşim yerinin dışında hayati imkanlarının  sürdürebilecekleri yerler de var. Hem yeraltında hem de yer üstündeki şehri  kazılar ilerledikçe ortaya çıkaracağız.”

ZERZEVAN KALESİ

Askeri yerleşim antik yol güzergahında, 124 metre yükseklikteki  kayalık bir tepede bulunan Zerzevan Kalesi, Amida ile Dara arasında stratejik bir  noktada yer alıyor. Yerleşim konumu itibariyle bütün vadiye hakim, antik ticaret  yolu üzerinde, geniş bir alanı kontrol altında tutan, stratejik bir Roma sınır  garnizonu olan kale aynı zamanda Roma-Sasani arasındaki büyük mücadelelere de  sahne oldu.

Roma’daki ismi “Samachi” olan yerleşimin ilk inşa edildiği dönem  hakkında devam eden kazılar ile kesin bilgilere ulaşılacak. Yerleşimin surları ve  yapıları Anastasios I (M.S. 491-518) ve Justinianos I (M.S. 527-565) dönemlerinde  onarılarak, bazıları ise yeniden inşa edilerek mevcut haline getirildi.

(http://www.milliyet.com.tr) / https://arkeokultur.com/diyarbakir-zerzevan-kalesinde-buyuk-kesif/

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için