Blog
Doping 2 Bin Yıl Önce de Varmış
Aydın ‘ın Germencik ilçesine bağlı Ortaklar beldesindeki Magnesia Antik Kenti’nde 2 bin yıllık stadyum üzerinde yapılan arkeolojik incelemelerde ilginç bulgulara ulaşılırken, yüzyıllar öncesinde sporcuların yarışmalarda başarılı olmak için doping yaptığı tespit edildi.
Kazı Başkanı Prof. Dr. Orhan Bingöl, bugüne kadar yaklaşık 50 bin metreküp heyelan toprağının taşınmasıyla gün yüzüne çıkarılan 40 bin kişilik antik stadyumda, günümüzdeki kombine bilet uygulaması benzeri tahsisli yerlerin bulunduğunu kaydetti.
Stadyumdaki oturma sıraları üzerinde ve sırtlıklarda oturacak kişi, dernek, kurum ve topluluk isimlerinin yazılı olduğunu dile getiren Bingöl, en ayrıcalıklı bölümün ise doping maddesi olarak kullanılan adamotunun üretildiği köyün sakinleri için ayrılmış olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Stadyumdaki bir bölümün tümü Efes’ten gelenlere ayrılmış. Ayrıca fırıncılar, bahçıvanlar, kuş satıcıları gibi derneklerin yanı sıra çeşitli politik grupların da kombine bilete sahip oldukları gözlemleniyor. Magnesia stadyumundaki bir yer tahsis yazıtı, 2 merdiven arasındaki 60 kişilik, en önemli ve bitiş çizgisine en hakim 2 oturma sırasının, Mandragoreitoi isimli gruba ayrıldığını göstermektedir. Bu grubun ismi Latince’de Mandragora, yani bizim adamotu olarak bildiğimiz bitkiden gelmektedir.
Tarihi kaynaklardan, Magnesia çevresinde bu bitkiyi temin eden, üreten bir köyün olduğu bilinmektedir. Bu bitkiyi temin edip kuvvet şurubunu imal edenlere, stadyumda varış çizgisini tam yandan gören özel bir bölümün ayrılmış olması, doping uygulamasının son derece yasal ve bunu imal eden kişilerin de son derece itibarlı olduğunu göstermektedir. Gerçekleştirdiğimiz arkeolojik incelemelerde dopingin o zaman bir suç unsuru olmadığı, bilakis bunu üretenlerin teşvik edildiği ve halk arasında saygın bir yerleri olduğu anlaşılmaktadır.”
BAŞARILI OLAN SPORCUYA KUMAŞ ÖDÜLÜ
Prof. Dr. Bingöl, stadyumun podyumunda yer alan kabartmalardan, antik çağdaki yarışmalar ve sporculara verilen ödüllerle ilgili bilgi edinme imkanı yakaladıklarını da belirtti.
Magnesia’daki yazıtları incelediklerinde o dönemdeki yarışmaların, cimnastik, atlı yarışlar ve müzik olmak üzere 3 kategoriden oluştuğu sonucuna vardıklarına işaret eden Bingöl, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yazıtlarda belirtilen yarışma kategorilerini, kabartmalarda da bulmaktayız. Kabartmalardan şunu anlıyoruz ki, başarılı olan yarışmacılar sembolik olarak başlarına taçlar takıyordu ve ellerine palmiye yaprakları alıyordu. Ödüllerden biri ise hayli ilginç. Bir kaide üstünde bir top kumaş tasviri var. Yani o dönemde bir top kumaşın para ödülünden daha kıymetli olduğunu öğreniyoruz.”
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >