Blog

Eyl17

Edfu Tapınağı’nda Yazıtlar, Boyalar ve Altın Süslemeler Bulundu

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Altın VarakAntik MısırBarqueEdfuRestorasyon



Edfu Tapınağı’nda Yazıtlar, Boyalar ve Altın Süslemeler Bulundu

Mısır’daki restorasyon ekipleri, kumtaşı rölyeflerden toz, kuş pislikleri ve is gibi kalıntıları temizledi. Bu süreçte, rölyeflerin tamamını kaplayan boyaların kalıntıları ortaya çıkarıldı.

 

www.arkeofili.com

 

Mısır’daki Edfu Tapınağında, ince altın varak kalıntıları, renkli boyalar ve rahipler tarafından mürekkeple yazılmış grafitiler keşfedildi.

 

 

Restorasyondan sonraki renkli resimlere bir örnek: Daha fazla boyalı detay (takılar, göz bebeği) ve adak tepsisine boyanmış çiçeklerle Nil tanrısı. C: Martin Stadler / Würzburg Üniversitesi

Mısır tapınakları sadece renkli değil, aynı zamanda parlak altın süslemeleriyle de göz kamaştırıyordu. Sütunlar, kapılar ve dikilitaşlar Firavunlar Dönemi’nin başından itibaren altınla kaplanmıştı. Araştırmacılar, yazılı kaynaklardan bazı binaların da altınla kaplandığını biliyorlar. Çoğu durumda, bu altın kaplamalar, bakır gibi metallerle yapılan kalın folyo kaplamalarla sağlanıyordu. Günümüzde bu izler duvarlardaki deliklerden anlaşılabiliyor.

Ancak ince altın varak süslemeleri, hassasiyetleri nedeniyle bugüne kadar nadiren belgelendi. Şimdi ise Edfu’da, bu tür yaldız parçacıkları, barque kutsal alanının daha yüksek duvar alanlarında çok sayıda yerde keşfedildi.

Julius-Maximilians-Universität (JMU) Würzburg’dan bir ekip, Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı iş birliğiyle, şahin tanrı Horus’a adanmış Edfu Tapınağı’ndaki taş rölyeflerin eski, renkli boyalarını araştırıyor. Rölyefler ve resimler, Ahmed Abdel Naby yönetimindeki Mısırlı bir konservatör ekibi tarafından temizlendi ve sağlamlaştırıldı.

Horus Be?edety Projesi’nin proje yöneticisi Dr. Victoria Altmann-Wendling, “Figürlerin altınla kaplanması muhtemelen onları sembolik olarak ölümsüzleştirmek ve tanrılaştırmak için kullanılmıştı, ayrıca odanın mistik havasına katkı sağlıyordu. Özellikle güneş ışığının içeri girdiği anlarda oldukça etkileyici olmalıydı” diyor.

 

Kralın yakasında altın kalıntıları. C: Victoria Altmann-Wendling / Würzburg Üniversitesi

Hiyerogliflerdeki hatalar boyalarla düzeltilmiş

Mısır’daki restorasyon ekipleri, kumtaşı rölyeflerden toz, kuş pislikleri ve is gibi kalıntıları temizledi. Bu süreçte, rölyeflerin tamamını kaplayan boyaların kalıntıları ortaya çıkarıldı. Çoğu antik Mısır tapınağında boyalar ya hiç korunmamış ya da sadece birkaç iç alanda korunmuştu. Tapınağın barque kutsal alanındaki çalışmalar bu bahar tamamlandı. Pigmentler ve altın kaplamalarla ilgili daha fazla analiz yapılması planlanıyor.

Çok renkli bu boyalar, sahnelerin ve sadece rölyefle belirlenemeyen hiyerogliflerin daha fazla detayını, örneğin kıyafet unsurlarını ya da sunuları açığa çıkarabilir. Zanaatkarlar ayrıca taşlara oyulmuş hiyeroglifleri düzeltmek için renk kullandılar.

Horus Be?edety Projesi’nin direktörü Profesör Martin A. Stadler, “Bu boyalarla, antik bir kalite yönetimi sürecini yakalıyoruz” diyor.

Dr. Altmann-Wendling, “Tanrıların tamamen altınla kaplanmış olması özellikle ilginç. Yazılı kaynaklarda tanrıların etlerinin altından oluştuğu anlatılıyor” diye ekliyor.

 

Barque kutsal alanındaki restorasyon çalışmaları. C: Victoria Altmann-Wendling / Universität Würzburg

Mürekkeple yazılmış grafitiler

Başka bir keşif de, tapınağa giren rahiplerin doğrudan tanıklığını sunan Demotik yazıyla yazılmış dipinti (mürekkeple yapılmış grafiti) yazıları oldu.

Bu tür kişisel yazılar genellikle tapınağın dış alanlarında ya da kapı girişlerinde bulunur; kutsal mabed ya da tapınılan tanrının heykelinin bulunduğu “en kutsal” alanlarda nadiren görülür. Horus’a hitap eden ve bilimsel olarak proskynemata olarak adlandırılan bu dualar, odanın “mekansal biyografisine” ve sorumlu rahiplerin inançları ile kült uygulamalarına dair yeni bilgiler sunuyor.

Edfu Tapınağı hakkında bilgiler

Edfu’daki Horus Tapınağı, Mısır’daki en iyi korunmuş tapınak olmasının yanı sıra, antik mimarinin harikalarından biri. 137 metre uzunluğunda, pylon kısmında 76 metre genişliğinde ve 15 ile 35 metre arasında değişen yüksekliklere sahip. Bu büyük boyutları ve tamamen yazıtlar ve rölyeflerle kaplı duvar yüzeyleriyle, antik din ve mimarinin eşsiz bir anıtı olarak duruyor.

Söz konusu tapınak, MÖ 237 ile MÖ 57 yılları arasında, Ptolemaios III-XII kralları döneminde inşa edilmiş ve dekore edilmişti. Tapınak, üçüncü binyıla kadar izlenebilen dini metinler ve ritüel sahneler açısından neredeyse diğer tüm Mısır tapınaklarından daha zengin.


Julius-Maximilians-Universität Würzburg. 16 Eylül 2024.

 

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için