Elazığ’ın Şahinkaya ilçesinde bulunan ve MS 930 yılında yapılan Hulvenk kilisesinin son yıllarda ciddi bir yıpranmaya maruz kaldığı bildiriliyor. ‘Korunması gereken taşınmaz kültür varlığı’ olarak tescillenmiş yapının korunması için sivil toplum kuruluşları geçen hafta harekete geçti.
Elazığ’da bir tarih öğretmeni olan Mustafa Balaban yakın zamanda durumun aciliyetinin yetkililere anlatılacağını söyledi. Balaban, konuyla ilgili bir heyet oluşturalacağını ve mülki amirlerle bir araya gelineceğini bildirdi.
Balaban Agos’a yaptığı açıklamada “Kilise on yıl önce çok daha iyi durumdaydı. İçinde rahatlıkla gezilebiliyordu, hatta freskler bile duruyordu. On yıl içinde, define arayanlar, taşıyıcı kolonların altını dahi oymuş ve kilisenin içinde çok ciddi tahribat yapmışlar.” diyor.
Balaban sözlerine şöyle devam etti: “Jandarma Bölgesi’nde bulunan bu tescilli yapının güvenliğini sağlamakla yükümlü olanlar sorumluluklarını yerine getirmemiş ve bu noktaya gelinmiş. Araştırmalarımız sonucunda, yapının Hazine’nin mülkiyetinde olduğunu öğrendik. Önümüzdeki hafta bazı raporlar hazırlandıktan sonra, ilk olarak Vali’yle görüşeceğiz.”
Hulvenk Manastırı’nın korunması için çeşitli sivil toplum kuruluşları da eyleme geçti. Ermeni Mimarlar ve Mühendisler Derneği (HAYCAR), Anadolu Kültür ve Kültürel Mirası Koruma Derneği ve (KMKD) merkezi Fransa’da bulunan ‘Yergir yev Mışaguyt’ (Ülke ve Kültür) Derneği konuyla ilgileniyor.
Geçen hafta içinde kilisenin durumunu yerinde tespit etmek amacıyla bir heyet de Elazığ’a giderek incelemelerde bulundu. Heyette bulunan HAYCAR mimarlarından Lori Zakar’a göre yapı alarm vermekte. Zakar, restorasyondan da önce binanın yıkılmaması için acil önlemler alınması gerektiğini söylüyor.
Zakar, dört yıl önce Dersim ve Elazığ bölgesinde bir çalışma yaptıklarını ve ellerinde bir rölöve çalışması olduğunu kaydetti.
Zakar gelecekte atılması gereken adımlarla ilgili olarak “Kilisenin çevresinde, arkeolojik park olarak değerlendirilmesi gereken, önemli kalıntıların bulunduğu bir alan var. TOKİ yapılaşması bu alana doğru genişliyor. Kilisenin yıkılmaması için bir an önce önlem alınması gerekiyor. Sonrasında restorasyon ve restitüsyon projelerine geçilmeli” dedi.
Zakar Hulvenk kilisesiyle ilgili yeni başlayan çalışmalara da değindi: “Kiliseye yönelik ilgi umut verici. Yetkililerin de pozitif yaklaşım sergilemesi durumunda bu çalışmaları başlatmak istiyoruz. Çok ciddi bir yıpranma söz konusu olduğundan sadece sivil toplum kuruluşlarının desteği yeterli olmayacaktır. Devletin de mutlaka maddi kaynak ayırması gerekiyor. 930 yılından kalan bu yapının ayağa kaldırılması büyük bir kazanım olacaktır” diyor Zakar.
Agos, Baruyr Kuyumciyan
Belirtilmemiş Görseller: amongarmenianruins.wordpress.com-Arkeofili.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >