Blog
En Eski Atalarımız Tırmanan Çocuklarıyla Uğraşmak Zorundaydı
En Eski Atalarımız Tırmanan Çocuklarıyla Uğraşmak Zorundaydı...
Yapılan araştırmaya göre, 3 milyon yıldan daha önce, yetişkin insan atalarımız iki ayak üzerinde yürüyordu ve çocuklarını yanlarında taşıyacakları yeni moda omuzdan askılı ana kucakları yoktu. Bunun yerine Australopithecus afarensis çocuklarının annelerine tutunmalarına ve ağaçlara tırmanmalarını sağlayan kavrama parmakları vardı.
Kanıtı DIK 1-1’den, yani Etiyopya-Dikika’da keşfedilmiş olan 2.5 ila 3 yaşlarındaki dişi bir Australopithecus afarensis’in görece bütün bir 3.3 milyon yıllık iskeletinden geliyor. Selam takma adlı bu iskelet (Etiyopya’nın Amharic resmi dilinde barış kelimesinden geliyor) bu türlerin şimdiye dek bulunmuş en eski ve en bütün olan ayak kemiklerini içeriyor.
Amerikan Doğa Tarihi Müzesi’nden araştırmaya dahil olmayan paleontolog Will Harcourt-Smith, “Bu çok heyecan verici bir keşif. Bu gerçekten önemli ve gerçekten bizim bu yaratık hakkında daha fazla şey öğrenmemizi sağlıyor.” diyor.
Şempanzemsi ayak
Chicago Üniversitesi’nden paleoantropolog Zeresenay Alemseged, Selam’ın korunmuş iskeletini 2000 yılında keşfetti. İskelet başlarda 1974’te bulunan ve ‘Lucy’ olarak adlandırılan yetişkin bir kadın Australopithecus afarensis fosiline coğrafi yakınlığından dolayı “Lucy’nin bebeği” olarak isimlendirildi. Fakat Selam aslında Lucy’nin henüz hayatta olduğu dönemden de 100.000 yıl daha önce ölmüştü.
Selam’ın ayağı daha sonra 2002’de keşfedildi ve yaklaşık 5,5 santimetre büyüklüğündeydi. Ayak bileğinin yapısı ve ayağın genel anatomisi modern insanınkinin aynısıydı, fakat tek bir belirgin fark vardı: büyük ayak parmağı bir şempanzeninkine benzer bir şekilde içe kıvrılmıştı. Ancak şempanzenin büyük ayak parmağından farklı olarak, Selam’ınki diğer ayak parmaklarıyla aynı hizadaydı ve bir insan ayak parmağına benziyordu.
Araştırmanın baş yazarı paleantropolog Jeremy DeSilva, “Şöyle ki, yan tarafa çıkıntı yapmayan insansı bir şekilde, ancak çok daha fazla hareketliliğe sahip ve muhtemelen kıvrılabiliyor ve bir şeyleri kavrayabiliyor. Bir şempanze kadar değil ama kesinlikle bir insanın yapabileceğinden daha fazla.” diyor.
Selam’ın topuğunun anatomisi de şaşkınlık verici. Lucy ve diğer yetişkin A. aferensis fosilleri insanların doğumla sahip olduklarına benzer güçlü topuk kemiklerine sahipler ve ayağa kalkmaya uygunlar. Fakat Selam’ın topuğu görece küçük ve nazik. DeSilva, “Bu yüzden bu durum, A. Aferensis‘in topuklarının bizimkinden daha farklı geliştiğini akla getiriyor. Bizler de her ne kadar onların sahip olduğu aynı anatomiye sahip olsak da, bizimki farklı.” diyor.
Tırmanıyor fakat daha çok yürüyor
Selam’ın kıvrılmış ayak parmağı A. aferensis bebek ve çocuklarının taşınırken annelerinin bedenlerine tutunduklarını ve aynı zamanda, özellikle geceleri, yemek veya korunmak için ağaca tırmandıklarını düşündürüyor. DeSilva bunun Afrika’da 1 milyon yıldır ateş veya yapılaşmaya dayalı hiçbir kanıt bulunamamış olması gerçeğine dayanarak oluşturulmuş bir çıkarım olduğunu söylüyor. “Elimizde epey büyük yırtıcı hayvan fosilleri var. Eğer geceleri bir ağaca doğru gitmemişlerse nasıl hayatta kaldıklarını hayal edemiyorum”.
“Ama yine de harika tırmanıcılar değillerdi.” diye açıklıyor çalışmaya dahil olmayan ve fakat Selam’ın omurga ve kaburgalarını analiz eden paleontropolog ve anatomi uzmanı Carol Ward.
Ward, “Şayet bir bebek birinci ve ikinci ayak parmakları arasına çok daha fazla şey sığdırabilecek olsaydı dahi, bir maymununki gibi tutunabilme kabiliyetine sahip olmazdı.” diyor ve Selam’ın ayaklarının açık bir biçimde iki ayak üzerinde yürümeye uygun bir durumda olduğunu ve bunun toprak yüzey üzerinde yaşamanın bu hayvanlar için ne kadar önemli olduğunu ve etkili bir tırmanmanın çok daha az önemli olduğunu gösterdiğini belirtiyor.
Selam’ın ayak fosilleri nispeten bütün halde olsa da zaman içinde çürümüş kıkırdak parçaları olabilir. Bu da birleşme yerlerinin nasıl çalıştığı hakkında isteyebileceğiniz her şeyin bu olduğunu söylemeyi biraz zorlaştırıyor. Örneğin araştırmacılar ‘bir ayak kemerinin çok düşük olduğunu veya bu bireydeki muhtemel yassılığını’ tartışıyorlar ve bence bu ihtimal doğru olabilir ancak buna biraz şüpheyle yaklaşılmak zorundadır.
DeSilva, “Bütün bunlara rağmen bu buluş eşsiz bir buluş ve atalarımızın bizim yapamadığımız bir şekildeki büyüme ve gelişimi üzerine çalışmamıza izin veriyor. Bulgular, 3 milyon yıl önce bir çocuğun yaşamının neye benzediği hakkında bir pencere açıyor.”
Live Science. 4 Temmuz 2018.
Makale: DeSilva, J. M., Gill, C. M., Prang, T. C., Bredella, M. A., & Alemseged, Z. (2018). A nearly complete foot from Dikika, Ethiopia and its implications for the ontogeny and function of Australopithecus afarensis. Science advances, 4(7), eaar7723.
www.arkeofili.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >