Blog

Eyl8

Endonezya’da 31.000 Yıllık Ampütasyon Kanıtı Bulundu

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  AmeliyatAmpütasyonBorneoEndonezyaLiang Tebo



Endonezya’da 31.000 Yıllık Ampütasyon Kanıtı Bulundu

Araştırmacılar, bacak ampütasyonunun kanıtlarını taşıyan 31.000 yıllık bir gencin gömülü cesedini buldular. Bulgu, bu karmaşık ameliyatın kökenini 24.000 yıldan fazla geriye itiyor.

Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com

Endonezya’da bir mağarada, 31.000 yıl öncesinde bir çocuğa yapılan cerrahi ampütasyonun en eski kanıtı keşfedildi.


Sol tibia ve fibulanın kesildiği nokta oldukça açık. C: Tim Maloney

31.000 yıllık bir iskelet, bacağının alt kısmı temiz bir şekilde kesilmiş olarak bulundu ve kemikler, çocuğun olaydan sonra birkaç yıl daha hayatta kaldığını ortaya koyuyor. Bu, kişinin parçası olduğu avcı-toplayıcı topluluğunun, modern tıptan önce her ikisi de ampütasyonun yaygın tehlikeleri olan kan kaybından veya enfeksiyondan ölmesini durdurmak için tıbbi becerilere sahip olduğunu gösteriyor.

Araştırmacılar, bacak ampütasyonunun kanıtlarını taşıyan 31.000 yıllık bir gencin gömülü cesedini buldular. Bulgu, bu karmaşık ameliyatın kökenini 24.000 yıldan fazla geriye itiyor.

Arkeologlar, işlemden sonra kişinin eski toplulukları tarafından ölümüne kadar yıllarca bakıldığını söylüyor.

İskeleti inceleyen Dr Melandri Vlok, ameliyatın “oldukça belirgin” olduğunu söylüyor.

Detayları Nature dergisinde yayımlanan eski iskeletin detaylı incelemesi, yapılan ampütasyonun, kişi henüz çocukken gerçekleştiğini gösteriyor. Bacak kemiklerinin büyümesi ve iyileşmesi, kişinin iyileştiğini ve altı ila dokuz yıl daha yaşadığını, muhtemelen onlu yaşlarının sonlarında veya yirmili yaşlarının başında öldüğünü gösteriyor.

Mezarın kendisi, dünyanın en eski kaya sanatının bazılarına barındıran Endonezya Borneo’daki Doğu Kalimantan’da yer alan Liang Tebo adlı bir mağarada kazıldı.


Bir sanatçının gözünden, 31.000 yıl önce ampüle edilmiş kişinin canlandırması. C: JOSE GARCIA

Mezarı bulan ve kazan üç araştırmacıdan biri olan Avustralya’daki Griffith Üniversitesi’nden Dr Tim Maloney, eski kemikleri ortaya çıkarırken aynı anda “heyecanlı ve dehşete düşmüş” olduğunu söylüyor.

Maloney, “Kalıntıları çok dikkatli bir şekilde temizledik ve kalıntıların alt yarısını belgeledik. Sol ayağın olmadığını ancak kalan kemik parçalarının da sıra dışı olduğunu görebiliyorduk. Bu nedenle, ameliyat da dahil olmak üzere buna neden olan çeşitli olasılıklar bizi heyecanlandırdı.” diyor.

Kazı ekibi daha sonra Sidney Üniversitesi’nden Dr Vlok’tan kalıntıları incelemesini istedi. Dr. Vlok, “Böyle bir keşif, hem heyecan verici ve üzüntü verici, çünkü bu bir insanın başına geldi. Bu kişi – bir çocuk – 31.000 yıl önce de olsa çok acı çekti.” diyor.

Bu kişi, iyileşme süreci boyunca ve hayatının geri kalanı boyunca ilgilenildiğinin belirtilerini gösterdiğinden, arkeologlar bunun herhangi bir ceza veya ritüelden ziyade bir operasyon olduğundan eminler.

Maloney, “Bu dağlık arazide yaşamalarına devam etmek için, büyük olasılıkla topluluklarının geri kalanı onun bakımına yatırım yaptı.” diyor.

Sol ayağın olmamasının yanı sıra bacak kemikleri de iyileşme belirtileri gösteriyor.

Keşifte yer almayan ancak bulguları inceleyen Durham Üniversitesi arkeologu Prof Charlotte Robertson, bulgunun, tıp ve cerrahinin insanlık tarihinde geç geldiği görüşüne de meydan okuduğunu söylüyor.

“Bize yardımseverliğin insan olmanın doğuştan gelen bir parçası olduğunu gösteriyor. Atalarımızı hafife alamayız.”

Robertson ayrıca ampütasyonların insan anatomisi ve cerrahi hijyen hakkında kapsamlı bilgi ve önemli teknik beceri gerektirdiğine dikkat çekiyor.

“Günümüzde amputasyonu batı bağlamında düşünürsünüz, bu çok güvenli bir ameliyattır. Kişiye anestezi verilir, steril prosedürler uygulanır, kanama kontrolü ve ağrı yönetimi vardır. 31.000 yıl önce birisi bu kişiye ampütasyon yapıyor ve başarılı oluyor.”

Dr Maloney ve meslektaşları, o zamanlar ne tür taş cerrahi aletlerin kullanılmış olabileceğini araştırmak için çalışıyorlar.


BBC News. 7 Eylül 2022.

Makale: Maloney, T.R., Dilkes-Hall, I.E., Vlok, M.et al.(2022).

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için