Blog

Tem4

Endonezya’da 51.000 Yıllık Mağara Resmi Keşfedildi!

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  DomuzEndonezyaLeang KarampuangMağara ResmiSantSembolizmSulawesi



Endonezya’da 51.000 Yıllık Mağara Resmi Keşfedildi!

Birkaç yıl öncesine kadar bilinen en eski figüratif mağara resmi, Fransa’nın Lascaux kentinde bulunan ve bir bizona saldıran kuş başlı bir insanı gösteren 21.000 yıllık bir kaya sanatı paneliydi.

 

Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com

 

Sulawesi mağarasında bulunan 51.000 yıllık bir resim, şimdiye kadar dünya çapında keşfedilen anlatısal kaya sanatının en eski kanıtı oldu.

 

 

Leang Karampuang’daki 51.200 yıllık mağara sanatı, şimdiye kadar keşfedilen en eski anlatısal kaya sanatı. Sanat eseri, bir domuzla etkileşime giren insan benzeri bir figürü tasvir ediyor. C: Griffith Üniversitesi

Araştırmacılar, Endonezya’nın Sulawesi adasındaki bir mağara resminin, şimdiye kadar keşfedilen anlatı sanatının en eski kanıtı olabileceğini söylüyor. Bir domuzla etkileşime giren insan benzeri bir figürü tasvir eden sanat eseri, insanların sanatı sandığımızdan çok daha uzun süredir hikaye anlatmanın bir yolu olarak kullanıyor olabileceğini gösteriyor.

Arkeolojik kanıtlar, Neandertallerin mağaraları 75.000 yıl önce işaretlemeye başladıklarını gösteriyor fakat bu işaretler genellikle figüratif değildi. Birkaç yıl öncesine kadar bilinen en eski figüratif mağara resmi, Fransa’nın Lascaux kentinde bulunan ve bir bizona saldıran kuş başlı bir insanı gösteren 21.000 yıllık bir kaya sanatı paneliydi.

Ancak 2019’da arkeologlar Maros-Pangkep karstındaki mağaralarda yüzlerce kaya sanatı örneğini ortaya çıkardılar. Kaya sanatı, domuzlar (Sus celebensis) ve anoas (Bubalus – Sulawesi’ye özgü cüce bufalolar) ile etkileşime giren insan benzeri figürleri tasvir eden 4,5 metre genişliğinde bir panel içeriyordu.

Yeni çalışmanın ortak yazarı ve Avustralya’daki Griffith Üniversitesi’nden arkeolog Adam Brumm, “Hikaye anlatımı insan evriminin son derece önemli bir parçası ve muhtemelen tür olarak başarımızı açıklamaya bile yardımcı olabilir. Ancak sanatta, özellikle de çok erken dönem mağara sanatında buna dair kanıt bulmak son derece nadir” diyor.

Arkeologlar daha önce kaya sanatının tarihini belirlediler ve en az 43.900 yıllık olduğunu buldular. Bölgede buldukları en eski resim ise 45.500 yıllık bir domuza aitti. Artık daha hassas bir tarihleme tekniği kullanan arkeologlar, kaya sanatının önceden düşünülenden en az 4.000 yıl daha eski olduğunu, yani yaklaşık 48.000 yaşında olduğunu buldular.

Daha da çarpıcı olanı, arkeologların Leang Karampuang’daki başka bir mağarada insan benzeri figürün ve domuzun benzer bir tasvirini bulmalarıydı. Bu tasvir en az 51.200 yaşındaydı ve bu da onu bilinen en eski anlatı sanatı haline getiriyordu.

 

 

Mağaralardan birindeki yaklaşık 4,5 metre genişliğindeki panelin panoraması. C: Adhi Agus Oktaviana ve diğerleri, 2024

Arkeologlar için anlatı sanatında yarı insan, yarı hayvan figürü veya teriantrop tasviri ilgi çekiciydi.

Brumm, “Arkeologlar teriantrop tasvirleriyle çok ilgileniyorlar çünkü bu, gerçek hayatta var olmayan doğaüstü bir varlığı hayal etme yeteneğine dair kanıtlar sağlıyor” diyor.

Daha önce, bir teriantropun en eski kanıtı, Almanya’daki bir mağarada ortaya çıkarılan 40.000 yıllık ‘Aslan Adam’ heykeliydi.

Yazının gelişimini araştıran Avrupa merkezli bir proje olan INSCRIBE’ın bilimsel danışmanı ve arkeolog Derek Hodgson, “Endonezya’dan gelen bu tasvirler, tarihi yaklaşık 20.000 yıl geriye itiyor ki bu gerçekten çığır açıcı bir durum.” diyor.

Hodgson, teriantropun ilk kanıtlarının karmaşık insan bilişinin bir işareti olduğunu söylüyor. “Neandertallerin veya erken insan öncesi arkaik türlerin hiçbirinin karmaşık figüratif sanat ürettiğini göremezsiniz.”

Anlatı sanatını daha doğru bir şekilde tarihlendirmek için araştırmacılar, lazer ablasyonlu uranyum serisi görüntüleme adı verilen bir teknik kullandılar. Daha önce, bilim insanları mağara resimlerini, mağarada binlerce yıl boyunca birikmiş kalsit kümeleri örneklerine karbon tarihlemesi yaparak tarihlendirmişlerdi.

Ancak yeni çalışmada Brumm ve ekibi daha da küçük kalsit örnekleri kullandı; yalnızca 0,002 inç (44 mikron) uzunluğunda. Arkeologlar çok daha küçük örnekler alarak mağara duvarlarındaki kalsitin yaş dağılımına ilişkin daha yüksek bir çözünürlük elde ediyorlar. Teknik aynı zamanda sanat eserine verilen zararı da en aza indiriyor.

Southern Cross Üniversitesi’nde jeokronolog olan çalışmanın ortak yazarı Renaud Joannes-Boyau, “Bu, kayıtlardaki tarihlendirmeyi yapma şeklimizi gerçekten değiştiriyor ve diğer kayıtlara da uygulanabilir.” diyor.

 

 

Sulawesi’deki Leang Karampuang mağara duvarının içi kalsit kümeleriyle dolu. C: BRIN Google Arts and Culture

Ancak herkes aynı fikirde değil. Araştırmada yer almayan Durham Üniversitesi’nden paleolitik arkeolog Paul Pettitt, sanatın bir anlatı olduğunu öne sürmek için araştırmacıların gerçekten bir inanç sıçraması yapması gerektiğini söylüyor.

“Tarihleme yöntemi sağlam, ancak ekibin yorumları kesinlikle değil” diyen Pettitt, bu resimlerin tesadüfen yan yana duran izole tasvirler olup olmadığı konusunun net olmadığını söylüyor.

Yeni makalenin yazarlarına göre, büyük olasılıkla Homo sapiens olan ressamların kimlikleri bir sır olsa da, insan iskanına dair kanıtların olmayışı, mağaranın sanat yapımına ayrılmış olabileceğini düşündürüyor. Mağara, bölgenin geri kalanından daha yüksekte yer alıyor.

Araştırmanın ortak yazarı Griffith Üniversitesi’nden arkeolog ve jeokimyacı Maxime Aubert, “Bu insanların bu yüksek seviyeli mağaralara sadece bu sanatı yapmak için çıkmış olmaları mümkün. Belki de sanatın nasıl izleneceğiyle ilgili hikayeler ve ritüeller vardı, bilmiyoruz. Ancak bunlar manzaradaki özel yerler gibi görünüyor.” diyor.

Ekip bölgede daha fazla kaya sanatı araştırması yapmayı ve tarihlendirmeyi planlıyor.

Araştırmanın başyazarı Adhi Agus Oktaviana yakın zamanda başka bir mağarada bir insan, yarı insan-yarı kuş ve bir kuş figürünü tasvir eden üç figürden oluşan bir tablo buldu. Ancak ekip henüz tabloyu analiz etmedi. Aubert, “Bilmediğimiz bir yerde saklanmış daha güzel tasvirlerin olması çok muhtemel” diyor.


Live Science. 3 Haziran 2024.

Makale: Oktaviana, A.A., Joannes-Boyau, R., Hakim, B. et al. (2024).

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için