Blog
Eshab-ı Kehf’te hedef UNESCO ile dünyaya açılmak
Eshab-ı Kehf’te hedef UNESCO ile dünyaya açılmak...
Roma döneminde Hristiyanlığı kabul ettikleri için putperestlerin zulmünden kaçan 7 gencin, köpekleri Kıtmir ile sığındığı ve yüzlerce yıl burada uyudukları mekan olarak bilinen, milattan sonra 466 yılında yapılan mescidiyle en eski ziyaretgahlardan olan Eshab-ı Kehf Külliyesi, geçmişten bugüne gösterilen önem ve yatırımlarla tarihi günümüze taşıyor.
Roma, Anadolu Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminden izler taşıyan külliyenin, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girmesi ve müze çalışmaları sayesinde ziyaretçi sayısı arttı.
İnanç turizmi açısından büyük önem arz eden, farklı dinler ve kültürler tarafından yaygın olarak bilinen Eshab-ı Kehf, kültürlerarası etkileşimin sağlanması açısından da dikkati çekiyor.
Yaklaşık bin 600 yıllık geçmişi bulunan külliyenin kalıcı listeye alınmasıyla dünyaya açılması hedefleniyor.
Afşin Belediye Başkanı Fatih Mehmet Güven, AA muhabirine yaptığı açıklamada, külliyenin hem Anadolu Selçuklu hem de Osmanlı Devleti döneminde vakıf olarak kullanıldığını söyledi.
Vakıflar Genel Müdürlüğünün külliyeyi 2015’te Afşin Belediyesine tahsis ettiğini dile getiren Güven, aynı yıl da UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alındıklarını anımsattı.
“UNESCO önemli bir prestij”
Kalıcı listeye girmek için çalışmaların sürdüğüne dikkati çeken Güven, “ÇEKÜL Vakfı tarafından düzenlenen eğitimlere personelimiz katıldı. Yaklaşık bir yıl önce de kalıcı liste çalışmaları kapsamında alan yöneticisinin atanması için Kültür ve Turizm Bakanlığına başvurduk, cevap bekliyoruz.” dedi.
Güven, saha yöneticileri atandığında çalışmalara bir an önce başlayıp, en azından 2019’da kalıcı listeye aday olmak istediklerini belirtti.
UNESCO listesine girmenin önemli bir prestij olduğunu vurgulayan Güven, şöyle devam etti:
“İnşallah kalıcı listede olduğumuzda özellikle yurt dışı ziyaretçi sayısının çok daha fazla olacağına inanıyorum. Yurt içinde de aynı şekilde ziyaretçilerin artacağını düşünüyoruz. Dünyadaki turizm hareketliliğinin yüzde 30’nun UNESCO listesine bağlı olduğu biliniyor. O yüzden biz sabırsızlıkla kalıcı listeyi bekliyoruz. Hazırız ve çalışmak istiyoruz. Yaklaşık bin 600 yıllık bir mabedde bulunuyoruz. Eshab-ı Kehf’i tüm dünyanın tanımasını istiyoruz. Türkiye’de herkesin görmesini istiyoruz.”
“Hikayesi çok güzel”
Fransa’da yaşayan Neslihan Tapan ise kutsal bir yer olduğu için Eshab-ı Kehf’i ziyarete geldiklerini söyledi.
Hikayesini okuduktan sonra çok etkilendiklerini ifade eden Tapan, “Buranın UNESCO geçici listesinde olduğunu duyduk. Buranın tabii kalıcı listede olmasını isteriz çünkü farklı dinler için de önemli. Buranın daha iyi tanıtılması gerekiyor. Yedi uyurların kaldığı yeri merak ettik, gördük ve etkilendik. Hikayesi çok güzel.” diye konuştu.
“Hristiyan arkadaşlarımıza da anlatacağız”
Almanya’dan gelen Gökay Gök de Kur’an-ı Kerim’de geçen Eshab-ı Kehf’in hikayesini bildiklerini söyledi.
Merak ettikleri için mağarayı görmeye geldiklerini dile getiren Gök, “Nasıl bir yer olduğunu görmek istedik. Dünyada herkesin burayı öğrenmesi gerekiyor. Döndüğümüzde Hristiyan arkadaşlarımıza da burayı anlatacağız. Onların da dinlerinde olan bir yer. Burayı gelip görmelerini isteyeceğiz. Herkese burayı anlatacağız.” ifadelerini kullandı.
(AA)-www.arkeokultur.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >