Blog
Eski Peru Halkları, Vücutlarına Nasıl Dövme Yapıyordu?
Dövme, dünyadaki en eski ve en yaygın sanat formlarından biri. Çoğu zaman, derimize kalıcı olarak işlediğimiz tasarımlar anlam ve kültürel önyargılarla dolu olur.
Zeynep Şoray - www.arkeofili.com
Kolomb öncesi Peru’da dövme yapılmış insan kalıntılarından oluşan 90 örnek incelendi ve dövmelerin nasıl ve neden yapıldığını anlaşıldı.
Mikroskop altında kesik atılarak yapılan dövmelerin detayı ve dövmenin kızılötesi görüntüsü. C: Deter-Wolf, Aaron; Benoit Robitaille; Rhoda Fromme; Robin Gerst; and Danny Riday (2024)
Dövme, dünyadaki en eski ve en yaygın sanat formlarından biri. Çoğu zaman, derimize kalıcı olarak işlediğimiz tasarımlar anlam ve kültürel önyargılarla dolu olur. Bu nedenle, belirli bir zaman ve mekanda yapılmış bir dövmeyi incelemek, bize tasarım ve uygulamayı çevreleyen kültürel normlar hakkında fikir verebilir ve Maine Üniversitesi’nden bir ekibin yakın zamanda yaptığı da tam olarak buydu.
Henüz hakem değerlendirmesinden geçmemiş bir araştırma raporunda belgelenen bir çalışmada ekip, Kolomb öncesi Peru’da dövme yapılmış insan kalıntılarından oluşan 90 örneği inceleyerek, dövmelerin yüzlerce yıl önce nasıl yapıldığını ve neden yapıldığını belirledi – ve bu süreçten ne öğrenebileceğimizi ortaya koydu. Peki araştırmacılar ne keşfettiler?
Delerek Dövme
Modern dövme gibi, “delerek” yapılan dövme de derinin delinmesini içeriyor. Ucuna pigment sürülmüş keskin bir alet kullanılarak yapılan bu işlem, araştırmacılara göre “küresel ölçekte elektrik öncesi dövmenin en sık kullanılan yöntemiydi.”
Gerçekten de, antik Polinezya’nın kemik taraklarından Buz Adam Ötzi’nin elle delinmiş vücut sanatına kadar, dünya genelinde delinerek dövme yapıldığına dair tarihsel kanıtlar bulunuyor. Kolomb öncesi Peru ve genel olarak Amerika kıtası da bu konuda bir istisna değildi. Ekip tarafından incelenen örneklerin yarısından fazlası yalnızca delme yöntemiyle yapılmış dövmeler içeriyordu.
Bu dövmeler ince çizgilerden dolgulu siyah pigment bloklarına ve geometrik dekoratif bantlara kadar çeşitlilik gösteriyordu, fakat hepsi aynı yöntemle – delme yoluyla – yapılıyordu.
Ekip, bu dövmelerin delme yöntemiyle yapıldığını nasıl anladıklarına gelince, bu aslında oldukça basit. “Delerek yapılan dövme, bitişik yaraların yerleştirilmesinden kaynaklanan düzensiz kenarlarla sonuçlanan izler bırakır” diye açıklıyor makale. Ayrıca, “doldurulmuş alanlar çıplak gözle düzgün görünebilir,” ancak “yakın incelemeyle belirgin iç noktalanmalar ve pigment yoğunluğu farklılıkları sergiler.”
Bu elbette modern hassas makinelerden yoksun bir dönemde beklenen bir durum. Peki, o dönemin sanatçıları bunun yerine ne kullanıyordu? Bir ipucu, bir örnekte muhtemelen planlanan tasarımının 2,6 milimetre dışında bulunan küçük bir noktada bulunabilir. Bu nokta, yaklaşık 1,2 milimetre çapında olup, ekip, “altı veya yedi ince noktanın yuvarlak bir demet haline getirilmesiyle oluşturulmuş bir alet tarafından yapıldığını” belirtiyor.
Araştırmacılar, “Elde edilen düzen, Güney Amerika’nın başka yerlerinde yerli kültürler tarafından delme dövmesi için tarihsel olarak kullanılan demet haline getirilmiş kaktüs dikenlerini andırıyor” diyorlar. Bu teknik, yukarı Amazon ve Rio de la Plata havzalarında ve Arjantin Chaco bölgesinde de kullanılmıştı.
Bir adamın ön kolunun kızılötesi görüntüsü, tek bir kompozisyon içinde kesik ve delme yöntemiyle yapılmış dövmeleri gösteriyor. C: Deter-Wolf, Aaron; Benoit Robitaille; Rhoda Fromme; Robin Gerst; and Danny Riday (2024)
Keserek Dövme
Bir sonraki aşamada, cildin üst katmanını kesip ortaya çıkan yaralara pigment sürülerek yapılan keserek yapılan dövme tekniği geliyor. Modern kulaklara biraz sert gelebilecek bu yöntemle yapılan dövmeler aslında ne kadar temiz görünmeleriyle dikkat çekiyor. Araştırmacılar “Bu yöntemle yapılan çizgiler son derece ince, temiz kenarlara sahip ve her iki uçta da incelme gösteriyor” diye açıklıyor.
Modern zamanda büyük bir yaygınlık kazanmamış olsa da Kolomb öncesi Peru’dan elde edilen kalıntılar, en azından bazı yerlerde bu yöntemin tercih edilen dövme yöntemi olduğunu gösteriyor. Ancak aynı şey daha kuzey için geçerli değil gibi görünüyor: Araştırmada incelenen 90 örnekten sadece beşi sadece bu şekilde dövülmüştü.
Bununla birlikte, bu tekniğin kullanılmasının dövme sanatçılarının yaratım süreci hakkında bize bir şeyler söylediğini de belirtmek gerekir. Keserek yapılan dövme tekniğinde pigmentin uygulanması iki aşamalı bir süreçtir, bu da tasarımınızı önceden çizmenin anlamsız olduğu anlamına geliyor. Çünkü bir kesiğe pigment uygulandığında önceden yapılan diğer çizimler silinir. Bu da, “And dövme sanatçılarının tasarımlarını önceden çizmediklerini” veya “belki de çizim, kesme ve pigment sürme işlemlerini bölümler halinde uyguladıklarını” gösteriyor.
Aynı şekilde, incelenen örneklerdeki hiçbir dolgu motifinin önceden çevrelendiğine dair bir kanıt yoktu. Görünüşe göre bu sanatçılar, ilk seferde işi doğru yapma becerilerine çok güveniyorlardı.
Ön kolda kesilerek yapılmış dövmeler. C: Deter-Wolf, Aaron; Benoit Robitaille; Rhoda Fromme; Robin Gerst; and Danny Riday (2024)
Deri Dikimi
Numunelerde doğrudan kanıt bulunmamış olmasına rağmen, oldukça ilginç olduğu için bahsetmeye değer olan, makalede belirtilen üçüncü elektrik öncesi dövme yöntemi deri dikimi.
Bu yöntemin rastgele dahil edilmediğini belirtmek gerekir – ekip, bu tekniğe dair kanıt bulamamış olmalarına biraz şaşırmıştı, çünkü bu yöntemin hem Patagonya’da hem de doğu Brezilya’da, ayrıca Kanada’da bazı İlk Milletler kabilelerinde uygulandığı biliniyor.
Bu nedenle, aynı yöntemin Peru’da da kullanılmış olabileceği mantıklıydı ve önceki araştırmacılar da böyle bir hipotezde bulunmuştu. Ancak sonuç olarak hiçbir örneğe rastlanmadı.
Bu tekniğin gözden kaçması da kolay değil. Dövme, kelimenin tam anlamıyla bir iğne ve pigmentle emdirilmiş iplik veya kas teli kullanılarak cilde dikildiği için deri dikimi oldukça belirgin fiziksel izler bırakır.
Yine de, And sanatçıları delme, kesme veya bu iki yöntemin karışımını tercih etmiş gibi görünüyor. Ve anlaşılan o ki, bu konuda oldukça iyilerdi.
Uzman Dövmeciler
Bugün birçok insanlar için dövmeler anlamlı ve kişisel bir beden sanatı parçası. Kolomb öncesi Perulular için de aynıydı ve dövmeler, bir kişinin hayatı boyunca süren yolculuğunu temsil ediyordu.
“Dövme, yerli ve tarihsel toplumlarda nadiren tek seferlik bir olaydı” diye açıklıyor makale. “Bir bireyin dövmeleri, sosyal rolü, kimliği, inançları, ilişkileri ve başarılarıyla değişen yaşamı boyunca evrim geçirir ve genişlerdi.”
Dövmeler zamanla büyüyüp değişiyordu; yenileri ekleniyor ve eskileri kapatılıyordu. “Dövmeler, en azından bazı Kolomb öncesi And bireyleri için ne sabit ne de kutsaldı” fakat hem sosyal hem de kişisel olarak kesinlikle önemliydi.
Dolayısıyla, dövme sanatçıları son derece eğitimliydi. Bu durum, örneklerde gösterilen dövme tekniklerinin çeşitliliğiyle kanıtlanıyor. “Birden fazla dövme tekniğinin varlığı, Andlı topluluklarda dövmeyle ilgili zanaat uzmanlığına işaret ediyor” diye yazıyor ekip.
Makale, “Uygulayıcılar, hem delme hem de kesme aletlerini kullanma ve muhtemelen bunları yaratma konusunda eğitilmişlerdi, ayrıca pigmentler ve ritüel malzemeler gibi ilgili kültürel unsurları da biliyorlardı,” diye devam ediyor. Ayrıca, “dövmelerin tutarlılığı ve kalitesi […] bu sanatçıların kendi kendilerini eğitmediklerini, aksine köklü bir zanaatkârlık geleneği içinde çalıştıklarını gösteriyor.”
Yerel Tarihi Yeniden Canlandırmak
Makalenin yazarları, “Binlerce yıllık bu gelişen sanatsal ve kültürel geleneğe rağmen, geleneksel dövme yapım yöntemleri Avrupalı sömürgecilerin gelişiyle neredeyse tamamen ortadan kalktı ve bu uygulamadan sömürge tarih yazımlarında “neredeyse hiçbir iz” kalmadı” diyor.
“Mevcut araştırma, Peru sahilinin canlı, ancak nispeten tanınmayan bir Yerli dövme geleneğinin merkezi olduğu ve modern öncesi dünyada benzeri olmayan bir ölçekte var olduğu yönündeki ortaya çıkan bir resme dayanıyor.”
Bu bağlamda, eski dövmelerin incelenmesi, sadece tarihi sanatı bağlamından kopuk bir şekilde takdir etmekten çok daha fazlasını temsil ediyor, diye düşünüyor ekip. Bu çalışmalar, daha ziyade hepsi zaman ve sömürgeleştirme nedeniyle kaybolmuş olan Yerli inanç ve öğretilerini, kültürel uygulamalarını ve topluluk bilgilerini anlamaya yönelik pencereler açabilir.
Makale, “Özenli ve saygılı bir belgelemeyle, And Orta Kıyısı’nın dövmeli Kolomb öncesi topluluklarının bir gün yeniden kültürel bilgilerini paylaşabileceğini” umarak sonuçlanıyor.
IFL Science. 3 Eylül 2024.
Makale: Deter-Wolf, A., Robitaille, B., Fromme, R., Gerst, R., & Riday, D. (2024).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >