Blog

Üstten ve alttan OH 89 olarak adlandırılan köprücük kemiği.

2005 yılında Tanzanya’da keşfedilen antik fosil, boy ve toplam boyut farklılıklarına rağmen eski atalarımızın bizim kadar geniş olabileceğine dair kanıt sağlıyor.

Klavikula olarak da bilinen köprücük kemiği, farklı hareket türleri sırasında ön ayaklara etki eden biyomekanik kuvvetler hakkında ilgi çekici bilgiler sağlar. Bu nedenle, antik hominid köprücük kemiği analizleri, diğer şeylerin yanı sıra tırmanma yeteneği, el becerisi ve fırlatma gücü ile ilgili sonuçlara varmak için kullanılıyor.

İnsanlarla maymunlar arasındaki önemli farklılıklar göz önüne alındığında, en eski hominid köprücük kemiklerinin modern insanlarınkinden önemli ölçüde farklı olmasının beklenmesi oldukça doğal. Bu teoriyi test etmek için, henüz hakem değerlendirmesinden geçmeyen yeni çalışmanın yazarları, Tanzanya’daki antik kemiği; Neandertaller, Homo erectus ve Australopithecus afarensis gibi birçok eski türün yanı sıra modern insanların, gorillerin, şempanzelerin ve babunların köprücük kemikleriyle de karşılaştırdılar.

Etik kaygılara rağmen araştırmacılar, Cleveland bölgesinde 100 yıldan fazla bir süre önce ölen ve “bedenleri hastanelerden ve morglardan alınmayan” insanların kalıntılarından modern insan köprücük kemikleri elde ettiler.

Yazarlar özür dilercesine, “Dolayısıyla bu insanlar orantısız bir şekilde düşük gelirli grupları temsil ediyor ve o zamanın tıp etiği standartları göz önüne alındığında, büyük ihtimalle kalıntılarını bilime bağışlamayı kabul etmemişlerdi” diyor.

Araştırmacılar, antik köprücük kemiğinin toplam uzunluğunun büyük bir insan erkeğininkine benzer olduğunu, kemiğin eğriliğinin de “uzunluğuna göre nispeten insana benzer” olduğunu keşfettiler. Dolayısıyla fosilin omuz genişliği günümüzün iri erkeğine benzeyen bir bireye ait olduğu sonucuna vardılar.

Arkeolojik kayıtların yaklaşık 1,8 milyon yıl önce Tanzanya’da en az iki farklı hominid türünün varlığına işaret etmesine rağmen, çalışmanın yazarları köprücük kemiğinin hangi türe ait olabileceğini doğrulayamadı. Bununla birlikte, antik köprücük kemiği ile modern köprücük kemiği arasındaki çarpıcı benzerlikler göz önüne alındığında araştırmacılar, “1,8 milyon yıllık hominidlerin kollarına ve omuzlarına etki eden evrimsel ve biyomekanik kuvvetlerin, günümüzün modern insanlarına etki edenlerden tamamen farklı olmadığını” öne sürüyorlar. 

“Bu bulgu, hominid köprücük kemiğinde yaklaşık son 2 milyon yıl içinde çok az morfolojik değişiklik olduğunu gösteriyor. Ayrıca omuz genişliğinin 1,8 milyon yıl öncesine kadar modern insanınkine benzer olabileceğini de öne sürüyor.”

IFL Science. 27 Ekim 2023.

Makale: Taylor, C., Masao, F., Njau, J. K., Songita, A. V., & Hlusko, L. J. (2023).

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >