Blog
Gözler Karahantepe'deki leopar taşıyan insan heykeline çevrildi
Karahantepe'de bulunan tepesinde leopar bulunan insanı sembolize eden dikilitaşla ilgili Prof. Dr. Necmi Karul'un ilk yorumu: 3 boyutlu leopar taşıyan insan heykeli oldu.
Şanlıurfa'nın Haliliye ilçesi sınırlarında kalan Karahantepe, Göbeklitepe benzeri ama insan heykellerinin daha fazla olduğu bir arkeolojik alan. Karahantepe Ören Yeri Kazı Başkanı Arkeolog Prof. Dr. Necmi Karul, Karahantepe'deki kazılara 2019 yılında başladıklarını, kısa sürede arkeolojik açıdan çok verimli iki sezon geçirdiklerini söyledi.
Karahantepe'de bulunan eserler arasında Göbeklitepeki T şekilli dikilitaşların benzerleri de yer alıyor. Arkeolog Prof. Dr. Necmi Karul,"Karahantepe'de çıkarılan 3 boyutlu heykellerin en iyi örneklerinden birisi sırtında leopar taşıyan insan heykeli. Dikkati çeken unsur heykelde leoparın canlı betimlenmesi, bu tür hayvanlar biliyorsunuz Göbeklitepe'de de kabartma halinde, bir atak saldırgan pozisyonunda betimleniyorlar." dedi.
Karul, "Birinin sırtında canlı bir hayvan taşımasının anlamı farklı olsa gerek. Yine atak pozisyonları ağzı açık, dişleri görünür şekilde betimlenmiş ama bu defa bir insanın sırtında taşınır vaziyette, bunu yorumlamak çok güç. Ama en azından eğer biz bir yorum yapacaksak Neolitik Çağ'ın yani günümüzün yaklaşık 11 bin yıl öncesinde insanların hayvanlarla kurdukları ilişkinin bugünkünden çok çok farklı olduğunu görmek mümkün. Nitekim bu ilişkinin bize göre çok da barışçıl bir ilişki olduğunu anlıyoruz çünkü etnografik örnekler de bunun benzeri birçok şeyi taşıyor."
Eserlerin yapıldığı zamanın yazılı dönem olmadığını hatırlatan Karul, bu döneme ait eserler üzerindeki üslup yorumlarının tamamen yorumu yapan arkeologları ya da konuya ilgi duyanları bağladığını söyledi. Karul, bu dönemde insanların sanatsal becerilerinin ne düzeyde olduğunun ortaya çıkan eserlerden rahatlıkla görüldüğünü belirterek, "Artık 3 boyutlu, çok ciddi anlamda şematik değil, gerçekçi bir üslubun benimsendiğini görüyoruz, bu da belki de Göbeklitepe ile karşılaştırmaktansa çok daha uzağa gidelim, 2. bin yıla, Hitit'e gidelim mesela, bu tür heykellerin benzerlerini bir neolitikte bu kadar eski bir dönemde, bir de çok sonra Anadolu için konuşuyorum, Hitit'te görüyoruz. Bu arada herhangi bir şey olmadığı, boşluk olduğu anlamına gelmiyor ama (bulunan eserler) Neolitik Çağ'da insanların geldiği sanatsal becerinin, başarının, yeteneklerinin, beğenilerinin ne düzeyde olduğunu kanıtlıyor." diye konuştu.
Arkeloji Kazıları sırasında çapı 23 metreyi bulan bir binanın açığa çıkarıldığını ve bunun büyük bir kısmının ana kayaya oyulmuş durumda olduğunu, yüzeyden 5,5 metre derinliğe ulaştığı bilgisini veren Karul, bunun çok büyük bir mühendisliğin sonucu inşa edildiğini belirtti.
AA-www.arkeolojikhaber.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >