Blog
Hala gizemi çözülmemiş nesneler ve yapılar
Hala gizemi çözülmemiş nesneler ve yapılar
Harçsız Yapılmış Taş Setler
Peru’nun Cusco bölgesindeki bir İnka kalesinin etrafını 360 metre boyunca zikzak yaparak saran 9 metrelik setlerin yapımında, tanesi 300 tona varan kireçtaşı blokları kullanılmış.
Ancak hiç harç kullanılmamasına rağmen bu kayalar, arasına kağıt bile sokulamayacak kadar mükemmel yerleştirilmiş.
Günümüzde hala gizemini koruyan bu taşların harç olmadan nasıl yapıldığı ve o dönemde demir olmadan taşları bu şekilde nasıl işledikleri tam olarak bilinmemekle birlikte, taşların yine taş aletler kullanılarak kesilip şekillendirildiği tahmin ediliyor.
2 bin Yıllık Pil
Alman arkeolog Wilhelm Konig tarafından 1938′de Irak’ın başkenti Bağdat’ın yakınlarında bulundu.
13 santimetre boyundaki toprak bir kabın içine monte edilmiş bir bakır silindir, onun etrafındaki demir çubuk ve testinin ağzını kapatan asfalttan oluşan bu nesne “dünyanın en eski pili” olarak tanımlandı.
Pilin 2 volt enerji ürettiği saptandı.
Alüminyum Kemer Tokası
1956 yılında, Çin’de bir kazının yapıldığı yer bir mezardı.
M.S. 265-316 yılları arasında yaşamış General Çou Çou’nun (ya da Çow Çu’nun) mezarının içinde bulunan bu kemer tokası yüzde 10 bakır, yüzde 5 manganez ve yüzde 85 oranında alüminyumdan yapılmıştı.
Doğada saf olarak bulunmayan bir metal olan alüminyumun varlığını ilk kez 1700′lerin sonunda Fransız kimyacı A.L. Lavoisier ortaya koyduğu biliniyordu.
İlk işlenmiş alüminyumu ise 1825′de H.C. Oerstead elde etti.
Dolayısıyla bu kemer tokanın bulunmasıyla bilim adamları şaşkına dönmüştü.
Kiev Kozmonotu
Bu heykelcik Avrupa’da bulunan “uzay adamı” özelliklerini gösteren tek buluntu. Yaşı oldukça eski.
Maya dönemine ait 1000 yıllık bu kristal kuru kafa, tek bir blok kristal üzerine oyma olarak yapılmış.
Nasıl yapıldığı hala anlaşılamayan kuru kafanın altından tutulan ışık, doğrudan göz çukurundan yansıyor.
Bu teknolojinin bugün bile mümkün olmadığı söyleniyor.
Kristalden yapılmış gizemli kuru kafa insanlık tarihinin eski kalıntılarından sayılıyor.
1970 yılında Frank Dorland tarafından yapılan testlerde kafatasının normalötesi bir cisim olduğu sonucuna varıldı.
Kafatasının normal ya da doğal kristal olduğu ve karakteristik olarak moleküler yapısına dokunulmadığı anlaşıldı.
Gelecegi Gören Harita
Coğrafya ve harita uzmanı ünlü Türk denizci Piri Reis’in 1513’te çizdiği Afrika, Amerika ve Güney Kutbu’nu gösteren harita, bulunduğu1929 yılında ortalığı karıştırdı.
Çünkü Güney Kutbu’nun keşfi, haritanın çizilmesinden çok sonra, yani 1818’de gerçekleşmişti.
Dahası, Piri Reis’in haritası, kıtanın buz altında kalmış sahil kesimlerini de gösteriyordu.
Ancak kıta üzerindeki buzlar, haritanın çizilmesinden tam 6 bin yıl önce erimişti.
400 milyon yıllık çekiç
Bir kum taşı içinde bulunan bu çekiç, kum taşı oluşurken çekicin orada olduğunu gösteriyor.
Keşif 1844 yılında Fizikçi David Brewster tarafından yapıldı.
İngiliz jeoloji arştırma merkezinden Dr. A. W. Med tarafından yapılan analizlerde, bu kum taşının yaşının 360-460 milyon yıl olduğu saptandı.
Yani çekicin de o kadar eski olması gerekiyor.
Ama bilim dünyasına göre böyle bir şey imkansız!
Tahta tokmak ve demir topuzdan oluşan bu ilkel aletin kaya bloğunun içine nasıl yerleştiği ve topuz kısmındaki demirin saflığı da bilim adamlarını hayrete düşürüyor.
Klerksdorp Küreleri
Bu metal kürecik Güney Afrika, Klerksdorp’tan…
Birinin üzerinde kürenin çevresini dolaşacak şekilde birbirine paralel 3 çizgi oyulmuş.
Bu küreler Cambrian devri öncesine ait 2,8 milyar yıl öncesi dönemden pek çok mineral arasında bulundu.
Bu kürelerden bazıları 6 milimetre kalınlığında, ince bir kabuğa sahip.
İnce kabuk kırıldığı zaman kürenin içinden süngerimsi bir şey çıkıyor.
Bu süngerimsi şey havayla temas edince parçalanıp toz haline geliyor.
Bu kürelerin ne oldukları, ne amaçla yapıldıkları bilinmiyor.
Üstelik 2,8 milyar yaşındalar!!
6 Parmaklı Dev Fosili
1895 yılında İrlanda’da Dyer tarafından mineral araştırmaları sırasında bulunan bir dev fosili…
Boyunun karşılaştırılması amacıyla bir tren vagonunun önünde fotoğraflanan devin yüksekliği 3 metre 70 santimetre, ağırlığı 2 bin 50 kilogram.
Ağırlığının taşlaşmış olmasından kaynaklandığı düşünülüyor.
Sağ ayağında 6 parmak bulunan dev fosilinin 1900’lü yılların başında ortadan kaybolmasından sonra fosile ve sahibine ne olduğunu kimse bilmiyor.
Hiyerogliflerde resmedilen araçlar
Mısır‘daki Abydos tapınağındaki hiyerogliflerde, helikopteri, tankı, kargo uçağını ve planörü çağrıştıran şekiller bulunuyor.
Bu hiyeroglifler başka hiyerogliflerin altına gizlenmiş şekilde bulunmuş.
İlk tabaka hiyerogliflerin yerinden kopup düşmesiyle bu esrarengiz şekiller gün yüzüne çıkmış.
(http://www.milliyet.com.tr)
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >