Blog
Halüsinojenler Tarih Öncesi Kaya Sanatını Nasıl Etkiledi?
Halüsinojenler Tarih Öncesi Kaya Sanatını Nasıl Etkiledi?
Yeni araştırma, tarih öncesi Amerika yerlilerinin halüsinojenik deneyimin bir parçası olarak kaya sanatını nasıl yarattığını ortaya çıkardı.
Bu araştırmanın bir parçası olarak, akademisyenler, geçmişte halüsinojenik özellikleri nedeniyle ayrıntılı topluluk törenlerinin bir parçası olarak kullanılan bir bitki olan Datura wrightii’nin çiçeklerini temsil ettiği düşünülen bir resim keşfettikten sonra Kaliforniya’daki bir mağara alanında kazılar yaptılar.
Yerli California’da Datura bitkisinin bilinen en sık kullanımı, bitkinin kökünün toplumdaki genç insanlar için bir içeceğe karıştırıldığı, ergenliğe giriş töreninin bir parçasıdır. Kaya sanatının yanı sıra, araştırmacılar, neredeyse tamamı Datura bitkisinden yapılmış olduğu tespit edilen bir dizi çiğnenmiş malzeme keşfettiler.
Bu araştırma, halüsinojenlerin yutulması ile kaya sanatının yaratılması arasındaki bağı güçlendirerek, sanatın trans görüntülerden ziyade bitkinin kendisini temsil ettiğini gösteriyor. Bu durum, halüsinojenik bitkilerin yerli Kaliforniya halkı için derin önemini vurguluyor.
Bulgular ayrıca, sitenin, insanların avlanma, toplanma, yemek hazırlama ve yemek yeme için mevsimlik olarak toplanacağı ortak bir alan olabileceğini de gösteriyor. Bu durum ise, sanatın yerel topluluğun tüm üyelerinin günlük yaşamlarında önemli bir rol oynadığını ortaya koyuyor.
Dr. David Robinson, “Bu bulgular bize, tarih öncesi dönemlerin sonlarından 1800’lerin sonlarına kadar yerli Amerikan topluluklarının yaşamları ve ilişkileri hakkında çok daha derinlemesine bir anlayış sağlıyor. Daha da önemlisi, bu araştırma nedeniyle, yerli Tejon kabilesi artık bu önemli atadan kalma yere yeniden bağlanmak için siteyi her yıl ziyaret ediyor.” diyor.
“Halüsinojenler ve kaya sanatı arasındaki bağlantıdan uzun zamandır şüpheleniliyordu ve bu araştırma, bunun yalnızca tarih öncesi insan grupları için yaratıcı bir ilham kaynağı olmadığını, aynı zamanda önemli ritüellerin ve toplanmaların da temel bir ilkesi olduğunu gösteriyor.”
Araştırmanın eş yazarı Dr. Fraser Sturt, “Bu araştırmanın sonuçları, disiplinler arası, açık ve işbirlikçi bir yaklaşımdan ortaya çıktı. Bu sayede, yeni ve geliştirilmiş kayıt ve analitik teknikler, malzeme kalıntılarını, sanatı, anlatıyı ve insanları uzay ve zaman boyunca yeniden birleştirmeye yardımcı oldu. Bu nedenle, çalışmanın odak noktası Datura’nın halüsinojenik özelliklerine, kaya sanatı ve topluluk oluşumundaki rolüne odaklanırken, aynı zamanda insanlar, yer ve çevre arasındaki karmaşık bir ilişki paketinin bir yönü olduğunu da gösteriyor.” diyor.
University of Southampton. 24 Kasım 2020.
www.arkeofili.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >