Blog

Mar17


Hasankeyf Avrupa’nın En Tehlikedeki 7 Kültür Mirasından Biri Seçildi


Yazan: Erman Ertuğrul Tarih: 16 Mart 2016


Venedik’te düzenlenen etkinlikte Hasankeyf Antik Kenti ve çevresi, 2016 Avrupa’nın en tehlikede olan yedi kültürel mirasından biri seçildi.

Fotoğrf: Murat Kaan/Magma

Avrupa’nın başta gelen kültür mirası kuruluşlarından Europa Nostra ile Avrupa Yatırım Bankası Enstitüsü (EIBI), İtalya, Venedik’teki Ateneo Veneto’da düzenlenen halka açık bir etkinlikte “Avrupa’nın En Tehlikedeki 7 Kültürel Mirası” listesini ilan etti. Çeşitli ülkelerden kültürel miras varlıklarının yer aldığı listede, Türkiye’den de Hasankeyf bulunuyor. Hasankeyf’te bulunan yüzlerce arkeolojik kalıntı ve endemik türler yapımı süren Ilısu Barajı ile sular altında kalacak.

Europa Nostra ile Avrupa Yatırım Bankası Enstitüsü, önümüzdeki aylarda, bazı başka ortaklarla ve aday belirleyicilerle birlikte, seçilmiş olan 7 yeri ziyaret edecek ve konunun başlıca ilgilileri ile görüşecekler. Kültür mirası ve finans uzmanları teknik konularda danışmanlık edecek, olası fon kaynaklarını tespit edecek ve yaygın destek sağlamak için çaba gösterecekler.

2016 Avrupa’nın En Tehlikede Olan 7 Kültür Mirası, tarih, arkeoloji, mimari, koruma, proje analizi ve finans konularının uzmanlarından oluşan bir panel tarafından yapılan ön elemeden kalan 14 kültür mirası arasından Europa Nostra Kurulu tarafından seçildi. Aday kültür mirasları, Europa Nostra’nın bütün Avrupa’ya yayılmış olan üye ve ortak kuruluşlar ağının birer parçası olan sivil toplum kuruluşları veya resmi kuruluşlar tarafından belirlendi.

Etkinlikte ilan edilen listedeki diğer yerler ise şunlar; Ermenistan’daki Ererouyk arkeolojik sit alanı ve Ani Pemza köyü, Estonya, Tallinn’deki Patarei Deniz Kalesi, Finlandiya’daki Helkinski-Malmi Havalimanı, Fransa, Dieppe’deki Colbert Swing Köprüsü, Yunanistan, Sakız’daki Kampos, İspanya, Extremadura’daki Padua San Antonio Manastırı.

İlk En Tehlikede Olan 7 Kültür Mirası listesi, 2013 Haziran ayında Atina’da sunuldu. Onu, 2014 Mayıs ayında Europa Nostra’nin bu Atina ve Viyana’da gerçekleştirdiği Avrupa Kültür Mirası Kongreleri çerçevesinde Viyana’da ilan edilen liste izledi.

En Tehlikede Olan 7 Kültür Mirası’nın, bir fon sağlama planı olmadığı, programın amacının, eylemleri kolaylaştırmak ve “yaparak örnek olmak” ilkesini yaygınlaştırmak olduğu belirtildi.

“Bu Sitlere Parlak bir Gelecek Sağlanmalı”

Europa Nostra’nın Başkanı ünlü tenor Plácido Domingo şöyle konuştu: “Bu liste ile, Avrupa’nın kültür ve doğa mirasının en nadide öğeleri arasında yer alan ve geri dönüşü olmayacak şekilde kaybolma tehlikesi içinde bulunan yerlere dikkat çekilmektedir. Söz konusu sitlerin yerli halkı ortak kültürümüzün birer tanığı olan bu kültür miraslarını korumak konusunda kararlıdırlar ve bu yönde büyük bir çaba göstermektedirler ancak yaygın desteğe ihtiyaçları vardır. Europa Nostra adına, kamusal olsun özel olsun, konuyla ilgisi olan bütün ulusal ve Avrupalı tarafları, bu sitlere parlak birer gelecek sağlamak için güçlerini birleştirmeye davet ediyorum. Ortak mirasımızı kurtarmanın, sadece ilgili bölgeler ve ülkeler için değil bütün Avrupa için sayısız sosyal ve ekonomik faydası olacaktır. Bu husus, AB kurumları tarafından da git gide daha fazla takdir edilmekte ve yakında yayınlanan “Kültür Mirası Avrupa için Önemlidir” adlı raporda da net bir şekilde ortaya konulmaktadır.”

“Kültürel Miraslar Kimliğimizin Bir Parçasıdır”

Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spordan sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi Tibor Navracsics, ‘2016 Avrupa’nın en tehlikede olan 7 kültür mirası’ listesinin ilan edilmesinin ardından şunları söyledi: “Kültür mirasımız, bizim insan olarak kimliğimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Kültür mirasımız hafife alınacak bir konu değildir. Tam tersine, kültür mirasımızın değerini bilmeli ve onu canlı tutmak ve korumak için elimizden geleni yapmalıyız. Bu nedenle AB, kültürel miraslarını korumalarına yardımcı olmak amacıyla bölge ve şehirlerle birlikte çalışmaktadır. Amacımız, söz konusu sitlerin yerli halklarının kendi kültür miraslarını keşfetmelerini ve yaşamalarını ve kültür miraslarının nasıl geliştirilip yönetileceği konusunda söz sahibi olmalarını sağlamaktır. Bu, insanları bir araya getirmenin, açık, hoşgörülü toplumlar yaratmanın en iyi yollarından biridir ve bu husus, bugün, her zaman olduğundan daha büyük ve yaşamsal bir öneme sahiptir.”

Ekonomik ve Sosyal Katkıları Olabilir

EIB Enstitüsü Başkanı Fransisco de Paula Coelho da şu sözlerle katkıda bulundu: “İyi yürütülen kültürel ve doğal miras projeleri, bütün Avrupa’da bölgelerin kalkınmasına ve şehirlerin yenilenmesine önemli ekonomik ve sosyal katkılar sağlayabilmektedir. İşte bu nedenledir ki EIB Enstitüsü, Avrupa Kalkınma Bankası Konseyi ve Avrupa Komisyonu, 2016 Avrupa’nın tehlikede olan 7 kültür mirası programına aktif olarak katılmaktadırlar.”

Arkeofili.com

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için