Blog

C: Pixabay

Vezüv Yanardağı’nın patlamasından sonra Pompeii yakınlarındaki bir kasabadaki insanların cesetlerinin neden iyi korunmadığı incelendi.

Ekip, Scientific Reports dergisinde yayımladıkları araştırmalarında, Vezüv patlamasından hemen sonra Herculaneum’a ulaşan ve böylece orada yaşayan insanları buharlaştıran piroklastik bir akıntının kanıtlarını nasıl keşfettiklerini açıklıyor.

Önceki araştırmalar, bazen bir yanardağ patladığında, çok sıcak gaz ve parçacıkların dağdan aşağı aktığını ve yakındaki yerlere çarptığını öne sürdü. Bu tür akışların, 550°C’yi oldukça aşan olağanüstü yüksek sıcaklıklara sahip olduğu biliniyor. Böyle bir olayın kanıtı, 1902’de Martinik’te meydana gelen bir patlamayı inceledikten sonra bulundu.

Bu yeni çalışmada araştırma ekibi, MS 79 yılında Vezüv Yanardağı patladığında, Herculaneum’a çarpan ve orada yaşayan insanları yakıp kül eden böyle bir akışa dair kanıtlar keşfetti.Pompeii halkı, kent daha uzakta olduğu için aynı kaderden kurtuldu. Bunun yerine canlı canlı küle gömüldüler.

Jeologlar Herculaneum’daki alanlardan kömürleşmiş ağaç örnekleri topladılar ve bunları laboratuvarlarında incelediler. Çok kısa bir süre çok sıcak bir gaza maruz kaldıklarını keşfettiler. Araştırmacılar bunun, bir piroklastik yoğunluk akımına (PDC) maruz kalmanın sonucu olduğunu öne sürüyorlar.

Daha ileri çalışmalar, gaz sıcaklıklarının 550°C’yi aştığını gösterdi. Ekip ayrıca kasabada hareket eden başka birçok piroklastik yoğunluk akımı yaşandığını keşfetti, ancak bunlar önemli ölçüde daha soğuktu. En nihayetinde, Pompeii gibi Herculaneum da volkanik molozların altına gömüldü.

Uzmanlara göre, böyle bir gaz ve parçacık patlaması, bir insanı çok küçük yanmış kemik ve kül yığınına dönüştürebilirdi. Bu da Pompeii’de bulunanlar gibi korunmuş cesetlerin neden Herculaneum’da bulunmadığını açıklıyor.

Araştırmacılar bir kurbanın organına ait kısmi kalıntılar da buldular. İçinde camlamış beyin bulunan bir kafatası. Bulgu, beynin çok yüksek bir sıcaklıkta yandığını, ardından hızla soğuyarak bir cam biçimine dönüştüğünü ileri sürdü.

Araştırma ekibi, bulgularının, Vezüv Yanardağı’nın yeniden patlaması durumunda bir piroklastik yoğunluk akımının etkilerini hissedecek kadar yakın bir şehir olan Napoli’nin modern vatandaşları için bir uyarı işlevi görmesi gerektiğini öne sürüyor.

Makale: Alessandra Pensa et al. (2023).

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >