Blog
Hitit İmparatorluğu Nasıl Yıkıldı?
Hitit İmparatorluğu, MÖ 1650’den yaklaşık 1200’e kadar Anadolu’nun büyük bölümünü ve bugünkü Suriye’yi yönetti.
Begüm Bozoğlu - www.arkeofili.com
Yapılan yeni çalışmalar, bir zamanlar Mısır’ın en güçlü rakibi olan Hitit İmparatorluğu’nun yok olma sebebini açıklıyor.
Çorum’da yer alan Hitit başkenti Hattuşaş’daki bir kapının iki yanında oyulmuş taş aslanlar. MÖ 1198 civarında ‘ortadan kaybolmadan’ önce Mısırlılar ve Asurlularla savaşan Hititler, MÖ 2. binyılın güçlü imparatorluklarından biriydi. (C: Ali Balıkçı, Anadolu Ajansı/Getty)
Türkiye’deki 3.200 yıllık ağaçlar üzerinde yapılan yeni bir araştırma, Geç Tunç Çağı’ndaki (MÖ 1200’den 1150’ye kadar) birkaç uygarlığın gizemli çöküşünün, güçlü Hitit İmparatorluğu’nun kalbi ve o dönemde en kötü etkilenen bölgelerden biri olan İç Anadolu’da üç yıllık şiddetli bir kuraklıkla aynı zamana denk geldiğini gösteriyor.
Yaygın olarak “Geç Tunç Çağı çöküşü” olarak bilinen olayda, Hitit İmparatorluğu ve Miken uygarlığının yanı sıra birçok küçük güç ve onları birbirine bağlayan ticaret ağları da dağıldı. Aynı zamanda Mısır’da anarşiye, ayaklanmalara, iç savaşlara ve rakip firavunlara yol açarken, Assur ve Babil kıtlıklar, salgınlar ve yabancı istilalarına maruz kaldı.
Akademisyenler 200 yıl boyunca, bu çöküşün, volkanik patlamalar veya depremlerin, korsanlık, göçler veya istilaların; siyasi veya ekonomik başarısızlıkların; hastalıklar, kıtlıklar veya iklim değişikliğinin; hatta bronzun hakim olduğu bir bölgede demir metalurjisinin yayılmasının bir sonucu olup olmadığını bulmak için çabaladılar.
Arkeologlar, bir asırdan fazla bir süredir İç Anadolu’daki eski Frigya krallığının başkenti Gordion’u kazıyorlar. Görselde geri planda “Kral Midas” mezar höyüğünü görüyorsunuz. (C: Evrim Aydın, Anadolu Ajansı/Getty)
Nature’da yayımlanan araştırma, iklim değişikliğinin Geç Tunç Çağı çöküşünde daha önce düşünülenden daha büyük bir rol oynamış olabileceğini ortaya koyuyor.
Araştırma ekibi, yaklaşık 3.000 yıldır gömülü olan ağaçların kütüklerini inceleyerek, Hitit İmparatorluğu’nun Orta Anadolu’daki kalbinin MÖ 1198, 1197 ve 1196’da, yani Geç Tunç Çağı çöküşünün hemen başında, şiddetli bir kuraklığa maruz kaldığını ortaya çıkardı.
Bulgu, Doğu Akdeniz’de daha kuru ve daha soğuk bir iklime geçişin gıda üretimini alt üst ederek, bölgeyi halihazırda sarsan kültürel ve ekonomik sorunları şiddetlendiren kıtlıklara yol açtığına dair teorileri güçlendiriyor.
Bir imparatorluk ‘yok oluyor’
Hitit İmparatorluğu, MÖ 1650’den yaklaşık 1200’e kadar Anadolu’nun büyük bölümünü ve bugünkü Suriye’yi yönetti. En ünlüsü, MÖ 1274’te, şimdi Suriye’nin Humus kenti yakınlarındaki Kadeş Savaşı’nda Kenan’ın kontrolü için Mısır’la savaşmalarıydı.
Ancak Hititler bir daha asla bu kadar güneye inmediler ve yeni araştırma bunun nedenlerinden birini ortaya koyuyor: Görünüşe göre imparatorlukları, MÖ 1198’den 1196’ya kadar Orta Anadolu’da Hitit çiftliklerinden gelen temel tahıl tedariğini kesintiye uğratmış olması gereken uzun süreli kuraklığın ardından hızla çöktü.
Araştırmanın baş yazarı ve Cornell Üniversitesi’nde arkeoloji profesörü olan Sturt Manning, bunun yaygın gıda kıtlığına yol açacağını ve bu yiyecek kıtlıklarının, savaşlar, toplumsal karışıklıklar veya salgın hastalıklar gibi faktörlerle birleşerek Hitit imparatorluğunu MÖ 1200’den kısa bir süre sonra sona erdirebileceğini belirtiyor.
Manning, hiçbir görgü tanığı ifademiz olmadığı için bu şeyler arasında kesin olarak bir bağlantı kuramayacağımızı söylüyor. “Fakat MÖ 1190’lar ile 1180’ler arasında bir yerde tüm imparatorluğun sonsuza dek tarihten silinmesi olağanüstü bir tesadüf gibi görünüyor.”
Gordion’daki 3.200 yıllık kerestelerin analiz edildiği “Midas Tümülüsü” kraliyet mezarının havadan görünümü. (C: Mustafa Kaya, Xinhua/Getty)
Eski ağaçların hikayeleri
Manning’in ekibi, Hitit İmparatorluğu’na ne olduğunu ortaya çıkarmak için yüzyıllar sonra aynı bölgede ortaya çıkan Frig krallığını inceledi. Bazı araştırmalar, Friglerin bugünkü Balkanlar’dan gelen istilacılar olduğunu öne sürse de birçok arkeolog onların soyunun Hititlerden geldiğini düşünüyor.
Ağaçların yıllık büyüme halkalarının oluştuğu yılı kesin olarak belirleyebilen dendrokronoloji alanında ünlü bir uzman olan Manning ve ekibi, Ankara’nın yaklaşık 80 km güneybatısındaki Frigya’nın başkenti Gordion yakınlarındaki dev bir tümülüsün altından çıkarılan kütükleri inceledi. Manning, tümülüsün efsanevi Kral Midas ile ilişkilendirildiğini ve altındaki kraliyet mezarının dünyanın bilinen en eski ahşap yapısı olabileceğini söylüyor.
Yapı, MÖ 8. yüzyılda kesilen ve daha sonra höyüğün altında saklanan ardıç ağaçlarından 100’den fazla kütük kullanılarak yapılmıştı. Ancak ardıçlar çok uzun süre (bazen 1000 yıldan fazla) yaşayabildiği için araştırmacılar, bölge Hititlerin merkeziyken canlı olan ağaçlardan 18 kütük belirlediler.
Ekip, kütüklerde görünen büyüme halkalarını ölçtü ve hücrelerinde oluştukları andaki havanın nem seviyesini gösteren izotop karbon-13 seviyelerini inceledi. MÖ 1500 ile 800 yılları arasında Orta Anadolu için bir tür yüksek çözünürlüklü “kuraklık kaydı” oluşturmak üzere her iki tür kanıt da birleştirildi.
İmparatorlukların sonu
Bu son araştırmadan önce yapılan araştırmalar, MÖ 1200’den sonraki 300 yıl boyunca bölgenin ikliminin daha kuru ve daha soğuk olduğunu gösteriyordu. Ancak yeni kuraklık kaydı, MÖ 1198, 1197 ve 1196’da şiddetli bir kuraklığa işaret ediyor.
Manning, Hitit İmparatorluğu’nun geçmişte olduğu gibi muhtemelen daha kısa süren bir kuraklıktan kurtulabileceğini, ancak çok uzun süren bir kuraklıkla alt edildiğini vurguluyor. “Bu bölgelerde bir devlet yönetiyorsanız, ara sıra kuraklık beklersiniz ve buna göre plan yaparsınız. Ama beklemediğiniz veya planlamadığınız şey, yıllarca süren bir kuraklık yaşamaktır.”
George Washington Üniversitesi’nden tarihçi ve arkeolog Eric Cline, son araştırmalara dahil değildi. 2014 tarihli “MÖ 1177: Medeniyetin Çöktüğü Yıl” adlı kitabı, MÖ 1177’yi işlerin ters gittiği önemli bir yıl olarak vurguluyor, ancak yeni çalışmadan alınan tarihlerin de mantıklı olduğunu söylüyor.
Cline, Geç Tunç Çağı çöküşünün ve kuraklıkların kesinlikle MÖ 1177’den önce başladığını, MÖ 1198’den 1196’ya kadar meydana gelen bir kuraklık için bu yeni kanıta sahip olmanın, genel çöküş senaryosuna çok iyi uyduğunu söylüyor.
Araştırmada yer almayan New York Üniversitesi Antik Dünya Araştırmaları Enstitüsü ve İtalya’daki Pavia Üniversitesi’nden arkeolog ve tarihçi Lorenzo D’Alfonso ise, Grönland’daki buz çekirdeklerinde MÖ 1250 civarında Hititleri vuran daha da eski bir küresel kuraklığın kanıtı olduğunu söylüyor.
Antik yazılar, Hitit İmparatorluğu’nun bundan sonra su depolamak için yeni teknikler uyguladığını gösteriyor; ancak tahıl üretimlerini azaltmışa benzemiyorlar, bunun yerine artırdıklarını söylüyor. Sonuç olarak, Hitit İmparatorluğu yaklaşık 50 yıl sonrasındaki bu ikinci şiddetli kuraklıktan daha fazla etkilenecekti.
D’Alfonso’ya göre, bu kuraklık geldiğinde, halihazırda aşırı üretim yapıyorlardı.
National Geographic. 8 Şubat 2023.
Makale: Manning, S.W., Kocik, C., Lorentzen, B.et al.(2023).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >