Blog
Homo Naledi Muhtemelen Ölülerini Gömmedi veya Çizim Yapmadı
Şaşırtıcı olmayan bir şekilde herkes sonuçlardan ikna olmadı ve şimdi ise yeni bir çalışma, Homo naledi-tartışmalarının üzerine soğuk su döküyor.
Zeynep Şoray - www.arkeofili.com
Araştırmacılar kısa bir süre önce bu küçük beyinli Homo naledi’nin ölülerini modern insandan 100.000 yıl önce kasıtlı olarak gömdüğünü iddia etti.
Homo naledi’nin bizimkine benzer elleri ve ayakları vardı, ancak çok daha küçük bir beyni vardı. C: Cicero Moraes
Bu yılın başlarında bir grup araştırmacının Homo naledi olarak bilinen eski bir hominid hakkında bir dizi sansasyonel iddiada bulunmasıyla insan evriminin öyküsü büyük bir yeniden taslak haline geldi. Araştırmacılar, bir şempanzeninkinden çok daha büyük olmayan bir beyne sahip olmasına rağmen, bu uzun süredir soyu tükenmiş türün ölülerini gömdüğünü ve mezarlarını soyut işaretlerle süslediğini söyledi.
Şaşırtıcı olmayan bir şekilde herkes sonuçlardan ikna olmadı ve şimdi ise yeni bir çalışma, Homo naledi-tartışmalarının üzerine soğuk su döküyor. Ancak yine de muhteşem iddiaların arkasındaki ekibin, araştırmalarını abartmak için bir Netflix belgeseli yayınladığı göz önüne alındığında, bu popüler anlatıyı değiştirmek için pek mümkün olmayacak.
Tartışmaların bir kısmı, kanıtların Güney Afrika’daki erişilemez Rising Star mağarasında gizlenmiş olmasından kaynaklanıyor. Witwatersrand Üniversitesi’nden Profesör Lee Berger, mezar odasına giden bir yarıktan geçebilmek için önce büyük miktarda kilo vermek zorunda kaldı, ancak yine de keşif sırasında kendini yaraladı.
Homo naledi kemiklerine ulaşılamaması, diğer araştırmacıların bölgeye girmesini ve Berger’in bulgularını doğrulamasını engelledi ve Rising Star ekibi, kanıtlarını analiz etmeleri için dışarıdan herhangi bir uzman davet etmedi. Daha da kötüsü, araştırmacıların bulguları hakem denetiminden bile geçmeden geniş çapta haberleştirildi.
Ancak, yeni eleştiri makalesinin yazarlarına göre, “hakem değerlendirmeleri, Homo naledi gömütleri ve kaya sanatı için kanıtların mevcut haliyle yetersiz olduğu konusunda oybirliğiyle karar verdi.”
Berger’in vardığı sonuçlardaki çeşitli kusurların altını çizen yazarlar, “Kasıtlı bir gömütte vücut genellikle eklemlidir… ancak Rising Star Mağarası’ndaki mevcut kanıtlardan, hominin kemiklerinin eklemli değil, dağınık olduğu sonucunu çıkarıyoruz” açıklamasında bulunuyor.
Araştırmacılar sözlerine şöyle devam ediyor: “Kemiklerin dağılmış olması, yerleştirildikten sonra üzerlerinin örtülmediğini veya korunmadıklarını gösteriyor.”
Mağaranın gerçekten de en az 15 Homo naledi bireyinin kalıntılarını içerdiğini kabul eden çalışma yazarları, bu kemiklerin varlığını açıklayabilecek iki olası senaryo olduğunu açıklıyor: ya küçük beyinli bir hominid ölü bedenleri kasıtlı olarak mağaraya taşıdı ve çukurlara gömdü ya da bunlar su drenajı veya etobur aktivitesi gibi doğal süreçlerle buraya taşındı.
Araştırmacılara göre, bu kemiklerin doğal hareketi daha makul bir hipotezi temsil ediyor, ancak Berger ve ekibi, sıradan doğal süreçleri elemek için “arkeotanatolojinin temel ilkelerini” uygulamadan sahneyi hemen kasıtlı bir “mezar” olarak belirledi. Yazarlar, biraz gülünç bir benzetme yaparak, evinizin uzaylılar tarafından inşa edildiğini bilimsel olarak kanıtlamak istiyorsanız, öncelikle bu durumda en olası senaryoyu, yani insanlar tarafından inşa edildiğini ele almanız ve alternatif hipotezinizi ortaya koymaya başlamadan önce bunu tamamen çürütmeniz gerektiğini söylüyorlar.
Araştırmacılar, Rising Star ekibinin bunu yapmayarak “hipotezlerini test etmedikleri, ancak tercih ettikleri senaryoyu destekleyen kanıtları seçici bir şekilde rapor ettikleri yanıltıcı ama ikna edici bir söylem inşa ettiklerini” yazıyor.
İddia edilen Homo naledi gravürlerine geçecek olursak, yazarlar Berger ve meslektaşlarının bu işaretleri tarihlendirmek için herhangi bir teknik kullanmadıklarını söylüyorlar. Buna rağmen, makalelerinin başlığında gravürlerin 335.000 ile 241.000 yıl önce Homo naledi tarafından yapıldığını iddia ediyorlar.
Bir kez daha, bu iddialar herhangi bir bilimsel kanıtla doğrulanmıyor ve başka bir makul açıklamayı tamamen göz ardı ediyor: hayvanlar veya daha yakın zaman önce insan ziyaretçiler tarafından yapılmış olabilirler.
Her şey göz önünde bulundurulduğunda, çalışmanın yazarları şu sonuca varmak zorunda kalıyor: “Şimdiye kadar sunulan bilgilere dayanarak, Homo naledi’nin Rising Star Mağara sisteminde ölülerini gömdüğünü ve kaya sanatı ürettiğini gösteren ikna edici bir bilimsel kanıt yoktur.”
IFL Science. 13 Kasım 2023.
Makale: Martinón-Torres, M., Garate, D., Herries, A. I., & Petraglia, M. D. (2023).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >