Blog
Homo sapiens Neden Afrika’da Ortaya Çıktı?
Homo heidelbergensis’ten farklı yerlerde en az üç hominin ortaya çıktı: Neandertaller (Avrasya’da), Denisovalılar (Asya’da) ve modern insanlar (Afrika’da). Peki neden Homo sapiens, Homo heidelbergensis’ten Afrika’da evrildi?
Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com
Homo sapiens atalarımız, iklim de dahil olmak üzere birçok faktör nedeniyle ilk olarak Afrika’da ortaya çıktı.
Modern insanlar dünyanın her yerinde yaşıyor ve atamız Homo erectus’un da Afrika’nın dışına yayıldığına dair kanıtlar var. C: Pixabay
Bugün Dünya üzerindeki her insanın atalarının izi, modern insanların (Homo sapiens) en az 300.000 yıl önce ortaya çıktığı Afrika’ya kadar uzanabilir. Ancak atamız Homo erectus ve muhtemelen onun soyundan gelen Homo heidelbergensis de Afrika, Avrupa ve Asya’da yaşıyordu.
Homo heidelbergensis’ten farklı yerlerde en az üç hominin ortaya çıktı: Neandertaller (Avrasya’da), Denisovalılar (Asya’da) ve modern insanlar (Afrika’da). Peki neden Homo sapiens, Homo heidelbergensis’ten Afrika’da evrildi?
Davis Üniversitesi’nden popülasyon genetiği uzmanı Brenna Henn, “Bu zor bir soru. Bu soruyu cevaplamaya çalışmak için öncelikle Homo sapiens’in ilk evrimleştiği süreci incelemeliyiz.” diyor.
Nature dergisinde 1987 yılında yayınlanan bir makale, tüm modern insan mitokondriyal DNA’sının izini, 200.000 ila 150.000 yıl önce Afrika’da yaşayan tek bir popülasyona kadar takip etti.
Ancak Henn ve diğer bilim insanları, modern insanların yalnızca tek bir popülasyondan ortaya çıktığı fikrine karşı çıkıyor. Modern insanlar ortaya çıkmaya başladığında, Homo sapiens atalarımız Afrika çapında onlarca popülasyona yayılmıştı. Afrika çok çeşitli ekosistemlere sahip devasa bir kıta olduğundan bu popülasyonların kendi spesifik bölgelerine uyum sağlaması gerekiyordu.
Nature dergisinde 2023 yılında yayınlanan bir araştırmada Henn ve meslektaşları, bu kök popülasyonlardan en az ikisinin Homo sapiens’in yaratıcısı olmasının muhtemel olduğunu buldu. Araştırmacılar, binlerce yıldır ayrı yaşamalarına rağmen, bu popülasyonlardan bireylerin bir noktada karıştığını ve sonunda bizim türümüz haline gelen gevşek bir köke sahip popülasyon oluşturduğunu ileri sürdü.
Henn, Afrika kıtasındaki ekolojik çeşitliliğin ve ardından birden fazla popülasyonun birbirine karışmasının, modern insanın evrimleşmesine olanak sağlayan şey olabileceğini öne sürüyor. “Tüm bu genetik veya davranışsal çeşitliliğe sahip olmak, Homo sapiens’in olduğu gibi olmasını sağlayan karmaşık paketi kolaylaştıran şey de buydu.”
Paleoantropoloji profesörü ve Arizona Eyalet Üniversitesi İnsanın Kökenleri Enstitüsü’nde direktör yardımcısı olan Curtis Marean, bilim insanlarının, tek bir popülasyonun mu yoksa Henn’in küçük birkaç popülasyon teorisinin mi modern insanları doğurduğu konusunda hala fikir ayrılığına düştüğünü söylüyor. Ancak bu iki benzer teorinin, insanların Afrika kıtasının her yerinde aynı anda evrimleştiğini öne süren yeni pan-Afrikan hipotezinden daha fazla kabul gördüğünü belirtiyor.
Marean, “Bu, evrimin nasıl gerçekleştiğine dair sahip olduğumuz hiçbir teoriye uymuyor.” diyor. Kendisi, Afrika’nın muazzam büyüklüğünün, modern insanların gelişmiş biliş ve sosyal işbirliğinin evrimleşmesine olanak tanıyan genetik çeşitliliği yarattığı konusunda Henn ile aynı fikirde.
“Genetik çeşitliliğiniz ne kadar fazlaysa, ilginç bir şeyin evrimleşme olasılığı da o kadar yüksek olur.” diyen Marean, Avrupa ve Asya’nın toplamı da çok büyük olsa da, Afrika’nın daha sıcak ikliminin Homo sapiens’e avantaj sağlamış olabileceğini söylüyor.
Marean, her 100.000 yılda bir gerçekleşen buzul dönemlerinin Avrasya’daki hominidleri buzla çevreleyeceğini, oysa Afrikalı Homo sapiens’in bu dönemlerde menzilinin çok azını kaybettiğini belirtiyor. Birbirine daha bağlantılı bir menzil ile Homo sapiens çeşitlenmek için daha fazla alana ve birbirlerine daha fazla erişime sahip oldu, bu da daha fazla gen akışına olanak sağladı.
Marean, tüm bunların oldukça teorik olduğunu ve hangi popülasyonların modern insana dönüştüğü ve dilin modern insanın bilişsel gelişiminde rol oynayıp oynamadığı gibi keşfedilecek daha çok şey olduğunu vurguluyor. Marean gelecekteki araştırmaların bu soruları ortaya çıkaracağını umuyor.
Live Science. 26 Mayıs 2024.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >