Blog
İklim Değiştikçe İnsanlar Farklı Habitatlara Uyum Sağladı
Homo cinsimiz, 3 milyon yıl boyunca giderek çeşitlenen ortamlara uyum sağlayarak evrimleşti.
Zeynep Şoray - www.arkeofili.com
Yeni bir araştırmaya göre, Dünya iklimindeki uzun vadeli değişiklikler insan atalarının yayılımını ve farklı habitatlara adaptasyonunu etkiledi.
Yeni bir çalışma, erken homininlerin çeşitli, mozaik doğal ortamlara uyum sağlama yeteneklerinin, muhtemelen dünya çapında başarılı bir şekilde göç etme yeteneklerine katkıda bulunduğunu gösteriyor. C: IBS Center for Climate Physics
Homo cinsimiz, 3 milyon yıl boyunca giderek çeşitlenen ortamlara uyum sağlayarak evrimleşti. Science dergisinde yayımlanan yeni bir çalışma, altı Homo türünün; Homo ergaster, Homo habilis, Homo erectus, Homo heidelbergensis, Homo neanderthalensis ve erken dönem Homo sapiens’in Afrika ve Avrasya’daki habitatlara nasıl uyum sağladığını derinlemesine araştırıyor.
Bilim insanlarından oluşan ekip, analizlerinde 3.000’den fazla insan fosili örneği ve arkeolojik alandan elde edilen verileri kullandı. Daha sonra bu verileri son 3 milyon yılın iklim ve bitki örtüsü modelleriyle birleştirdiler.
Çalışmaları, yaklaşık 2,6 milyon yıl öncesinden 0,5 milyon yıl öncesine kadar olan erken ve orta Pleistosen döneminde, Dünya’nın iklimindeki büyük değişikliklerin bitki örtüsünün dağılımında ve incelenen Homo türlerinin evrimsel gelişiminde rol oynadığını ortaya koydu.
Güney Kore’deki Pusan Ulusal Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan ve yeni çalışmanın ilk yazarı Elke Zeller, iklimin son 3 milyon yılda önemli ölçüde soğuduğunu söylüyor. Bu iklim değişikliği modelinin nedenleri arasında, atmosferik karbondioksit seviyelerinde kademeli bir azalma, Dünya’nın yörüngesindeki ve eksenindeki uzun vadeli değişikliklerin getirdiği buzul döngüleri ve yaklaşık 1 milyon yıl önceki Orta Pleistosen Geçişinden (MPT) sonra, buzul döngülerinin yaklaşık 41.000 yıldan yaklaşık 100.000 yıla uzaması yer alıyor.
Zeller, “Bu uzun vadeli iklim eğilimleri bitki örtüsünü de etkiledi. Soğuk hava daha az su tuttuğu için, gezegensel soğumaya genel bir kuruma eşlik etti.” diyor.
Bu küresel soğuma, erken homininler Homo ergaster ve Homo habilis’in adapte olduğu Orta Afrika ve Güney Avrupa habitatlarındaki sıcak tropikal ormanların küçülmesiyle sonuçlandı. Ormanların yerini otlak ve kuru çalılık gibi daha açık ortamlar aldı. Zeller, “Özellikle orta Pleistosen geçişinden sonra, yaklaşık 1 milyon yıl önce, bu bölgelerde daha açık bitki örtüsüne doğru büyük bir kayma görüyoruz.” diyor.
İnsan Paleoekolojisi ve Sosyal Evrim Enstitüsü’nden araştırmacı Phil Glauberman, “Çalışma, uzun zamandır düşünülen şeyi doğruluyor: Homininlerin Afrika’nın içinde ve dışında yayılımı, erken-orta Pleistosen döneminde farklı bölgelerde açık otlak biyomlarının kıta ölçeğinde genişlemesi ve iklim değişikliği zemininde meydana geliyor.” diyor.
Murcia Üniversitesi’nde evrimsel botanik profesörü olan José Sebastián Carrión, “Belki de arazinin açılması, geçim için daha az bitki veya hayvan kaynağı anlamına gelebilir ve ilk homininler yeni kaynaklar aramak için dışarı çıkmış olabilir. Ya da açık manzara uzun mesafe görüşünü kolaylaştırdığı için bunu yapmış olabilirler.” diyor.
Yeni araştırmada yer almayan Carrion, motivasyon ne olursa olsun, ağaç örtüsünün kaybının homininlerin menzillerini yeni alanlara doğru genişletmeleriyle ilişkili olduğunun bir gerçek olduğunu söylüyor.
Yaklaşık 2 milyon yıl önce Homo erectus Afrika’dan Avrupa’ya giriş yaptı. Yaşam alanı tercihi hem açık hem de kapalı manzaralara uyum sağladı. Zeller, “Doğal ortam tercihindeki bu değişim çok ilginç çünkü Avrupa’da gördüğümüz farklı bitki örtüsü türlerine uyum sağlayabildiklerini gösteriyor.” diyor.
Avrupa’da bu dönemde ve orta Pleistosen geçişi boyunca, tundra, kuzey ormanları ve otlakların enlemsel aralığında bir artış ve ılıman ormanlarda bir azalma oldu. Zeller, “Homo erectus bu çeşitli manzaraya uyum sağlayabildi ve Avrasya’ya yayıldı ve daha sonra, Homo erectus’un ardıl türü olan Homo heidelbergensis, daha soğuk koşullara uyum sağlayarak kuzey ormanlara taşındı.” diyor.
Homo neanderthalensis 500.000 yıldan biraz daha uzun bir süre önce sahneye çıktığında, kuzey Avrupa ve Asya’nın büyük bir kısmı hala büyük buz tabakaları, geniş tundra alanları ve soğuk çöllerle Buzul Çağı’nı yaşıyordu.
Zeller, Neandertal alanlarını incelerken ekibinin “Tundra alanlarında ya da çöl alanlarında büyük bir kesime rastlamadığını, bunun da bizi daha soğuk zamanlarda güney Avrupa’ya doğru hareket ettikleri sonucuna götürdüğünü” söylüyor. Ekip, Neandertallerin soğuk iklimlere uyum sağlama kapasitelerinin sınırlı olduğunu ve ılıman kuzey ormanları gibi kapalı alanlara yerleşmeyi tercih ettiklerini düşünüyor.
İncelenen homininler arasında sadece bizim türümüz olan Homo sapiens, çöller ve tundralar gibi sert ortamları içeren mozaik manzaralara başarılı bir şekilde uyum sağlayabildi.
Carrion, “Bu makalenin en önemli sonucu, Homo’nun ve özellikle de bizim türümüz olan Homo sapiens’in evrimi boyunca, mozaik manzaraların kullanımına yönelik bir eğilimin artık veriler ve simülasyonlarla daha güçlü bir şekilde desteklenmesi.” diyor.
Glauberman da aynı fikirde: “Zeller ve meslektaşları, Homo sapiens’in değişen iklim rejimlerine ve ekstrem ortamlara uyum sağlama kabiliyetinin, Pleistosen sonlarında dünyanın dört bir yanına yayılırken mozaik manzaraların tutarlı bir şekilde iskan edilmesi yoluyla geliştiğini varsayıyor.”
Glauberman, bol ve çeşitli gıda ve malzeme kaynaklarına sahip çok çeşitli ekosistemlerin, muhtemelen Homo sapiens’in gelişmesini sağlayan kültürel ve teknolojik yeniliklere katkıda bulunduğunu belirtiyor.
Eos. 10 Temmuz 2023.
Makale: Zeller, E., Timmermann, A., Yun, K. S., Raia, P., Stein, K., & Ruan, J. (2023).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >