Blog
İngiltere’de Bir Anglo-Sakson Kralına Ait Mağara Evi Bulundu
Kraliyet Tarım Üniversitesi (RAU) ve Wessex Arkeoloji’ye bağlı bir ekip tarafından İngiltere’nin Derbyshire ilçesinde keşfedilen mağara evinin 9. yüzyılın başlarından kalma olduğu düşünülülüyor.
Yazar: İpek Kırömeroğlu
İngiltere’de, bir zamanlar aziz olan bir kralın evi olabilecek, neredeyse tamamı korunmuş bir Anglo-Sakson mağara evi keşfedildi.
Kraliyet Tarım Üniversitesi (RAU) ve Wessex Arkeoloji’ye bağlı bir ekip tarafından İngiltere’nin Derbyshire ilçesinde keşfedilen mağara evinin 9. yüzyılın başlarından kalma olduğu düşünülülüyor.
Ekip, güney Derbyshire’daki Anchor Kilisesi Mağaraları hakkında ayrıntılı bir araştırma yaptı ve mağaraların önceden düşünüldüğü gibi 18. yüzyıldan ziyade muhtemelen erken Orta Çağ dönemine ait olduğu sonucuna vardı.
RAU’da araştırma görevlisi olan Edmund Simons, mağaranın İngiltere’de günümüze ulaşmayı başarabilmiş en eski iç mekanlardan biri olan mağara evinin “küçük ve samimi ” bir atmosfere sahip olduğunu söylüyor.
Yakınlarda içmekanı bozulmamış, benzer bir döneme ait birkaç kilise olsa da, Simons, “Burada, birinin hem yemek yediği, hem uyuduğu, hem de dua ettiği ve yaşadığı başka hiçbir yer yok. Bu oldukça dikkat çekici.” diyor.
Araştırmacılar, bir şapelin yanı sıra üç odalı bir evin nasıl göründüğünü anlamak için ayrıntılı bir çalışma gerçekleştirdiler.
Mağara Evinin Tarihçesi
Simons’un belirttiğine göre, mağara evinin 9. yüzyılın başlarına tarihlendirilmesi bir dizi faktör göz önünde bulundurulmasına dayanıyor.
Yumuşak kumtaşı kayadan oyulmuş mağaralar dar kapıları ve pencereleri ile Anglo-Sakson mimarisinin bir örneğini temsil ediyor, kayaya oyulmuş bir sütun ise yakınlarda yer alan bir Anglo-Sakson kriptasında (kilise mahzeni) bulunan örnekle benzerlik gösteriyor.
Anchor Kilisesi Mağaraları ayrıca yerel folklor ve bir azizin adına yazılmış 16. yüzyıldan kalma bir kitabın bir parçası ile de ilişkili olduğu düşünülüyor.
Aziz Hardulph’un 806 yılına kadar Northumbria’yı yöneten Kral Eardwulf olduğu tespit edildi. Kral Eardwulf 830 yılı civarında öldü ve Leicestershire’daki Breedon on the Hill’deki mağaralardan yaklaşık 8 km uzağa gömüldü.
Kral Eardwulf’un ölümünün gerçekleştiği zamanda, yani 8. yüzyılın sonlarında, bölgede başlayan Viking baskınlarının boyutu da artmıştı.
Kralın ölümünden kısa bir süre sonra Vikingler bölgeye geldi ve bölgenin yakınında Repton’da bir kış kampı kurdu. Simons, Büyük Viking Ordusu’nun tüm yerel dini şahsiyetleri katlettiği için, mağara evinin Vikinglerin bölgeye gelmelerinden öncesine ait bir dönemde olması gerektiğini belirtiyor.
Simons, “Bütün bu düşündüklerimiz birbirine uyuyor.” diyor.
Simons, Hardulph’un mağarada tek başına yaşayan “sakallı tuhaf bir adam” olmadığını, ona danışmaya gelen hizmetkarları, öğrencileri ve ziyaretçileri olan bir tür yaşayan aziz olmuş olabileceğini belirtiyor.
Kral Eardwulf, veya bir diğer adıyla Aziz Hardulph, statülerini korumanın bir yolu olarak yıllarını keşiş veya münzevi olarak yaşayan görevden alınmış bir dizi Anglo-Sakson kralından bir tanesiydi.
Simons, “Bir keşiş önemli ve kutsal bir kişidir. Bu kralların yaşadıkları dönem inanılmaz derecede dini bir dönemdi.” diyor.
18. yüzyıl tadilatları
Mağaralar, aristokrat ve bölgenin yerel toprak sahiplerinden biri olan Robert Burdett tarafından 18. yüzyılda değiştirildi. Burdett, mağaraların “serin ve romantik hücrelerinde” arkadaşlarını akşam yemeğine davet edebilmek için mağaraların mimarı yapısına tuğla ve pencere pervazlarını da eklemişti.
O zamanlar, Orta Çağ dönemi ve kırsal İngiltere’nin pitoresk estetiğiyle bağlantı kuran sanatsal ve edebi bir hareket olan Romantizme artan bir ilgi vardı.
Simons, Burdett’in ayrıca masaları, içecekleri ve geniş etekli kadınları mağaraya sokabilmek için girişleri genişletmiş olduğunu belirtiyor.
Simons, mağaralar üzerinde gerçekleştirilen incelemenin, İngiltere’nin Midlands bölgesindeki 170’ten fazla mağara evini içeren daha geniş bir projenin parçası olduğunu ve bu yapıların da benzer bir döneme tarihlendirildiğini ve ön araştırmaların, mağaraların birkaçının Anchor Kilisesi Mağaraları’ndan bile daha eski olabileceğini öne sürdüğünü de sözlerine ekliyor.
RAU’da arkeoloji profesörü olan Mark Horton, “1200 yıldan daha eski ev binalarının tarihçiler, antikacılar ve arkeologlar tarafından hiç fark edilmeden günümüze kadar ulaşabilmiş olması olağanüstü.” diyor.
Horton, “Anglo Sakson dönemi İngiltere’sine dair benzersiz bir bakış açısı kazanmak için başka örneklerin keşfedileceğinden eminiz.” diyor.
www.arkeofili.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >