Blog
İnsanlar 31 bin yıl önce 80 metreye mızrak fırlatan uzun menzilli silahlar kullanmış
Deneysel mızrak atıcı örneği ile Maisières Kanalı mermileri arasındaki mükemmel uyum, bölgeyi işgal eden avcıların bu silahları kullandığını doğruladı.
www.arkeolojikhaber.com
Uzun menzilli silahların icat tarihi arkeoloji camiasında uzun süredir tartışmaya açıktı. Deneysel arkeoloji ve teknolojik testler 31 Bin yıl önce Belçika'daki Haine nehri kenarına yerleşen avcı-toplayıcıların, uzun menzilli mızrak atıcıları kullandığını gösteriyor. Maisières Kanalı arkeolojik alanında bulunan yaklaşık 80 metre menzilli aletler, uzaktan avlanma tekniğinin sanılandan 10.000 yıl daha eski ve paleolitik çağ teknolojisinin tahminlerin ötesinde olduğunu gösteriyor.
Liège Üniversites bünyesinde faaliyet gösteren TraceoLab araştırmacısı Justin Coppe "Şimdiye kadar, insanların kullandığı ilk silahların arkeolojik alanlarda tespit edilmesi çok zordu çünkü bunlar nadiren korunan organik bileşenlerden yapılıyor ve bağlantı noktalarından yola çıkarak teknolojik kapasitelerine dair ipucu vermiyorlardı. Şimdi durum farklı.TraceoLab'daki arkeologlar tarafından geliştirilen yenilikçi yaklaşım, çakmaktaşlarının bağlantı noktalardakş izlerin daha iyi anlaşılmasını sağlıyor. Teknk, balistik analiz ve kırılma mekaniğinin birleştirilmesiyle geliştirildi." diyor.
Science Daily sitesinin haberine göre; 25 Ekim 2023 tarihinde ustin Nature Scientific Reports dergisinde.Justin Coppe, Noora Taipale ve Veerle Rots imzaları ile yayınlanan "Çarpma kırıklarının terminal balistik analizi, 31 bin yıl önce Maisières-Canal, Belçika'da mızrak fırlatıcının kullanıldığını ortaya koyuyor" başlıklı makaledeki sonuçlara hakkında söylüyor bu sözleri Justin Coppe
Araştırma sonuçlarına göre günümüzden 31 bin yıl önce Belçika’nın güneyindeki Haine Nehri'nin kıyılarına yerleşen avcı-toplayıcıların kullandığı silahler arasında uzun mezilli mızrak atıcıları da vardı ve bunlar mızrakları yaklaşık 80 metre uzağa fırlatabiliyorlardı.
Liège Üniversitesi’ne bağlı TraceoLab’da gerçekleştirilen araştırma; Maisières-Kanalı arkeolojik sahasında keşfedilen araç sayesinde sağlanan bu avlanma tekniği şu ana dek bilinen mızrak atıcı silahların kullanım tarihinden 10 bin yıl daha eski.
TraceoLab'daki FNRS araştırma görevlisi Noora Taipale, "Mızrak, yay ve mızrak fırlatıcı gibi farklı silahlar kullanarak Paleolitik mermilerin kopyalarını ateşlediğimiz büyük ölçekli bir deney gerçekleştirdik" diye açıklıyor. Bu taş uçlardaki kırıkları dikkatle inceleyerek, her silahın hedefe çarptığında noktaların kırılmasını nasıl etkilediğini anlayabildik." Her silah taş uçlarda belirgin izler bırakarak arkeologların bu izleri arkeolojik buluntularla eşleştirmesine olanak sağladı. Bir bakıma bu, adli tıptan bilinen bir uygulama olan, namlunun mermi üzerinde bıraktığı izlerden silahın kimliğinin belirlenmesine benzer.
Deneysel mızrak atıcı örneği ile Maisières Kanalı mermileri arasındaki mükemmel uyum, bölgeyi işgal eden avcıların bu silahları kullandığını doğruladı. Bu bulgu, arkeologları, uzun menzilli silahların gerçekte ne kadar eski olduğunu bulmak için yöntemi daha da uygulamaya teşvik ediyor.
Mızrak atıcı, genelde iki metreden uzun, oklara benzeyen büyük ve sivri sopalara sahip ‘mızrakları’ fırlatmak amacıyla tasarlanmış bir silahtı.
Mızrak atıcılar, uçları çakmaktaşından imal edilmiş ahşap mızrakları seksen metrelik mesafeye kadar fırlatabiliyordu.
Uzun menzilli av silahlarının icat edildiği tarih, uzun zamandan beridir bilim camiasında hararetli tartışmalara yol açıyordu
Bu araştırma sonuçları da tartışmaya açık.Çünkü deneysel arkeoloji ve teknolojik testler yalnızca çakmaktaşından imal edilmiş uçlara dayanıyor.İncelemeler ve deneyler ok ve mızrak uçlarının benzer menzillere sahip olabileceğini ve boyutlarının fazlasıyla değişken olabileceğini göstereiyor.
Traceolab bünyesindeki FNRS’nin araştırma görevlisi Noora Taipale, “Mızrak, yay ve mızrak atıcı gibi farklı silahlar kullanarak Paleolitik mermilerin benzerlerini ateşlediğimiz büyük ölçekli bir deney gerçekleştirdik” diye izah ediyor: “Bu taş uçlardaki kırıkları dikkatlice inceleyerek, her silahın hedefe çarptığında uçlarda oluşan etkiyi anlayabildik. Her fırlatıcı taş uçlarda kendine has izler bırakarak arkeologların bu izleri arkeolojik buluntularla eşleştirmesini sağladı. Bu, bir açıdan, namlunun mermi üzerinde bıraktığı izlerden yola çıkarak bir silahı tanımlayan bir adli tıp uygulamasına benziyor. Deneysel mızrak atıcı örneği ile Maisières Kanalı’nda bulunan mızrak uçları arasında görülen kusursuz eşleşme, bölgede yaşamını sürdüren avcıların bu silahları kullandığını teyit etti. Bu bulgu, arkeologları, uzun menzilli silahların gerçekte ne kadar eski olduğunu ortaya çıkarmak için yöntemi daha fazla kullanmaya teşvik ediyor. Gelecekte TraceoLab’da gerçekleştirilecek araştırmalar, bu hedefe doğru ilerlemeye yardım etmesi için analitik yaklaşımı diğer arkeolojik bağlamlara uyarlama meselesine yoğunlaşacak" dedi.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >