Blog

Bu çalışmada analiz edilen deri nesne parçalarından bir seçki.

Antropologların analizlerine göre, Ukrayna’daki kazılarda bulunan iki parça İskit derisinin insan derisinden yapıldığı anlaşıldı.

Araştırmacılar, Antik Yunan tarihçi Herodotos’un eski İskit savaşçılarının belirli davranışlarına ilişkin bir açıklamasını test etti.

Önceki araştırmalar, İskitler olarak bilinen eski bir grup insanın, şu anda Pontus-Hazar bozkırlarında yaklaşık MÖ 700’den MÖ 300’e kadar yaşadığını ortaya çıkarmıştı. Gezgin insanlar olduklarından, amansız savaşçılar ve mükemmel biniciler olarak ünlerinin ötesinde haklarında pek fazla şey bilinmiyor.

Ancak antik Yunanlar tarafından biliniyorlardı; ünlü tarihçi Herodotos yazılarında İskitlerden bahsetmişti. Herodotos, İskitlerin öldürülen düşmanlarının kanını içtiklerini ve bazen ellerindeki kanı silmek için düşmanlarının kafa derilerini kullandıklarını söylemişti. Herodotos, düşmanlarının sağ elinin derisini çıkarıp bunu sadaklarına deri yapmak için kullandıklarına dair bilgilerin de bulunduğunu öne sürdü.

Bu yeni çalışmada araştırma ekibi bu son iddianın kanıtlarını aradı.

Süslü kollu deri giysiler giyen İskit savaşçılarının tasvirleri: 1-2. Haimanova Mohyla’dan loncalı gümüş kase; 3–4. Perederiyiva Mohyla, Ukrayna’dan altın koni. C: Museum of Historical Treasures of Ukraine, Kyiv

Araştırmacılar, 14 İskit kazı alanında bulunan 45 deri örneğini analiz etmek için çeşitli paleoproteomik teknikleri kullandılar. Hepsinin kaynağını tespit edebildiler; ikisi hariç hepsi at, sığır, keçi veya koyun derisinden yapılmıştı. Ancak diğer ikisinin Herodotos’un yazdıklarını doğrular şekilde insan kökeni vardı.

İki insan derisi örneği üzerinde yapılan daha ileri araştırmalar, bunların sadakların yalnızca üst kısımlarına işlendiğini ortaya çıkardı; sadakların geri kalanı hayvan derisinden yapılmıştı.

Araştırmacılar, bulgularının yalnızca eski İskit savaşçıları hakkındaki hikayeleri doğrulamakla kalmayıp, aynı zamanda savaşçıların kendi sadaklarını yarattıklarını ve ellerindeki malzemeleri kullandıklarını da öne sürüyor.

Makale: Luise Ørsted Brandt et al. (2023).

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >