Blog
İtalya’da 7.500 Yıllık Kafatası Yığını Bir Ata Kültüne İşaret Ediyor
İnsan kemikleri genellikle mezarlık alanlarındaki arkeolojik kazılarda bulunur, ancak bu özel kafatası koleksiyonu benzersiz, çünkü Cambridge Üniversitesi’nden arkeolog Jess Thompson’a göre bu yığın bir yapının içinde keşfedildi.
www.arkeofili.com
İtalya’da Neolitik döneme tarihlenen bir yerleşimde, topluluğun kolektif atalarını temsil ediyor olabilecek en az 15 insan kafatası bulundu. Ancak arkeologlar henüz emin değil.
Masseria Candelaro köyünün terk edilmiş kısmındaki bu kafatası parçalarının son yerini canlandıran çizim. C: Vicki Herring
Arkeologlar, İtalya’daki bir Neolitik köyde 15 insan kafatasından oluşan bir yığın keşfetti. Kemikler aşınmış ve kırılmış haldeydi, fakat şiddet izine rastlanmadı. Bu durum, araştırmacıların kafaların eski bir atalara tapınma ritüelinin parçası olarak düzenli şekilde kullanılmış olabileceğini düşünmesine yol açtı.
İnsan kemikleri genellikle mezarlık alanlarındaki arkeolojik kazılarda bulunur, ancak bu özel kafatası koleksiyonu benzersiz, çünkü Cambridge Üniversitesi’nden arkeolog Jess Thompson’a göre bu yığın bir yapının içinde keşfedildi.
European Journal of Archaeology dergisinde yayımlanan bir çalışmada Thompson ve meslektaşları, bu kafatası yığınının İtalya’nın Puglia bölgesindeki Masseria Candelaro adlı tarihöncesi bir köyde bulunduğunu söylüyor.
400 kemik parçasından alınan radyokarbon tarihleme sonuçları, bu kafataslarının MÖ 5.618 ile 5.335 yılları arasına tarihlendiğini ve yaklaşık üç yüzyıl boyunca ölen Neolitik insanlara ait olduğunu gösteriyor. Kafataslarının çoğunun erkeklere ait olduğu tespit edildi.
Masseria Candelaro, iç içe geçmiş hendeklerle çevrili küçük bir yerleşimdi. Yerleşim içinde arkeologlar, hem evsel hem de ritüel objelerin bulunduğu katmanlardan oluşan ve “Q Yapısı” adını verdikleri bir çukur buldular. Kafatası yığını, üst katmanlardan birinde hafifçe toprakla örtülü halde bulundu; bu durum kemiklerin gömülmek yerine terk edilmiş olabileceğini gösteriyor. Thompson’a göre, Q Yapısı bir mezarlık olmadığı için burada kemiklerin bulunması oldukça alışılmadık bir durum.
Araştırmacılar kafatası yığınındaki kemik parçalarını sergiliyor. C: John Robb
Kafataslarında kesik izlerine veya şiddet kanıtına rastlanmadığı için, araştırma ekibi bunların düşmanlardan toplanan ganimet başlar olmadığını belirledi. Ancak kafataslarının kırılma şekli, kemiklerin mezarlardan çıkarıldığını, torunlar tarafından toplandığını ve birkaç kuşak boyunca bir tür atalara tapınma ritüelinin parçası olarak kullanıldığını gösteriyor.
Thompson, “Kesinlikle insan kemiklerinin belirli bir anlam taşıdığını ve düzenli şekilde etkileşime girildiği göz önüne alındığında, etkili ya da güçlü bir madde olarak görüldüğünü düşünüyoruz” diyor.
Neolitik insanların atalarının kemikleriyle tam olarak ne yaptıkları belirsizliğini koruyor. Thompson, bunun bir tür sergileme şekli olabileceğini belirtiyor, “her ne kadar kemiklerin asıldığı ya da bir şeye tutturulduğunu gösteren bir iz bulamasak da.”
Sonuç olarak, kafataslarının Q Yapısı’na yerleştirilmesi muhtemelen kötü niyetli bir davranış değildi. Bunun yerine, güçlü ve sembolik olarak yüklü kemikleri dolaşımdan çıkararak onları “eski-atalar” haline getirme, yani sembolik bir “emekliye ayırma” yöntemi olarak değerlendirilebileceği sonucuna vardılar.
Live Science. 4 Aralık 2024.
Makale: Thompson, J. E., Panella, S., Soncin, S., McLaughlin, R., Muntoni, I. M., Alhaique, F., … Robb, J. E. (2024).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >