Blog
Kanytella Antik Kenti’ni Tanıyalım
MÖ 3. yüzyıldan MS 7. yüzyıla kadar kesintisiz yerleşimin devam ettiği düşünülen antik kent, Doğu Roma İmparatoru II. Theodosius döneminde bir Hristiyanlık merkezi haline gelmiş ve adı Neapolis olarak değişmişti.
Begüm Bozoğlu - www.arkeofili.com
Antik dönemde Dağlık Kilikia sınırları içinde kalan Kanytella (Canytellis), bugünkü adıyla Kanlıdivane, Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alıyor. 60 metre derinliğinde bir obruğun kenarını kaplayan bu yerleşim yeri, yazıtlara göre MÖ 2. yüzyılda Olba Hanedanlığı’na bağlıydı, hatta Olba’nın limanı görevini üstlenmişti.
Antik şehrin merkezinde 5. yüzyıla tarihlenen katedral ve obruk. (C: Flickr/Carole Raddato)
MÖ 3. yüzyıldan MS 7. yüzyıla kadar kesintisiz yerleşimin devam ettiği düşünülen antik kent, Doğu Roma İmparatoru II. Theodosius döneminde bir Hristiyanlık merkezi haline gelmiş ve adı Neapolis olarak değişmişti. MS 7. yüzyıla kadar kesintisiz bir şekilde yerleşim gören Kanytella bölgesinde 15. yüzyıldan itibaren Türkmen grupları yerleşmeye başlamış.
Kanytella’in en görkemli anıt mezarı olan ve MS 2. yüzyıla tarihlenen Aba’nın Mezarı, üzerindeki yazıta göre Aba adlı bir kadın tarafından kendisi ve eşi Arios adına yaptırılmış. Yazıtta; “Ben Kalligonos ile Katraios’un kızı Aba, kocam Nikanor oğlu ve Arios torunu Arios’un ve çocuklarım Nikanor ile Arios’un varisleri olarak istiyorum ve emrediyorum ve vasiyet ediyorum ki Arios’un mezarına (ben) Aba dışında hiçbir kimse gömülmeyecektir. Aynı şekilde, benim ölümümden sonra da hiçbir kimse gömülmeyecektir. Buna aykırı davranan kişi Yeraltı Tanrıları’na karşı günah işlemiş olsun ve kendisi ve tüm soyu yok olsun; ayrıca efendimiz Caesar’ın hazinesine 10.000 denarius ve Augustusların şehrine 8.000 denarius ve Kanytelis yerleşmesi yerel yönetim birimine 2.500 denarius (ceza) ödesin. Yine vasiyet ediyorum ki benim ve kocamın verdiğimiz bu emirler ve yaptığımız bu düzenlemeler sonsuza kadar geçerli olsun ve kimse (bu yazıtı?) kazımasın ve kazıyan kimse cezaya çarptırılsın.” yazıyor. (C: Flickr/Carole Raddato)
“Kanlı Divane” isminin kentin konumlandığı kayalık yapının kırmızımsı renginden veya “Kanytella” adından kaynaklanan “Kanlı” kelimesi ile bölgedeki Türkmen aşiretlerinin divan toplantılarını burada yapmış olmaları sebebi ile “Divan” kelimesinin birleşmesinden aldığı ileri sürülüyor.
Kanytella’in önemli anıt mezarlarından Üç Ayak Mezar Anıtı. MS 3. yüzyılın ikinci çeyreğine tarihlenenen mezar anıtı, dış cephe tasarımıyla mimarlık tarihi açısından benzersiz. (C: Flickr/Carole Raddato)
Günümüze ulaşabilen yapılar arasında; sur kalıntıları, Helenistik döneme ait bir kule, ev yapıları, önemli kaya kabartmaları, MS 2-3. yüzyıla tarihlendirilen lahitler, tapınak mezarlar ve üç sütunlu prostylos mezarının bulunduğu büyük bir nekropol alanı ve dört kilise bulunuyor.
Kanlı Divane obruğunun etrafında dört önemli kilise yer alıyor. (C: Flickr/Carole Raddato)
Kentin en önemli özelliklerinden biri ise birçok yapının zeytin işleme atölyesi olarak kullanılmış olması. Pres ağırlık taşları, kırma tekneleri, pres yatakları gibi üretim araçlarının bulunması, kentte yaşamın sonlarına doğru bölgenin önemli bir zeytinyağı merkezi olduğunu gösteriyor.
Armaronzas ve Ailesinin Kabartması, Asker Kabartması ve diğer kaya mezarları sahiplerinin kabartma olarak yapılmış tasvirleri gibi önemli kaya kabartmaları yer alıyor. (C: Flickr/Carole Raddato)
Fransız gezgin Victor Langlois tarafından 19. yüzyıl ortalarında keşfedilen antik kent, 1970’li yıllarda yapılan kazılarla ortaya çıkarılmış. Yöredeki ilk arkeolojik araştırmalar ise Semavi Eyice tarafından gerçekleştirilmiş.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >