Blog
Kara Ölüm’ün Kökeni, Kırgızistan’daki Mezarlarda Bulundu
Bazılarının ölüm nedeni olarak “ölümcül hastalık” kaydedilmişti.
www.arkeofili.com
Kırgızistan’da 1338’den kalma mezarlarda veba bakterileri DNA’sı belirlendi ve bu patojenlerin Kara Ölüm’e neden olanların ataları olduğu görülüyor.
Issyk-Kul, Kırgızistan’da bir göl
Kara Ölüm, tarihteki en ölümcül salgınlardan biriydi, ancak kökenleri uzun zamandır gizemli kaldı. Şimdi, her şeyi başlatan bakteri, Orta Asya’daki günümüz Kırgızistan’ındaki üç mezarda bulunmuş olabilir.
Tarihi mezarlardan ve günümüzde insanlara ve hayvanlara bulaşan veba bakterilerinin genetik bir aile ağacı çıkarıldığında, Kırgızistan mezar patojenlerinin diğer grupların en yakın ortak atası olduğu görülüyor.
Leipzig’deki Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nden Johannes Krause, “Bunlar, bugün dünyada dolaşan suşların çoğuna yol açan türler. Gerçekten vebanın Big Bang anı gibi.” diyor.
Kara Ölüm’ün kaydedilen ilk ortaya çıkışı, 1346’da Kırım’da, şimdi Feodosia olarak bilinen Caffa şehrini kuşatan bir ordunun, hastalıklı cesetleri duvarların üzerinden fırlatmasıyla oldu. Ortaya çıkan veba salgınından tekneyle kaçanlar hastalığı Avrupa’ya taşıdı. Ancak enfeksiyonun Kırım’dan önce nerede olduğu bilinmiyordu – önerilen kaynaklar doğudan orta Asya’ya kadar uzanıyordu.
Krause’nin Stirling Üniversitesi’nden meslektaşı Philip Slavin, Kırgızistan’da Issyk-Kul adlı bir gölün yakınında 14. yüzyıldan kalma bir çift mezarlıkta yapılan kazılarda, 1338 ve 1339 tarihlerine ait çok sayıda mezarın ortaya çıkarıldığını fark etti. Bu tarihler, Kırım’daki kuşatmadan birkaç yıl öncesiydi.
Kırgızistan’daki Chu-Valley bölgesinden veba yazıtı. Yazıt şu şekilde tercüme ediliyor: “1649 [= 1338 CE] yılında ve kaplan Yılıydı. Bu, mümin Sanmak’ın mezarıdır. [O] vebadan öldü.”
Bazılarının ölüm nedeni olarak “ölümcül hastalık” kaydedilmişti. “Aşırı ölümlerin olduğu bir veya iki yılınız olduğunda, komik bir şeyler dönüyor demektir.” diyor Slavin.
Krause ve ekibi, üç mezardaki insan kalıntılarından vebaya neden olan Yersinia pestis bakterisinden DNA elde etmeyi başardı. Bu DNA’yı dizilemek, bir soy ağacı yapmak için onu diğer tarihi ve modern veba bakterisi DNA örnekleriyle karşılaştırmalarına izin verdi.
Yersinia pestis bakterileri günümüzde birçok ülkede çeşitli kemirgen türlerini enfekte ediyor. Ancak Kırgızistan’da aynı bölgede marmosetleri etkileyen veba bakterileri, genetik olarak mezarlardan alınan eski örneklere çok benziyor.
Krause, bu bölgenin vebanın hayvanlardan insanlara sıçradığı yer olabileceğini söylüyor. “Bu ikinci bir kanıt dizisi. Dünyanın her yerindeki kemirgenlerden analiz edilen binlerce genom var. Ancak mezarlardan çıkarılan türe en yakın akrabalar o bölgede bulunuyor.”
New Scientist. 15 Haziran 2022.
Makale: Spyrou, M.A., Musralina, L., Gnecchi Ruscone, G.A.et al.(2022).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >