Blog
Kıbrıs'ın 10 bin yıllık sırrı çözülüyor
Kıbrıs'ın 10 bin yıllık sırrı çözülüyor
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Arkeoloji, Kültürel Miras ve Konservasyon Merkezi ile Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Biyoloji Bölümü imzaladıkları işbirliği sözleşmesine göre Kıbrıs’ta 10 bin yıl önce yaşayan insan kemiklerinin DNA’sını inceliyor.
UKÜ'den verilen bilgiye göre, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Arkeoloji, Kültürel Miras ve Konservasyon Merkezi’nin 2010 yılından beri TÜBİTAK destekli yürüttüğü Tatlısu – Çiftlikdüzü kazılarında Kıbrıs’ta yaşayan ilk insanlara ait bulduğu kemik kalıntılarının antik DNA (aDNA) çalışmalarına başlandı. Merkez ile ODTÜ Biyoloji Bölümü’nün imzaladığı işbirliği sözleşmesi kapsamında Kuzey Kıbrıs’a gelen ODTÜ’lü araştırmacılar UKÜ Biyoteknoloji Araştırma Laboratuvarı’nda 10 bin yıllık insan kemiklerinden parça örnekleri aldı. KKTC Eski Eserler ve Müzeler Dairesi özel izni ile yurtdışına çıkarılan parçalar Ankara ODTÜ ve İsveç Stockholm Üniversitesi’nde ODTÜ araştırma görevlisi Füsun Özer tarafından çalışılacak.
Çalışmalardan elde edilecek sonuçlar doğrultusunda 10 bin yıl önce Kıbrıs’ta yaşayan insanların içinde bulunduğu toplumun büyüklüğü, coğrafi kökeni, o günkü Anadolu insanı ile benzerliği ve hatta göz rengi gibi fiziksel özelliklerine ait bilgiler ortaya çıkabilecek.
Prof. Dr. Togan: Araştırmamız çarpıcı sonuçlar sunabilir Ortadoğu Teknik Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İnci Togan, UKÜ işbirliğinde gerçekleştirilecek ortak çalışma ile ilgili bilgi vererek söz konusu araştırmanın sonucunda Kıbrıs’a dair önemli bilgilere ulaşabileceklerini kaydetti. Togan, Kuzey Kıbrıs’taki Tatlısu arkeolojik kazı alanından çıkarılan, yaklaşık M.Ö. 8234-7748 yılları arası Neolitik döneme ait insan, koyun ve keçi örneklerinin antik DNA’larının insan genom evrimi ile ilgili literatüre önemli katkı sunacağını da söyledi.
İnci Togan, ODTÜ’deki antik DNA laboratuvarında ve İsveç’teki Stockholm Üniversitesi Arkeolojik Araştırmalar Laboratuvarı’nda yapılacak çalışmalar kapsamında çok farklı türde canlıların evrimsel tarihine, bu aşamaların zamanlarını, nedenlerini içeren birçok soruya yanıt aranacağını belirtti.
Şevketoğlu: Türkiye’de bilimsel çalışmalar son 10 yılda çok ilerledi
Tatlısu – Çiflikdüzü kazılarının yürütücüsü, UKÜ Arkeoloji, Kültürel Miras ve Konservasyon Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Müge Şevketoğlu da söz konusu gelişmeyle ilgili açıklamalarda bulundu. Şevketoğlu, “Türkiye’de bilimsel çalışmalar son 10 yılda çok ilerledi. Bu çalışmalar bilimsel kazı ve ilgili alanlarından müzecilik konularına çağdaşlaşarak Kıbrıs için hem örnek hem de destek teşkil etmektedir.” dedi.
Müge Şevketoğlu ayrıca ODTÜ ile ortak yürütülecek çalışmadan hem Anadolu arkeolojisine hem de Kıbrıs arkeoloji bilimine devrim getirecek sonuçlar elde edileceğini umduğunu da belirtti. İlk evcilleştirmenin ne zaman başladığı ODTÜ’de araştırılıyor.
Ankara ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. İnci Togan, 2012 yılında ODTÜ’de kurulan antik DNA laboratuvarında yapılan araştırmaların 12 bin yıl önce insanların avcı toplayıcı yaşam biçiminden yavaş yavaş tarımın kullanıldığı yaşam biçimine geçiş dönemi (Neolitik dönemin ilk evreleri) hakkında yoğunlaştığını aktardı. Togan, arkeolojik bulguların insanların bu dönemde Anadolu civarında ve büyük olasılıkla Anadolu’da da koyun, keçi, sığır ve domuzu evcilleştirdiklerini gösterdiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Günümüzde insanların en önemli protein kaynağı olarak kullanılan bu çiftlik hayvanlarının evcilleştirme süreçlerinin ilk adımları, yer veya yerleri, evcilleştirme zamanları ve evcilleştirme merkezlerinden yayılma süreci birinci araştırma alanımızın sorularını oluşturmakta. İkinci soru dizimiz de bu evcilleştirme sürecini başlatan insanların kim olduğu, materyal, kültür ile beraber tarım bilgisini de beraberinde götürüp götürmedikleri ve kendileri götürüyorsa vardıkları yerlerde karşılaştıkları insanlarla karışıp karışmadıklarıdır.”
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Arkeoloji, Kültürel Miras ve Konservasyon Merkezi ile Ankara ODTÜ Biyoloji Bölümü’nün ortak çalışmalarının uzun bir süre devam edeceği belirtildi. (kaynak: Arkeografya)
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >