Blog
Küresel ısınma, arkeoloji sayesinde idrak edilebilir
Küresel ısınma, arkeoloji sayesinde idrak edilebilir...
Arkeologlar, gelecekteki iklim felaketlerine nasıl tepki vereceğimiz konusunda karar vermede rol oynamaktadır diyen antropolog Andrew Roddick, küresel ısınmanın dünü, bugünü ve yarınıı anlamak için arkeolojiyi kullanmak gerektiğine dikkat çekiyor.
McMaster Üniversitesi Antropoloji Bölümünden Doçent Andrew Roddick'in orijinali "Using archaeology to understand the past, present, future of climate change" başlığı ile 9 Kasım'da theconversation.com sitesinde yayınlanan "İklim Değişikliğinin Geçmişi, Bugünü ve Geleceğini Anlamak İçin Arkeolojiyi Kullanmak" başlıklı makalesinin dustandbones.org sitesince Türkçeleştirilmiş metnidir:
İklim Değişikliğinin Arkeolojisi
Trajik ”Camp Fire” (Kaliforniya tarihindeki en yıkıcı orman yangını) dan bir fotoğraf, temeline kadar yanmış bir evi gösteriyor. Bu tür görüntüleri incelemek çok zor, özellikle 86 kişi öldüyse.
Bu görüntü bana arkeolojik araştırmaların bize felaketler ve iklim değişikliği hakkında neler söyleyebileceğini düşündürttü. Bir arkeolog olarak, yaptığımız seçimler, sahip olduğumuz ve sevdiğimiz şeyler hakkındaki soruları cevaplamaya çalışıyorum.
Yukarıdaki resimdeki kararmış kil çömlekler sahipleri için çok şey ifade ediyor; onlar ebeveynlerinin 1960’larda Etiyopya’da geçirdiği iki yılın ve alevlerden kurtulamayan birçok aile objesinin hatırlatıcısı.
Bolivya’nın yaylalarında 1.600 yıllık bir evin taş temelleri. Kerpiç yapı yanmış ve kırılıp kararmış birkaç büyük pişirme kabı kil astarlı zeminde üzerinde kalmış. (Fotoğraf : A. Roddick)
Travmatik olaylarla ilgili sıradan ama anlamlı nesnelerin çalışılmasındaki zorluğa rağmen, arkeologlar uzun zamandır tsunamiler, büyük ölçekli El Nino olayları ve volkanik patlamalar gibi felaketlerin etkisini araştırmışlardır. Araştırmacılar, 11 Eylül 2001 ve Rhode Island’daki 2003 Station gece kulübü yangını gibi büyük ölçekli trajedileri de anlamak için incelediler.
Arkeologlar iyileşmeye yardımcı olabilir ve felaketlerden sonra toplulukların nasıl değişebileceğini keşfedebilirler.
Örneğin, Shannon Dawdy, felaketi ve felaketin bıraktığı etkileri araştırdı. Dawdy, Katrina Kasırgası’ndan sonraki toplanma sürecinde maddi, siyasi ve duygusal süreçleri göz önüne alarak New Orleans’da çalışmıştı. Benzer şekilde, yangınlardan önce ve sonra Kaliforniya’daki savunmasız popülasyonları düşünebiliriz. Kaliforniya, ülkedeki en pahalı emlak piyasalarından biri olmasına rağmen, tahrip edilen Paradise topluluğu “devletin konut pazarını cezalandırdığı bir vaha” olarak kabul edildi. Raporlar, Kaliforniya’daki yangınların yeni bir konut krizi ürettiğini gösteriyor.
Kaliforniya’daki yangınlar yalnızca iklim değişikliğinden kaynaklanmıyordu, ancak bu önemli bir faktördü. Arkeologlar, 150 yıldan fazla bir süredir iklim değişikliğini inceliyorlar; verilerimizin çoğu “Paleo-İklimsel ve Paleo-Çevresel arşivdir. İklim felaketi hem buzullarda, hem yangınlarda ya da kuraklıklarda olsa da geçmişi açığa çıkarabilir ve aynı zamanda geçmişi tehdit de edebilir.
Son zamanlarda yaşanan iklim felaketlerinin ardından arkeoloji yapmak zor, bu yeni arkeolojik yöntemler ve disiplinlerarası yenilikçi teknikler geliştirmeye zorlamaktadır. Ancak bulgularımızın yorumlanması aynı derecede zordur. İklimin kademeli olarak değişmesine rağmen, iklim felaketleri günler hatta saatler içerisinde zarar verebilir.
Yüksek çözünürlüklü iklim proxy’lerini (geçmiş koşulların fiziksel göstergelerini) geçmişteki günlük yaşamla nasıl ilişkilendiririz?
Bolivya’nın Titikaka Gölü bölgesinde, araştırmacılar Güney Amerika iklim tarihçelerini modellemeye devam ediyor.
Burada, Tiwanaku antik kentinin (bir UNESCO Dünya Mirası alanı) ortaya çıkışı (MS 400 civarında) ve “çöküşü” (MS 1100 civarında) iklim değişikliği dönemleriyle örtüşüyor.
Arkeologlar, göl seviyelerini, iklim değişikliği nedeniyle kaybolmakta olan Quelccaya Buzulu’ndan elde edilen buz çekirdeği verilerini ve iklimin etkilerini anlamak için bölgedeki sahalardan gelen çok sayıda radyokarbonu belirlemek için tortu çekirdeklerinden faydalandılar.
Yüksek And Dağları’ndaki saha çalışmamda, McMaster Üniversitesi’ndeki laboratuarımda çalıştığım, çoğu zaman kül tabakaları, kırık ve yanmış kapları olan pek çok yanmış evi kazdım. İncelediğim insanlar uzun zaman önce ölmüş olsalar da, hala evleri yanarken ve geride bıraktıkları şeyler hakkında nasıl hissettiklerini merak ediyorum.
Yükseltilmiş saha sisteminin Tiwanaku dışında bir yeniden inşası. Bu manzara şu anda hızlı bir çevresel değişim geçiriyor. (Fotoğraf: A. Roddick)
Bu manzara, kentleşme ve kirlilik gibi insan kaynaklı iklim değiştirici etkenler de dahil olmak üzere daha yeni insan seçimlerinin sonuçlarını göstermektedir. Aymara yerlileri için uzun süredir manevi öneme sahip olan buzul tepeleri, şimdi karsız, çıplak bir bölgedir. Bölge ayrıca, özellikle kentsel ve kırsal yoksulların savunmasız olduğu tehlikeli kuraklıklara da maruz kaldı.
Geleceğin Arkeolojisi
Arkeologlar devam eden tehditleri göz önüne almaktadır. BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), korkunç sonuçlardan kaçınmak için 12 yıla sahip olduğumuz uyarısıyla, arkeologlar, antik arazi anlayışlarını ve özellikle savunmasız nüfusların karşı karşıya kalan tehditleri iletmenin önemini kabul ediyorlar.
Arkeologlar günümüzde geçmişi anlamak için çalışırlar ama aynı zamanda gelecekteki krizlerle de konuşurlar.
Mesela, arkeolog Ken Sassaman, Florida’nın kuzey körfezi sahilinin antik yerli halkların 5.000 yıllık iklim değişikliği ile nasıl yaşadıklarını araştırıyor. Onlar dramatik deniz seviyesindeki yükselişlerde ve kıyı geri çekilmelerinde (her beş yılda bir futbol sahası oranında) gezindiler, soylarını devam ettirmek için diyetlerini değiştirdiler ve hatta gelecekteki bölge sakinlerine iklim tehditlerini işaret ettiler.
Geçmişten gönderilen açık uyarılar, Çek Cumhuriyeti’ndeki Elbe Nehri boyunca geleceği kuraklık konusunda uyaran 17. yüzyılın “açlık taşlarında” da görülmektedir.
Arkeologlar binlerce yıl önceki insanlar gibi, gelecekteki iklim krizleri hakkında uyarmak için geçmiş hakkındaki bilgilerini kullanırlar. Örneğin, Sassaman, insan kaynaklı iklim değişikliğinin gerçekliğini resmen reddeden bir eyalet olan Florida’daki yasa koyucularla bir araya gelmiştir.
Geleceğimizi Seçmek
Arkeologlar, gelecekteki iklim felaketlerine nasıl tepki vereceğimiz konusunda karar vermede rol oynamaktadır. Çalışmamızda, kısa vadeli olaylar ile uzun vadeli süreçler arasındaki ilişkiyi göz önüne aldığımızda belirsiz geleceklerimizde gezinmeye yardımcı olabiliriz. Bolivya ve Florida’dan gelen eski örneklerin gösterdiği gibi, iklim geleceğimizi belirlemez. Seçimlerimiz her zaman önemliydi ve hala öyle.
Çeviri : Yasemin Çalış
Kaynak : www.dustandbones.org
http://dustandbones.org/iklim-degisikliginin-arkeolojisi/
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >