Blog
Kuzey Avrupa’daki En Eski Sığır Sürüleri Hollanda’da Bulundu
Groningen Üniversitesi merkezli bir projede bu bölgenin Hollanda kesiminde hayvancılığın başlangıç zamanlaması ve özellikleri araştırıldı.
Yaren Şener - www.arkeofili.com
Arkeologlar, Hollanda’nın Swifterbant bölgesinde Kuzey Avrupa’daki en eski sığır sürülerine dair kanıtlar keşfettiler.
Çalışmada analiz edilen sığır (a-d), koyun (e) ve domuz (f-i) kemiklerinden oluşturulmuş bir seçki. Bu kemiklerin ait olduğu hayvanların diyetini kararlı izotop analizi yöntemini kullanarak ortaya çıkarmak mümkün. Örneğin, bir sığır (c) hayatını ormanda otlayarak geçirirken diğer bir sığır (d) gübreli meralarda veya tuzlu bataklıklarda besleniyordu. Domuz (f) muhtemelen yerleşim yerinde yiyecek arıyordu ve insanların geride bıraktığı yemek artıklarıyla besleniyordu. C: Groningen Üniversitesi/EDAN Projesi
Araştırmacılar, zoolojik, botanik ve biyokimyasal yöntemlerin bir kombinasyonunu kullanarak, Kuzey Avrupa’da çiftçiliğin ortaya çıkışını incelediler ve bunların yalnızca bilinen en eski evcil sığırlar olmadığını, aynı zamanda çok özel yöntemlerle yönetildiklerini buldular.
Tarım, yaklaşık 7.000 yıl önce linearband keramik kültürüne sahip insanların göçüyle Orta Avrupa’ya yayıldı. Ancak bu bölgenin kuzeyinde, günümüzde Hollanda, Kuzey Almanya, İskandinavya ve Britanya olarak bilinen bölgenin yerli sakinleri avcı-toplayıcı olarak yaşamaya devam ettiler. Çiftçiliği nasıl ve ne zaman benimsedikleri hala tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Groningen Üniversitesi merkezli bir projede bu bölgenin Hollanda kesiminde hayvancılığın başlangıç zamanlaması ve özellikleri araştırıldı.
Yeni makalenin başyazarı Dr. Nathalie Brusgaard, “Şimdiye kadar, en erken kesin kanıtlar bunun MÖ 4.000 civarında gerçekleştiğini gösteriyordu. Daha eski tarihler tartışmalıydı. Özellikle, hayvanların ne zaman avlanmaktan vazgeçilerek çiftlik hayvanı olarak tutulmaya başlandığı sorusunu kesin olarak yanıtlamak zordu.” diyor.
Dr. Brusgaard, “MÖ 4.240 yılına gelindiğinde insanlar, hayvanlar ve bitkiler arasındaki ilişkinin açıkça değişim gösterdiğini keşfettik. O zamana kadar sığır, koyun ve domuzlar, mahsul çiftçiliğinin yanı sıra tutularak besleniyordu. Dahası, bu erken dönem çiftçilerin farklı şekillerde beslenen ve güdülen farklı sığır sürüleri vardı.” diyor.
C: Brusgaard et al, 2024
Araştırmacılar bunu, antik bireylerin diyetlerine dair fikir veren biyokimyasal bir yöntem olan kararlı izotop analizi yoluyla ortaya çıkardılar. Sığırların diyetine bakıldığında, bu hayvanların yediklerine göre iki farklı gruba ayrılabileceğini buldular. Sürülerden biri ormanlarda otlatılırken, diğeri ya gübreli arazilerde ya da tuzlu bataklıklarda otlatılmıştı.
Bu durum aynı zamanda erken dönem çiftçilerine bakış açımızı da sorgulamamıza sebep oluyor.
Dr. Brusgaard, “Bu sonuçlar bize, sadece MÖ 4.240 gibi erken bir tarihte bu bölgede halihazırda çiftçilerin bulunduğunu değil, aynı zamanda onların hayvanlarını ya farklı otlatma stratejileri kullanarak ya da belirli hayvan stoklarını başka yerden alarak karmaşık yollarla yönettiklerini gösteriyor.” diyor.
“Bu ilk çiftçiler, bu dinamik ortamda hayvancılığın nasıl idare edileceği konusunda inanılmaz derecede bilgiliydi.”
Makale: Brusgaard, N. Ø., Kooistra, J., Schepers, M., Dee, M., Raemaekers, D., & Çakırlar, C. (2024).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >