Blog
Madagaskar’da İlginç Mağara Resimleri Keşfedildi
Dramatik keşifler, bazı dikkat çekici kültürel bağlantılara dair ipuçları da dahil olmak üzere çeşitli sürprizler içeriyordu.
Zeynep Şoray - www.arkeofili.com
Madagaskar’da keşfedilen eşsiz mağara sanatı, eski Afrika ile Asya arasındaki ilginç bağlantılara dair ipuçları veriyor.
Andriamamelo mağara sanatı paneli. C: David Burney
Madagaskar’ın batısındaki Andriamamelo Mağarası’nda eşsiz, tarih öncesi kaya sanatı çizimleri keşfedildi.
David Burney, bu eski tasvirleri keşfeden ve tanımlayan ekibin bir parçasıydı. Bunlar, insan ve hayvan benzeri şekillerle doğanın tasvir edildiği, adada görülen ilk gerçek resimsel sanat eserleri. Yakın zaman öncesine kadar, Madagaskar’da kaya sanatı olarak sadece basit semboller içeren birkaç alan ortaya çıkarılmıştı.
Dramatik keşifler, bazı dikkat çekici kültürel bağlantılara dair ipuçları da dahil olmak üzere çeşitli sürprizler içeriyordu.
İlk olarak, bazı noktalarda tasvir edilen sahneler, MÖ 300 ila 30 yıllarını kapsayan Ptolemaios döneminden Mısır dini motifleriyle oldukça doğrudan bağlantılı.
İkinci olarak, duvarlardaki semboller ve yazılardan yapılan diğer çıkarımlar Etiyopya ve Afro-Arap dünyalarıyla bağlantıları gösteriyor.
Son olarak, yaygın sembolizm ve motifler, Borneo’daki 2.000 yıllık bir mağara sanatı stilini çağrıştırıyor.
Sürprizlerle dolu bir alan daha: Madagaskar’da yüzyıllardır soyu tükenmiş olduğu düşünülen en az üç hayvan tasvir edilmiş olabilir: dev bir tembel lemur, fil kuşları ve dev bir kaplumbağa.
Uzun zamandır Madagaskar halkının, dilinin ve kültürünün güneydoğu Asya’daki bir ada olan Borneo ile olan uzak eski bağlantılara ve kıtanın doğusundaki Afrika’dan gelen güçlü etkilere dayandığına inanılıyor ve kanıtlar da bunu doğruluyor.
Madagaskar’daki kaya sanatında Mısır tanrısı Anubis tasviri. C: David Burney
Bununla birlikte, ilk Madagaskarlıların kim olduğu, ne zaman geldikleri ve sonrasında ne yaptıkları tartışmalı konular.
Bulgular spekülatif olsa da, Andriamamelo Mağarası kanıtlarından elde edilebilecek her türlü bilgi, Madagaskar tarihinin erken dönemlerinin yeniden inşası açısından büyük önem taşıyor.
Madagaskar Ötesindeki Bağlantılar
Araştırma grubu, 2013 yılında 17.100 hektarlık Beanka koruma alanının kuzeybatı ucundaki Anahidrano köyü yakınındaki alanı ziyaret etti.
Ekip görüntüleri kayda almak, mağaranın tamamını araştırmak ve haritalamak, ilgili arkeolojik alanları araştırmak ve sanatla ilgili olarak yerel köylülerle görüşmek için birkaç gün harcadı. Ancak bulduklarının benzersizliğini ve önemini teyit etmek için ilgili literatürü ve müze arşivlerini araştırmak birkaç yıllarını aldı.
Araştırmacılar, mağara sanatına ait 72 objenin dijital kopyalarını ve el çizimlerini yaptı. Bunlar siyah pigmentle çizilmişti ve 16 hayvan, altı insan formu, iki insan-hayvan melezi form, iki geometrik desen, M şeklinde bir sembolün 16 örneği ve diğer birçok desen ve belirsiz form içeriyordu.
Sekiz ana görselde Mısır bağlantıları vardı. Bunların aralarında şahin Horus; kuş başlı tanrı Thoth; devekuşu tanrıçası Ma’at ve genellikle köpek başlı bir adam olarak tasvir edilen eski bir Mısır tanrısı olan Anubis’e benzeyen iki insan-hayvan figürü bulunuyor.
Her yerde bulunan ve gizemli M-figürleri de açıklama gerektiriyordu: Araştırmacılar ilgili birçok alfabeyi araştırdıktan sonra, sadece bir tanesiyle, eski Etiyopya Amhar alfabesindeki “ha” olarak telaffuz edilen “hawt” (ሐ) harfiyle mükemmel bir eşleşme olduğunu öne sürüyor.
Ancak şaşırtıcı bir şekilde bu sembol, Borneo’da yaklaşık 2.000 yıllık olduğu düşünülen mağara sanatında da tespit edildi ve Hint-Pasifik bölgesinde başka hiçbir mağara veya kaya sanatında bulunamadı. Batıdaki Malgaşça’dan Pasifik’teki uzak Hawaii ve Rapa Nui’ye kadar uzanan çeşitli dil ailesi olan bazı Avustronezya dillerinde “ha” kelimesi “yaşam nefesi” için kullanılan bir terimdi.
Tüm bu olası ilişkiler araştırmacılara Madagaskar halkının, dilinin ve kültürünün kendi içinde senkretik olduğunu, Afrika ve Asya etkilerini harmanlayarak eşsiz bir Madagaskar halkı yarattığını hatırlatıyor.
Madagaskar’daki kaya sanatında bir M figürü. C: David Burney
Zengin detaylara ve çeşitliliğe sahip sanat, göstermedikleriyle de dikkat çekici.Hiçbir Hıristiyan, Müslüman ya da Hindu sembolizmi tasvir edilmediği gibi Latin alfabesi, arabalar, uçaklar ya da bayraklar gibi nispeten modern motifler de yok. Madagaskar’da son bin yıl ya da daha uzun bir sürenin kültürel açıdan en önemli sembolü olan ve her yerde bulunan zebu sığırı bile yok.
Ne Zaman ve Kimin
Bu çizimlerin tam olarak ne zaman yapıldığını bilmek zor. Mağara sanatının doğrudan tarihlendirilmesi oldukça güç. Çünkü siyah pigment koyu renkli inorganik minerallerden yapılmıştı ve radyokarbon tarihlendirme için kullanılabilen kömürün sadece küçük bir bileşeni var.
Soyu tükenmiş hayvanların varlığı, modern motiflerin ve modern Malgaşça’da kullanılan alfabenin olmayışı, söz konusu mağara sanatının yakın tarihli bir kökeni olduğu fikrini çürütüyor.
Araştırmacılar, dini motiflere dayanarak sanatın yaklaşık 2.000 yıllık olduğunu ve Kleopatra zamanına ya da daha öncesine dayandığını düşünüyor. Eğer bu doğrulanırsa, bu oldukça dikkate değer ve bilinmesinde fayda var çünkü Madagaskar’ı kimin ve ne zaman kolonileştirdiğine dair kanıt sağlayabilir.
Öte yandan, eğer Hıristiyanlık öncesi bir takım dini inançlar, uçsuz bucaksız adanın çok uzak bölgelerindeki bazı etnik gruplar arasında, Mısır, Etiyopya ve Borneo’dan bilinen etkileri koruyarak yüzyıllar, hatta bin yıl boyunca varlığını sürdürmüşse, bu belki de daha fazla dikkat çekici olabilir. Köylüler, resimde görülen “büyücünün” yakınlardaki ormanda yaşayan gizemli “Vazimba” ya da “Bosy” grubunun bir üyesi olduğunda ısrar ederek bu olasılığı ima ediyorlar.
David Burney, “Peki, bu kimin sanatı? Keşke bilseydik, ama ipuçları çoğunlukla eksik. M figürlerinin yanı sıra olası tek yazı, bu kaya sanatının sağ alt köşesindeki bir satırlık silik yazı.” diyor.
Araştırmacıların en iyi tahmini, sorabe (Arap alfabesiyle arkaik Malgaş yazısı) olduğu anlaşılan sekiz karakterden ortadaki okunaklı altısının “D-A-NT-IA-R-K” olabileceği.
Bu IV. Antiochus Epiphanes’e mi işaret ediyor? Ptolemaios dönemindeki Batı Asya’da bulunan Seleukos İmparatorluğu’nun bu kralı, büyük bir donanma inşa etmiş, MÖ 170 yılında Mısır’ın büyük bölümünü fethetmiş, Kızıldeniz ve Doğu Afrika kıyılarına keşif ve ticaret seferleri düzenlemişti. Bu dönemde fildişi tüccarları Azanya ile ticaret yapmak için Roma mallarını Tanzanya’da Zanzibar’ın güneyindeki limanlara kadar güneye yaymışlardı.
David Burney, “Madagaskar’daki eski Afrika ve Asya etkilerine dair daha fazla sanat eseri veya ilgili arkeolojik kanıt ortaya çıkana kadar, sadece spekülasyon yapabiliriz.” diyor.
The Conversation. David Burney. 12 Aralık 2023.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >