Blog
Mezar Yazıtları, Tang Hanedanı’nın Sosyal Hareketliliğini Gösteriyor
Bu kitabeler ölen kişinin atalarının soylarını, isimlerini ve makam unvanlarını ve ayrıca ölen kişinin kariyer geçmişini ve eğitim bilgilerini içeriyor.
Begüm Bozoğlu - www.arkeofili.com
Çin’in Tang Hanedanlığı’ndaki erkek elitlerin mezar kitabeleri, Orta Çağ’daki eğitim ve sosyal hareketlilik kalıplarının çağdaş kalıplara benzediğini gösteriyor.
Tang döneminde yazılan mezar kitabeleri bireyin hayatını çok detaylı bir şekilde tasvir etme eğilimindeydi. (C: Getty Images)
Günümüzün sanayileşmiş ülkelerinde sosyal hareketliliği incelerken araştırmacılar, genellikle Dünya Ekonomik Forumu’ndan veya Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Genel Sosyal Araştırma’dan elde edilen verilere güveniyorlar. Ancak geçmiş yüzyıllardaki aynı olguları incelemek bu kadar kolay değil, çünkü ilgili istatistiklere ulaşmak çok daha zor.
Ancak bir sosyal bilim araştırma ekibi, Tang Hanedanlığı dönemindeki mezar kitabelerinden yararlanarak Orta Çağ Çin’indeki (MS 618-907) mesleki ilerlemeyi incelemenin bir yolunu keşfetti.
Bu kitabeler ölen kişinin atalarının soylarını, isimlerini ve makam unvanlarını (örneğin, Personel Bakanı, Adli İnceleme Mahkemesi Bakanı ve Saray İmparatorluk Sansür Vekili) ve ayrıca ölen kişinin kariyer geçmişini ve eğitim bilgilerini içeriyor. Bir diğer deyişle, nesiller arası sosyal hareketliliği ölçmek için oldukça yeterli veri noktaları sunuyor. Çalışma, özellikle bu dönemdeki eğitimin sosyal hareketlilik için bir katalizör olduğunu gösteriyor.
Tang Hanedanlığı’nda ölen seçkin bir kişinin (Du Zhongliang 杜忠良) mezar kitabesinin yüzey görüntüsü. Kırmızı = soyadı ve bölge adı; Mavi = büyükbabanın ve babanın tam adı ve makam rütbesi; Sarı = ölen seçkinlerin kariyer yolculuğu; Yeşil = ölüm yaşı ve ölüm zamanı. (C: Çin Ulusal Kütüphanesi)
Ohio Eyalet Üniversitesi’nde sosyoloji profesörü olan Fangqi Wen’e göre; Tang Hanedanlığı da dahil olmak üzere Orta Çağ Çin’inde yazılan kitabeler, stilize düzyazı ve şiirlerle bir bireyin yaşamının son derece ayrıntılı açıklamaları olma eğiliminde ve ölen her bireyin atalarının kökenleri, aile geçmişi ve kariyer geçmişi hakkında ayrıntılı bilgi içeriyorlar. NYU Siyaset Bölümü’nde yardımcı doçent olan Erik H. Wang ise bu bilginin, bir dereceye kadar, çağdaş bir sosyal hareketlilik araştırmasına dahil edilebileceğini ekliyor.
Araştırmanın yazarlarından Wang tarihsel politik ekonomi alanında çalışırken, Wen ise toplumlardaki sosyal hareketliliği inceliyordu. Mezar kitabelerinin içerdiği yüksek düzeydeki veri kalitesini fark ettiklerinde ise bu eserlerin akademik ilgi alanlarını birleştiren bir araç olduğunu anlamışlardı. Daha sonra projeye, Wen’in tez danışmanı ve sosyal tabakalaşma ve hareketlilik konusunda önde gelen bir bilim insanı olan NYU sosyoloji profesörü Michael Hout’u da dahil ettiler.
Ulusal Bilimler Akademisi (PNAS) dergisinde yer alan bulgular; sosyal kökenler, eğitim ve yetişkin başarısına ilişkin ilişki kalıplarının, 1960’lar ve 1970’lerde Amerika Birleşik Devletleri’ndeki kalıplara bir şekilde benzediğini gösteriyor. Analiz, erkek bireylere ait 3.640 kitabenin yanı sıra hanedan kayıtları ve üçüncü şahıslar tarafından derlenmiş soy kütükleri gibi güvenilir tarihi kaynaklardan elde edilen diğer verilerden yararlanarak, 1.300 yıl önce Çin ortaçağ aristokrasisinin gerilediğini ve meritokrasinin yükseldiğini ortaya koyuyor.
Araştırmacılara göre bu gelişmenin özel bir nedeni bulunuyor: Ölen kişinin, bu dönemde kamu hizmeti kadrolarına memur seçimi amacıyla geliştirilen Keju’yu -veya İmparatorluk Sınavını- geçip geçmemesi. 20. yüzyılın başlarına kadar uygulanan Keju’nun, tıpkı ABD’de yüksek öğrenimin en azından 1960’lardan bu yana yaptığı gibi, sosyal hareketlilik için bir katalizör görevi gördüğü anlaşılıyor.
İstatistiksel analiz, yaklaşık MS 650’den sonra, bürokratik sistemde kariyer başarısı açısından, tanınmış köklü büyük bir aileden veya ‘sınıftan’ gelmenin öneminin azaldığını, Keju’yu geçmenin ise daha fazla önem kazanmaya başladığını gösteriyor. Dahası, babanın statüsü Keju’yu geçen erkeklerin bürokratik rütbesini belirleyen bir faktör olmadığı için, rekabetçi sınavı geçmek daha sonraki başarı şansını eşitlemiş bile olabilir.
Hout’a göre eğitim, nesiller arası hareketlilik anlayışımızın merkezinde yer alıyor. Çoğunluk bunun 20. yüzyılda gerçekleşen bir gelişme olduğunu düşünse de asırlık verilerden de görebileceğimiz gibi, köken, eğitim ve kariyer arasında çağdaş kalıplara çok benzeyen olgular var.
New York Üniversitesi. 19 Ocak 2024.
Makale: Wen, F., Wang, E. H., & Hout, M. (2024).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >